Buradasınız
Ana Sayfa > Bilim > Koronavirüsün yeni bir etkisi daha: Fark edilmeyen oksijen yetmezliği

Koronavirüsün yeni bir etkisi daha: Fark edilmeyen oksijen yetmezliği

Dünya çapında 3.5 milyondan fazla insana bulaşan, yaklaşık 250 bin insanın da hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs hakkında bilinen gerçeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Herhangi bir konuşma sorunu olmayan ve belirgin sorunlar yaşamayan bazı koronavirüs hastalarında bilinç kaybına ve ölüme yol açabilecek kadar düşük oksijen seviyelerine rastlanması (hipoksidoktorları şaşırtıyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en kolay yolu

Doktorlar tarafından “happy hypoxia” (mutlu hipoksi) olarak adlandırılan bu durum, virüsün akciğerlere nasıl saldırdığı ve ne gibi alternatif tedavi yöntemleri uygulanabileceği konusundaki soru işaretlerini artırıyor. Sağlıklı bir insanın en az yüzde 95 oranında oksijen doygunluğuna sahip olduğu belirtilirken İngiltere’nin dört bir yanındaki acil servislerde çalışan doktorlar, çok sayıda koronavirüs hastasının yüzde 70-80 ve bazı vakalarda yüzde 50’nin altına inebilen oranlarla acil servislere başvurduğunu belirtiyor. 

Koronavirüsten doğan belirsizlik

Manchester’daki Wythenshawe Hastanesi’nde çalışan anestezist Dr. Mike Charlesworth, mart ayında koronavirüse yakalandığını, daha sonra kendini deliye dönmüş gibi hissetmeye başlayarak en sonunda eşinin dudaklarının renginin koyulaştığını söylemesinden sonra benzer bir durumla hastaneye kaldırıldığını ancak iyileştiğini belirtiyor.

Charlesworth’e göre, “ortaya çıkan bazı akciğer sorunları sert geçen oksijen yetmezliği sorunlarına yol açabilir ve bu hastalarda bir sorun olduğunu teşhis etmek oldukça kolay olur ancak koronavirüsün bunu hiç hissettirmeden nasıl gerçekleştirdiğini, vücudun bu duruma ne gibi cevaplar verebildiğini henüz bilmiyoruz.”

Oksijen miktarı düşüşü, genellikle kalp, beyin ve diğer hayati organlar için büyük bir risk oluşturuyor ve bu negatif etkilerin birbirlerine eklenerek artmaya devam edebildikleri biliniyor. Yüzde 75’ten az bir oksijen doygunluğu oranı, genellikle bilinç kaybına yol açıyor. Ancak uzmanlar, insanların nefessiz kalmalarına sebep olan durumun oksijen seviyesindeki düşüşten kaynaklanmadığının altını çiziyor. Normal olarak vücut, akciğerlerin içine dolan gazı temizleyememesiyle aynı anda ortaya çıkan yüksek karbondioksit oranlarını algılayabiliyor. Koronavirüs hastalarında ise vücudun bu durumu algılayamadığı belirtiliyor.

Kan sulandırıcı ilaçlar ve pulse oksimetre cihazları kullanılabilir

levent-erkoc

Akciğerlerdeki şişlik ve iltihap, oksijenin kan dolaşımının içine girmesini zorlaştırıyor. Bununla birlikte koronavirüsün kan pıhtılaşmasına da sebep olabildiği biliniyor. Bu nedenle akciğerlerde oksijen toplayan ve topladıkları oksijeni kan dolaşımına ileten damarların oldukça zayıfladığı, en küçük pıhtılar tarafından bile engellenebildikleri belirtiliyor.

“Uzmanlar, bazı kan sulandırıcı ilaçları klinik denemelere tabi tutarak solunum ve düşük oksijen gibi koronavirüs komplikasyonları için faydalı olup olmayacaklarını anlamaya çalışıyor. Doktorlar ise dakikadaki kalp atış hızını ve kandaki oksijen seviyesini en kolay ve en hızlı şekilde ölçen pulse oksimetre cihazlarının, koronavirüs semptomlarını gösteren ya da tanısı konmuş kişilere dağıtılmasının komplikasyonları önlemek açısından işe yarayabileceğini belirtiyor.”

Kaynak: The Guardian

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top