Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Turgutlu’da Gediz Nehri konulu buluşma

Turgutlu’da Gediz Nehri konulu buluşma

2020 yılının son günlerinin gündemindeki haberler ve gelişmelere, küresel ısınma, iklim krizi ve sonucunda yaşanmakta olan kuraklık tehlikesi ile ilgili haberler damgasını vururken, Turgutlu‘da Gediz Nehri konulu bir buluşma gerçekleşti.

2021 yılına doğru yaklaşılırken 2020 yılının son günlerinin gündemindeki haberler ve gelişmelere küresel ısınma ve iklim krizi ile bunun sonucunda yaşanmakta olan kuraklık tehlikesi ile ilgili haberler damgasını vururken, Turgutlu‘da Gediz Nehri konulu bir buluşma gerçekleşti.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Trakya bölgelerindeki kuraklık tehlikesi ve su kıtlığı konusunda yapılan açıklamaların ardından, Gediz Havzası ve Manisa bölgesinin de ciddi kuraklık tehdidi altında olduğu açıklamaları yanı sıra, MASKİ tarafından da “önümüzdeki süreçte su için sıkıntılı günler bekliyor” açıklaması yapılmıştı. Aynı gün Turgutlu’da da Gediz Nehri konulu yapılan buluşma, merkezi Salihli’de bulunan GEMA Vakfı ile TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) ve Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın‘ı bir araya getirdi. GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz Nehri ile ilgili hem vakıf olarak hem de genelde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi paylaşımı için Turgutlu’ya yaptığı ziyaret sırasında TURÇEP ile yaptığı görüşmelerin ardından, birlikte Belediye Başkanı Çetin Akın da ziyaret edilerek yakında faal hale gelecek arıtma tesisi hakkında görüşmelerde bulunuldu.

İlk olarak TURÇEP ve bazı bileşen temsilcileri ile biraraya gelen GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz Nehri’nin kirlenmesinin önlenebilmesi amacıyla vakıf olarak yapılan çalışmalar ve çalışmaların hangi aşamada bulunduğu konularında bilgi paylaşımında bulundu. Pandemi kurallarına uygun olarak TURÇEP bileşenlerinden YAŞAMDER‘de gerçekleştirilen buluşmada, yaşanılan iklim krizi ve kuraklık tehlikesi konuları da değerlendirilirken, görüşmenin ana gündemi günümüzde can çekişir hale gelen Gediz Nehri’ndeki aşırı kirlilik ve Gediz Nehri’nin kurtarılması konusundaki çaba ve çalışmaların değerlendirilmesi oldu.

Kirliliğin önlenmesi de su kaynaklarının korunmasında temel çözümlerdendir

Yapılan görüşmede GEMA Vakfı olarak bugüne kadar yürütülen çalışmalar hakkında bilgi paylaşımında bulunan Kilimcigöldelioğlu, Gediz Nehri’nin durumunu iyileştirici nitelikte çok fazla sonuç alıcı gelişmelerin yaşanmamasından da yakındı. Asıl en büyük problemin nehrin aşırı ve tehlikeli düzeyde kirletilmesi ve buna da sanayi atıklarının etken olduğu konusunun değerlendirildiği görüşmede, GEMA Vakfı Başkanı Kilimcigöldelioğlu, DSİ’nin sadece su ve sulama konusu ile ilgilenmesi ve kirletilme konusunun ilgi alanı dışında kalmasının da yapılan çalışmalarda eksiklik yaşanmasına etkisi olduğunu ifade etti. Görüşmede yapılan değerlendirmede ise; iklim krizi ve kuraklık tehlikesi karşısında mevcut yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının mutlaka etkin yöntemlerle korunmasının zorunluluk haline geldiği kaydedilirken, DSİ’nin bu türden yaklaşımı da değerlendirilerek, su kaynaklarının korunmasının kirlilikle mücadeleyi de kapsaması gerektiği vurgulandı. Mevcut yeraltı su kalitesinin de olması gereken değerin altında oluşu bir başka endişe konusu olarak ele alınan konular arasında yer aldı.

