Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Orman değişiminin altında ağaçlandırma değil, göç var

Orman değişiminin altında ağaçlandırma değil, göç var

Türkiye’de ormanların artışı, ağaçlandırma çalışmalarından dolayı değil de kırdan kente göç ile ilgili süreçten kaynaklanıyor.

Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Erdoğan Atmış ve Dr. Öğretim Üyesi Hikmet Batuhan Günsen tarafından hazırlanan “Türkiye’de Orman Değişimi ve Ormansızlaşma Analizi” adlı makalede, Türkiye’de orman artışı olup olmadığı ve bunun nedenleri 81 il düzeyinde ayrı ayrı sorgulandı. International Forestry Review dergisinin yeni sayısında yayımlanan makalede, Türkiye ormanlarının artışının ağaçlandırma çalışmalarından öte kırdan kente göç ile ilgili süreçlerden kaynaklandığı ortaya konuldu.

Türkiye Ormancılar Derneği tarafından 5 Haziran Dünya Cevre Günü’nde yayımlanan “Türkiye Ormancılığı: 2019 Raporu” iktidarın ormancılık alanında övgüyle bahsettiği bir çok icraatının aslında hiç de öyle olmadığını göstermişti. Ormancılık Raporu’nda Türkiye’de ormanların artmasının AKP iktidarının yaptığı ağaçlandırma çalışmalarından kaynaklanmadığı açıkça yazılmış, Türkiye’de ormanların arttığı söyleminin de su götürür olduğu belirtilmişti.

GÖÇ VEREN YERLERDE ORMANLAR ARTMIŞ

Atmış ve Günsen’in çalışması da bu rapordaki bilgileri doğrular nitelikte. Makaleye göre Türkiye’de 2005 ile 2015 yılları arasında 60 ilde orman alanı artısı olurken, 2 ilde bir değişiklik olmadı. Çalışma 19 ilde ise orman alanlarının azaldığını ortaya koyuyor. Makalede ormanı artan yerlere bakıldığında özellikle göç veren ve kırsal nüfusu azalan illerde ormanların arttığı ortaya çıkıyor. Göç alan ve nüfusu artmakta olan illerde ise orman alanlarının azaldığı sonucuna varılmış. Çalışmada, özellikle Marmara Bölgesinde bulunan iller içinde Sakarya, Yalova ve Bilecik dışındaki 7 ilde (İstanbul, Bursa, Kocaeli, Balıkesir dahil) orman alanlarının azalmakta olduğu, bunun yani sıra bu illerde orman serveti ve yıllık artımda da azalma olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığı ifade ediliyor. Çalışmayı yapan bilim insanları bu durumu şöyle yorumluyorlar; “Ormanlık alanlardaki azalma, özellikle hızlı kentleşme ve sanayileşmenin etkisiyle, yoğun nüfus artışının yaşandığı illerde görülmektedir. Ayrıca, bu illerdeki ormanlık alanların yeni yasal düzenlemelere dayalı tahsisler nedeniyle daha da parçalanmış olduğu ortaya çıkmaktadır. Diğer bir bulgu, toplam orman alanındaki artışın, Türkiye ormancılık örgütü tarafından yapılan ağaçlandırma çabalarının bir sonucu olmadığı, nüfusun sosyoekonomik yapısındaki değişikliklerden ve kırsal kesimden kentlere göç gibi ilgili süreçlerden kaynaklandığıdır”.

TÜRKİYE’NİN BATISINDA ORMAN ALANLARI AZALMIŞ

Makalenin sonuç bölümünde dünyadaki ormanlık alanlardaki genel düşüşe rağmen, Türkiye, 2005-2015 döneminde ormanları artan ülkelerden biri olduğu ifade edilirken, bununla birlikte, ülkedeki ormanların değişimi il düzeyinde analiz edildiğinde, tüm illerde eşit olmayan bir büyümenin gözlemlendiğinin altı çiziliyor. Orman alanlarının azaldığı illerin, Türkiye’nin batısında, Marmara ve Ege bölgelerinde olduğuna dikkat çekilen makalede, Batı Karadeniz’de orman alanlarının azaldığı illerin de ormanları parçalanmış, ormancılık faaliyetleri yüksek ve göç oranı yüksek iller olduğuna işaret ediliyor.

Bazı bölgelerdeki ormanlık alanlardaki artış ve diğerlerindeki azalmanın ormanların bölgesel dağılımındaki değişiklikleri gösterdiğinin ifade edildiği makalede, “Bu değişiklik, özellikle orman alanlarının azaldığı bölgelerde, özellikle biyolojik çeşitlilik olmak üzere, ormanların sunduğu hizmetleri olumsuz yönde etkileyecektir. Bazı illerde orman alanlarının azalması, Türkiye’nin ulusal ormancılık politikasının üç amacından biri olan ormanların korunmasının ve geliştirilmesinin Türkiye genelinde aynı şekilde gerçekleştirilemediğini ortaya koymaktadır” denildi.

TAHSİS EDİLEN ALANLAR DA HALEN ORMAN GÖRÜLÜYOR

Türkiye’de, kentsel nüfusun yüksek olduğu, hızlı kentsel nüfus artışı ve aşırı göç alan illerde ormansızlaşmanın görüldüğünün belirtildiği makalede şu görüşlere yer verildi; “Aynı zamanda, azalan ormanlara sahip illerin çoğu, 6831 sayılı Orman Kanununun 2B Maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarmaların olduğu illerdir. Orman alanları madencilik, turizm ve ulaşım gibi orman dışı amaçlar için kullanılarak orman ekosistemi olarak niteliğini yitirmiş olmasına rağmen halen yasal olarak yürürlükteki mevzuat uyarınca orman alanı olarak sayılmaktadır. Bu ormancılık dışı tahsisler, kentleşmenin yoğun olduğu ve ormanların azaldığı Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Bu göz önüne alındığında, hızla artan bir kentsel nüfusun ve ormancılık, madencilik ve turizm alanlarında ekonomik kalkınmaya odaklanan hükümet politikalarının, Türkiye’nin illerinde ormansızlaşmayı etkilediği görülmektedir” denildi.

Makalede ormanlarda yapılan madencilik, enerji, eğitim, altyapı, turizm vb. ormancılık dışı faydalanma ve tahsislerin bugün geldiği durum sorgulanırken, 2016 yılı itibariyle 672 bin hektara ulaşan bu tahsislerde fiili durumda orman ekosistemi yok olduğu halde, hukuki olarak oranın hala orman alanı sayılması nedeniyle yok olan bu ormanların kayıtlara geçirilmediğine de vurgu yapıldı.

ORMAN ARTIŞININ KÜÇÜK BİR KISMI AĞAÇLANDIRMALARDAN

Türkiye’deki toplam orman alanlarının arttığının aktarıldığı makalede 2005-2015 döneminde ormanlık alanlardaki gözlenen artışın sadece küçük bir kısmını oluşturan ağaçlandırma nedeniyle olduğu dile getirildi. Makalede şu görüşlere yer verildi; “Ormanların artışının ana nedeni, Türkiye’nin kırdan kente göç gibi sosyoekonomik yapısındaki değişimdir. Bu çalışmanın bulguları, yüksek nüfuslu sanayileşmiş bölgelerde orman alanlarının, yıllık cari artışın ve orman servetinin azaldığını, bazı ormanlarda ise yıllık cari artış ve orman servetinin arttığını göstermektedir.

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top