Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Salihli Çevre Derneği: Salgın hastalığın nedeni ekosistemin yağmalanmasıdır

Salihli Çevre Derneği: Salgın hastalığın nedeni ekosistemin yağmalanmasıdır

Korona virüs salgınının vaka sayısının 700 bine dayandığı, ölüm vakasının ise 30 bini aştığı belirtiliyor. Bir yanda tıp dünyası tedavi yöntemleri ile hastalığın yayılmasını önleyici yöntemler geliştirirken, bilim dünyası da iklim krizi ve küresel ısınmanın etkilerine dikkat çekerek, alınması gereken ekolojik önlemler konusunda çalışmaları ile öneriler ve uyarılarına devam ediyor.

Konunun iklim krizi ve küresel ısınma kaynaklı bir etki taşıması nedeniyle ekolojik önlemler konusunda talep ve uyarılar ayrıca yörelerinde çevre ve ekoloji mücadelesi veren ekoloji örgütleri tarafından da sıklıkla gündeme getiriliyor. İklim krizi ile mücadele için doğadaki ekosistem ve ekolojik dengenin bozulmaması gerektiğini vurgulayan ekoloji örgütleri, korona virüs salgını ile iklim krizi ve ekosistemdeki bozulma arasındaki bağlantıya da dikkat çekiyor. Bu konudaki açıklamalardan biri de Salihli Çevre Derneği‘nden geldi. Salihli Çevre Derneği tarafından konu ile ilgili yapılan açıklama ise şöyle:

VİRÜSÜN ORTAYA ÇIKIŞ NEDENİ EKOSİSTEMİN YAĞMALANMASI

“2019 yılı Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan Corana Virüsü kaynaklı Covid-19 hastalığının Antarktika dışında tüm kıtalara yayılmış olduğu ve bugüne kadar yaklaşık 350.000 vakanın tespit edildiği, can kaybının ise 15.000 civarında olduğu bilinmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (yaygın bulaşıcı hastalık) sınıfında değerlendirilen hastalık ülkemizde de yayılmaya başlamış ve resmi olarak 11 Mart 2020 tarihinde ilk vaka açıklanmıştır.

Tüm dünyayı bir buhran halinde saran salgınla birlikte insanlığa dair kavramların, politikaların, gelecek kurgusunun tartışılması ve yeniden oluşturulması ihtiyacı da kaçınılmaz bir gerçeklik olarak açığa çıkmıştır.

İlk olarak Wuhan kentindeki, deniz ürünleri ve canlı hayvan pazarında satılan bir karınca yiyen türünden kaynaklandığı belirtilen virüsün ortaya çıkışı “Hayvan” değil, vahşi yaşamla gittikçe yakın temasa yol açacak şekilde çeşitli ekosistemleri yağmalayan “İnsan”dır.

İKLİM DEĞİŞİMİ ve KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİ

Tropikal ormanların, endüstriyel tarım uygulamaları, madencilik, enerji adına yok edilmeye başlanmasıyla birlikte; bugüne kadar “modern” yaşama temas etmemiş virüslerin, yaşam alanları yok edilen hayvan türleri ile birlikte insan yaşamına dahil olduğu bilinmelidir.

Yarattığımız küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir yandan ihtimal dahilinde olmayan türlerin/virüslerin karşılaşmasına, bir yandan da diğer tüm canlı varlıkla birlikte zayıflamış bağışıklık sistemimizin gelecekte çeşitlenerek artacağı bilinen bu tip salgınlara maruz kalacağı da bilinmelidir.

Avustralya’daki yangınlardan Brezilya’daki madencilik faaliyetlerine, İzlanda’daki yanardağ patlamasından Fukuşima’daki Nükleer Santral kazasına, Antarktika’daki buzulların erimesine kadar ekolojik sistemin bir bütün olduğu ve dünyanın bir ucundaki faaliyetin, felaketin bütün bir sistem için yıkım getirdiğini bilmeliyiz.

EKOSİSTEM EKOLOJİK BÜTÜNLÜK ÇERÇEVESİNDE KORUNMALI

Ekolojik ayak izimiz büyüdükçe, gelecek ihtimalimiz küçülmekte..

Bu bağlamda ve Covid-19 pandemisi dolayısıyla, yerel yönetimler de dahil olmak üzere tüm iktidar sahiplerini kamusal sorumlulukları çerçevesinde;

  • Ekolojik bütünlüğü ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını tehdit eden enerji, maden, inşaat sanayii projelerinden ivedilikle vazgeçmeye,
  • Bu olağanüstü durum ve sokağa çıkmama hali fırsat bilinerek, KHK’lar ile yeni tahribatlara yol açmaktan, sendikal hakların ve mülkiyet hakkının kısıtlanmasından vazgeçmeye çağırıyor,
  • Kamu kaynaklarının, halk sağlığını, sağlıklı gıdaya ve içilebilir suya erişim hakkını öncelleyen faaliyetlere aktarılmasını,
  • Bu süreçte evsel su ve elektrik giderlerinin ücretsiz karşılanmasını, ücretsiz gıda ve temizlik maddesi dağıtımı ile nakdi destekleme yapılmasını,
  • Yoğun risk altındaki sağlık çalışanları ile zorunlu hizmet alanlarında çalışanlar için sağlık güvenliği tedbirlerinin arttırılmasını,
  • Zorunlu mal ve hizmet alanı dışındaki iş kollarında çalışmaların durdurularak, ücret ödemelerinin koşulsuz şartsız İşsizlik Fonu’ndan karşılanmasını,
  • İş sözleşmesinin feshi anlamına gelen ücretsiz izine çıkarmanın, arabuluculuk kurumuna başvuruların durdurulmuş olması dolayısıyla kesin olarak yasaklanmasını,
  • Sokakların ve meydanların dezenfeksiyonunda diğer canlıların yaşam hakkının da dikkate alınmasını ve şehirlerde yaşamak zorunda kalan canlıların yaşamsal varlığını sürdürmesinin sağlanmasını,

talep ediyoruz…”

SALİHLİ ÇEVRE DERNEĞİ
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top