Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Depremzedeye konut bahanesiyle zeytinlikleri katledecekler | Özer Akdemir

Depremzedeye konut bahanesiyle zeytinlikleri katledecekler | Özer Akdemir

Ormanlık alanların ve zeytinliklerin imara açılmasına tepkiler devam ediyor. Zeytinliklere konut projesi Meclisten geçti. Düzenlemede kamu yararı olmadığı vurgusu yapan yaşam savunucuları doğal afete davetiye çıkarıldığını dile getirdi.

AKP’nin torba kanuna eklenen bir maddeyle deprem bölgelerinde ormanlık alanların ve zeytinliklerin imara açılmasını düzenleyen teklif Mecliste kabul edildi. Düzenlemeye tepki gösteren CHP Hatay Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Nermin Yıldırım Kara, düzenlemede kamu yararı olmadığını belirtirken, Ziraat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ise ormanların ve zeytinliklerin ranta kurban edilmesiyle, bilerek ve isteyerek doğal afete davetiye çıkarıldığını söyledi. Ekoloji Birliği ise teklifi yöre halkının geçim kaynağının gasbı olarak yorumladı.

CHP’Lİ KARA: ANAYASA’YA AYKIRI

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda AKP Milletvekilleri Orhan Yeğin ve Yaşar Kırkpınar tarafından getirilen değişiklik teklifine birçok kurum ve kişiden tepki geldi. TBMM’de görüşmeleri başlayan teklifle ilgili görüşlerini sorduğumuz CHP Hatay Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Nermin Yıldırım Kara, orman alanlarının ve zeytinliklerin torba yasadaki bir düzenleme ile geçici veya kalıcı yerleşim alanına dönüştürülmesinin Anayasa başta olmak üzere birçok kanun hükmü ile çeliştiğini dile getirdi. Kara düzenlemenin aynı zamanda afet sonrası kent yaşamına dair ne kadar bilinçsiz hareket edildiğini de gözler önüne serdiği görüşünde.

“İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE DE ZAFİYETE NEDEN OLACAK”

6 Şubat’ta meydana gelen depremlerdeki yıkımın boyutunun bu kadar fazla olmasının iktidarın “ön tedbirlilik ilkesini” ihlal etmesinden kaynaklandığını ileri süren Kara, “Yanlış kentleşme politikaları, ranta dayalı imar ve yapılaşma uygulamaları afet ve aşırı doğa olaylarını tetiklemiş, bu afetlerin sonuçlarının daha da ağırlaşmasına neden olmuştur. Bu ilkenin bugün de ihlal edildiğini görmekteyiz” dedi. Yapılaşmaya açılmaya çalışılan ormanlar ve kamulaştırılan tarım arazilerinin iklim kriziyle mücadelede önemli zafiyetlere yol açacağını belirten Kara, Glasgow’da, iklim konferansında  imzalanan antlaşmaya göre “Ormansızlaşmayı tersine çevirme ve sona erdirme”nin taahhüt edildiğini hatırlattı. Kara Anayasa’nın 169. maddesinin devlete ormanların korunması ve geliştirilmesi sorumluluğunu yüklediğine vurgu yaparak, ormanların yapılaşmaya açılmasında bir kamu yararından söz edilemeyeceğini ifade etti.

İlgili haber: Deprem Bölgesindeki Orman ve Zeytinlik Alanlar Deprem Konutları için İmara Açılacak

“ZEYTİN YASASI İLK KEZ HEDEF ALINMIYOR”

Zeytinliklerin hedef alındığı teklif maddesinde 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20. maddesinin hükümlerinin uygulanmayacağının öngörüldüğünü aktaran Kara, “Buradaki 20. maddenin ilk defa hedef alınmadığını biliyoruz. İktidar, zeytinliklerin imara açılması için benzer kanun tekliflerini, farklı tarihlerde birçok kez TBMM’ye getirmiş ve her seferinde kamuoyu baskısı nedeniyle geri çekmiştir. 20. madde zeytinlik sahalarına üç kilometre mesafede sadece zeytinyağı fabrikaları bulunabileceğini, bunun dışında kalan, kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinlikler yakınına yapılamayacağını hükme bağlamıştır. Zeytinliklerin yok edilmesi için bu kadar inatçı olunması tüm yurttaşları endişelendirmektedir. Söz konusu düzenlemede yine kamu yararı bulabilmek mümkün değildir” dedi.