Arıtma tesisi zorunlu tutulmalı ve yaptırım uygulanmalı

Görüşmede Gediz Nehri’ndeki aşırı ve tehlikeli düzeydeki kirlenmenin, başta Manisa bölgesi olmak üzere tüm Gediz Vadisi ve Ege Bölgesi açısından ciddi bir konu olduğu ifade edildi. Doğduğu Kütahya Gediz ilçesinden başlayarak Foça yakınlarında Ege Denizi’ne döküldüğü yere kadar Gediz Nehri’nin en büyük bölümünün Manisa ili sınırları içinde yer alması nedeniyle, evsel atıklar ve sanayi atıklarıyla yaratılan kirliliğin önlenmesi konusunda Manisa bölgesine daha büyük görev düştüğü kaydedildi. Bu kirletilmenin önünün alınabilmesi için en etkili çözümlerin başında öncelikle sanayi tesislerinin bir an önce arıtma tesisi yaptırmalarının zorunlu tutulması ve bu konuda yaptırım uygulanmasının gerekliliği vurgulandı.

Bu arada Turgutlu’da yakında faal hale gelecek olan arıtma tesisi konusu da ele alınarak, Gediz’in kirlenmesinin önlenmesinde arıtma tesisine kavuşulmasında sadece Turgutlu Belediyesi olarak gösterilen girişimin yeterli olmayacağı, aynı çabanın diğer ilçe belediyeleri tarafından da gösterilmesi gerektiği ifade edildi. Görüşmede söz konusu arıtma tesisi için önceki dönemlerde hiç bir çaba gösterilmemesi ve herhangi bir yaptırım da uygulanmaması nedeniyle gerekli alt yapının yeterince oluşamadığının görüldüğü, bu nedenle sadece evsel atıkların arıtılmasının yeterli görülemeyeceği, sanayi atıklarının kapsam dışında kalarak Gediz Nehri’ne gönderilmesine yine devam edileceği endişeleri de dile getirildi.

TURÇEP ve GEMA Vakfı ile birlikte Belediye Başkanı Akın’ı ziyaret

GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ile TURÇEP yetkililerinden oluşan heyet daha sonra Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın‘ı da ziyaret ederek görüşmelerde bulundu. Görüşmede ayrıca Kent Konseyi Başkanı Fehmi Gülen de hazır bulundu.

İhale aşamasına kadar gelindi

Belediye Başkanı Akın, görüşme sırasında Turgutlu’nun yakında kavuşacağı arıtma tesisi hakkında bilgi verdi. Aynı zamanda Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten Belediye Başkanı Akın, Turgutlu’nun arıtma tesisine kavuşabilmesi için belediye olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Arıtma tesisi ile ilgili çalışmaların şu an ihale aşamasına geldiği ve ÇED başvurusunun da yapıldığını belirten Başkan Akın, bunun kendi başkanlığı döneminde gerçekleşecek olmasının kendisi için de mutluluk olduğunu ifade ederken, “Bu konu hepimizin konusu ve Gediz için aynı düzeyde duyarlılık gösterilmeli” diyerek aynı çalışmanın Manisa’nın tüm ilçeleri tarafından gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Hem çevre, hem de insan sağlığı bizim önceliğimizdir

Belediye Başkanı Akın, OSB Yönetim Kurulu çalışmalarının pandemi nedeniyle bir süredir yapılamamasından yakınarak, bazı üyelerin testinin pozitif çıkması nedeniyle toplantıların düzenli olarak yapılamadığını belirtti. Ayrıca Turgutlu’da pandemi sürecindeki vaka sayıları ve ölüm oranları konusunda da bilgi aktaran Başkan Akın, “Tüm vatandaşlarımızın pandemi kurallarına uymada mutlaka azami ölçüde özen göstermesi gerekli. Çevre sağlığı yanında insan sağlığının korunmasında belediye olarak bizler de yükümlülüklerimizi yerine getirme çabasındayız. Ancak pandemi kurallarına uymakta vatandaşlarımızın kendi gösterecekleri özen de çok önemli. Maskesiz çıkılmamalı ve mutlaka sosyal mesafe kuralına dikkat edilmeli” dedi.