“ZEYTİNLİKLERE DEĞİL HAZİNE ARAZİSİNE KONUT”

Zeytinliklerin birçok yurttaşın tek geçim kaynağı olduğunun altını çizen Kara şunları söyledi; “Hatay Antakya’da, Arsuz’da, Defne’de, Kırıkhan’da, Belen’de ve İskenderun’da tescilli ve tescilsizler dahil olmak üzere 2 bin 390 dönüm zeytinlik imara açılmak isteniyor. Bugün Hatay’da deprem sebebiyle ihtiyaç olan konut sayısı 250 bin 432’dir. İhalesi yapılan konut sayısı 30 bin 397’dir. Planlamalar yapılırken yurttaşa ek olarak, bölgedeki sivil toplum kuruluşları, çevre mühendisleri, TMMOB gibi kuruluşlardan da görüş alınmalı, ormanlık ve zeytinlik alanların ötesinde hazine arazilerine yönelim gösterilmelidir.

Ayrıca bölgedeki en önemli konunun esasında yapılacak doğru planlama ile kalıcı konut ihtiyacına acilen cevap verilmesidir. Halihazırda depremzede olan ve geçim sıkıntısı yaşayan yurttaşların zeytinlik arazilerinin de kamulaştırılması söz konusu olduğundan büyük mağduriyetler yaşanabilir, bazı bölgelerde neden hazine arazileri ile ilgili bir tasarrufta bulunulmadığına ilişkin sorular endişeye sürüklemekte ve toplumsal sıkıntıların yaşanabilme ihtimalleri de unutulmamalıdır.”

PROF. DR. SINDIR: ZEYTİN AĞACINI ANA VATANINDA YOK ETMEK İSTİYORLAR

2015-2023 yılları arasında CHP İzmir milletvekilliği yapan Ziraat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır da 1000 yıllara meydan okuyan zeytin ağacının günümüzde doğa düşmanı, rant heveslilerinin hırsına karşı direnmeye devam ettiğini belirtti.

İktidarın niyetinin yasa teklifiyle, Zeytin Yasası ile korunan zeytinliklerin “Depremzedelere konut alanları açılması bahanesiyle” yapılaşmaya açmak olduğunu söyleyen Sındır, “Daha önce de 10 kez çeşitli bahanelerle Meclise getirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan Zeytincilik Kanunu’nun istisnalar ile ihlaline yönelik düzenlemelerin bir yenisi de bu sefer depremzedelerimizin yaşadığı acılar ve çaresizlikler istismar edilerek yeniden gündeme getirilmektedir. Bölgemizde ve ülkemizde büyük acılara neden olan ve insanlık tarihine geçen deprem afeti sonrası, bir yandan orman vasıflı alanlarımızın yok edilmesi ve diğer yandan zeytinliklerimizin bu sefer insan eliyle, akıl ve bilimden yoksun bir anlayışla, zemin etütlerine dair herhangi bir dayanak dahi olmadan imar rantına kurban edilmesiyle, bilerek ve isteyerek yeni bir doğal afete neden olunmaktadır.

Bu düzenlemenin, Kahramanmaraş, Kilis, Hatay ve Osmaniye illerimizi de içine alan ve dünyada zeytin ağacının ana vatanı olduğu bilinen bu coğrafyada yapılmaya çalışılmasını sadece imar rantına dair eleştirmek yetersiz kalacaktır. Bu düzenlemeyi aynı zamanda tarihimizin ve kültürel mirasımızın da yok edilmesine yönelik bir çaba olarak değerlendirmek yerinde olacaktır” dedi.

“ZEYTİNLİĞİ İMARA AÇMAK, DEPREMZEDENİN GEÇİM KAYNAĞINI GASBETMEKTİR”

Yasa, kararname, mevzuat gibi kavramların güç ilişkilerinin yansıdığı metinler olduğunu belirten Ekoloji Birliği Eş Dönem Sözcülerinden Avukat Hicran Danışman, “Sermaye güçlüyse kendi yasasını yapar, minareyi kılıfına uydurur. Halk bilinçliyse, farkındaysa hem o yasayı yaptırmaz, hem mevcudu uygulatır, hem de yaşam alanlarını koruyan yeni düzenlemeler yaptırır. Ormanların, zeytinliklerin imara açılması demek, ranta açılması demektir; yaşam alanlarının yok edilmesidir; yöre halkının geçim kaynaklarının gasbıdır; iklim krizinin, kuraklığın derinleştirilmesidir; güvenli gıda kaynaklarının bitirilmesidir” dedi.

Danışman, sermayenin ve sermaye devletinin kâr hırsının, sadece bizim değil, gelecek kuşakların yaşam hakkını da ihlal eder aşamada olduğunu belirterek, “Deprem illeri başta olmak üzere herkesi yaşam alanlarını savunmaya çağırıyoruz” dedi.


Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top