GEMA Vakfı hakkında

Açılımı Gediz Havzası Erezyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma Vakfı olan GEMA Vakfı, 1995 yılında Salihli’de kuruldu. Merkezi Manisa ili Salihli ilçesinde olan vakfın başkanlık görevi kuruluşundan bu yana Şener Kilimcigöldelioğlu tarafından yürütülüyor. Kuruluşundan bugüne kadar imkanları doğrultusunda Gediz Havzası kapsamında örgütlenme çalışmaları yapan GEMA Vakfı’nın 3000 civarında kayıtlı olduğu gönüllü üyesi mevcut. 1995 tarihinden bu yana Gediz Havzası’nda erozyon ve çevre kirliliğinin önlenmesi, toprağın, suyun, havanın ve yeşil bitki örtüsünün korunması, ağaçlandırma ve bölgenin çevre koruma çizgisinde kalkınması için Türkiye çapında tanıtım, Gediz Havzası’nda araştırmalar yaparak bu yönde projeler gelişmiştir. GEMA Vakfı, 2012 yılında da TURÇEP‘e bileşen olarak katılmış, vahşi madenciliğe karşı Turgutlu halkının yürüttüğü yaşam mücadelesine destek vermek amacıyla Çaldağı’ndaki nikel madencilik projesine karşı mücadele içinde TURÇEP’in bir bileşeni olarak yer almıştır.

Gediz Havzası ve Gediz Nehri

Coğrafya biliminin tarımsal değeri ve ekolojik özellikleri bakımından dünyada “cennet” diye tanımladığı 7 tarım harikasından birisi Gediz Havzası’dır. Ama 7 harika içinde yer alması 7nci sırada olduğu anlamında değil. 50.000 km² nin üzerinde yüzölçümü ile diğerleri arasında en büyük alana sahip. Gediz Havzası; her biri altın kadar değerli ürün olarak “Ege’nin beşibirliği” diye adlandırılan üzüm, zeytin, incir, pamuk ve tütünün de vatanı sayılıyor. Üzerinde 4 mevsim boyunca sürekli olarak tarım yapılabilen, bütün bu özellikleriyle dünyada benzeri olmayan bir havzadır. Her türlü ürünün yetiştiği, tarımsal olarak ülke ekonomisine en büyük geliri sağlayan ve daima 1nci sırada gelen Manisa Ovası’nın da özellikleri göz önüne alınırsa, Gediz Havzası 7 harika içinde ilk sıraya yerleştirilebilir. Özellikle Manisa bölgesi, bu havzanın gözbebeğidir.

Gediz Nehri, mitolojik çağlardan beri bölgenin en önemli hayat kaynağı olarak, buradaki yaşamın bir sembolü, önemli bir akarsu olarak bugüne dek varlığını sürdürdü. Gediz Nehri’nin mitolojik çağlardaki adının “azgın, öfkeli, taşkın” gibi o dönem pek çok anlamları çağrıştıran Memaniomenos veya Mainonemos olduğunu bilmek, bu nehri anlamaya yeterli. Şairlerin babası Homeros’un ünlü eseri İliada Destanı’nda Maionia diye anılan Gediz Nehri’nin buradaki anlamı ise “Kutsal Ma Nehri” veya “Kutlu Akarsu”dur. Halikarnas Balıkçısı’na göre, ondan önceki ismi Paktalos olan Gediz Nehri için pek çok öykü ve hikâyeler de anlatılır. Belkıs’ın Gerdanlığı Efsanesi’nde olduğu gibi efsanelere de konu oldu. (Tıklayınız: Belkıs’ın Gerdanlığı efsanesi)

Yunanlıların geçmiş tarihte Ermos adını verdikleri bu nehire, Romalılar latin yazımına uydurarak Hermos demişler. Perslerin Serabad dediği, o zamanki halk dilinde ise Sarabad’a dönüşen bu nehir, günümüzde ise çıktığı yere göre Gediz olarak adlandırılmış. Zaman zaman taşması nedeniyle “Cadı Gediz” adı da takılan bu nehire, yörede ise bu nedenden dolayı çamurlu suyu ve toprağı dolayısıyla köylüler tarafından “Sarıkız” da denilmiş. Bugün ise Gediz Nehri günümüzde can çekişiyor artık! 

Dünyanın 7 harikası içinde ilk sıraya yerleştirebileceğimiz bu havzaya adını vermiş olması, Gediz Nehri’nin taşıdığı anlam ve önemi fark etmeye yeterli. Ancak 401 km uzunluğunda, 17.500 km² su toplama havzasına sahip Gediz Nehri bugün can çekişiyor. Nedeni ise, verilen tavizler sonucu sanayi tesislerinin zehirli atıkları ile bu nehiri ölümcül derecede kirletmesi…

Gediz Nehri’nde toplu balık ölümleri yıllardan beri sıklıkla yaşanan vakalardan biri oldu.
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top