Buradasınız
Ana Sayfa > Haberler > Tarım alanın ortasında jeotermal kuyusu açılmasına mahkeme izin vermedi | Özer Akdemir

Tarım alanın ortasında jeotermal kuyusu açılmasına mahkeme izin vermedi | Özer Akdemir

Manisa, Alaşehir, Kemaliye Köyü ve Toygar Köyü mevkiinde yapılması istenen jeotermal kaynak arama kuyusu açılması projesi ile ilgili düzenlenen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını mahkeme iptal etti.

Manisa 1.İdare Mahkemesi, Manisa, Alaşehir, Kemaliye Köyü ve Toygar Köyü mevkiinde yapılması planlanan jeotermal kaynak arama kuyusu açılması projesi ile ilgili olarak düzenlenen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını iptal etti

JEOTERMAL KUYULARINA ALAŞEHİR ZİRAAT ODASI DAVA AÇTI

Manisa’nın Alaşehir ilçesi Kemaliye ve Toygar  Köylerinde 4 adet jeotermal kaynak arama kuyusu açılması projesi ile ilgili Manisa Valiliğinin verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı Alaşehir Ziraat Odası başkanlığı tarafından dava açıldı. Dava dilekçesinde “ÇED Gerekli Değildir” kararının hukuka, mevzuata, Anayasal ilkelere, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu, jeotermal atık suların hem sulama sularında hem de bu su ile sulanan topraklarda olumsuz etkiler oluşturduğu, dolayısıyla bu alanlarda tarımı yapılan bitkilere özellikle de bora çok duyarlı üzüm bağlarına zarar verdiği dile getirildi. Dilekçede ayrıca projenin gerçekleştirileceği alanın tarım arazisi niteliğinde kuyu lokasyonlarının ise tarım ve mera niteliğinde olduğu, bu alanın birinci sınıf tarım ve sulama alanı içerisinde, üzüm bağlarının arasında olduğu, bu alanın içerisinde projenin gerçekleştirilmesinin tarım ve sulama alanlarını risk ve tehlike altına soktuğu, arazinin mera vasfının kaldırılmış olmasının da sorunun boyutunu ortaya koyduğu ifadelerine yer verildi.

2019’DAKİ JEOTERMAL PATLAMASI ÖRNEK GÖSTERİLDİ

Dilekçede yerleşim yerlerine de çok yakın konumda olan projenin ayrıca Alaşehir çayına, dere yataklarına, gölet alanına ve su kaynaklarına yakın konumda olduğu, santralin bu alanda kurulması halinde sondaj sırasında ve işletme aşamasında açığa çıkan jeotermal sıvının Alaşehir çayına bırakılmasının çok büyük bir çevre kirliliğine neden olabileceği gibi risklere de vurgu yapıldı. Dava dilekçesinde 23.01.2019 tarihinde Alaşehir Toygar mahallesindeki jeotermal kuyuda meydana gelen patlamadan yeraltından fışkıran kaynar eriyikin toprağı, ağaçları ve yer altı sularını zehirlediği, ciddi bir çevre felaketi yaşandığı bilgisi de aktarılarak, projenin çevreye zarar verebileceği ve ciddi bir risk oluşturduğu iddiaları ile ÇED Gerekli değildir kararının iptali istendi.

DANIŞTAY BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILSIN DİYE KARARI BOZMUŞTU

Dava sürecinde Manisa 1. İdare Mahkemesi 29.04.2022 tarihinde “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etmiş, karın temyizi sonrası ise Danıştay 6. Dairesi “aralarında çevre mühendisi, ziraat mühendisi, hidrojeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve biyolog olmak üzere, gerekirse başka dallarda da uzmanlar seçilerek oluşturulacak bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi suretiyle düzenlenecek rapor dikkate alınarak, işin esası hakkında yeniden bir  karar verilmesi gerekmektedir” diyerek kararı bozmuştu.

BİLİRKİŞ HEYETİ DOSYANIN BİRÇOK EKSİĞİNİ SAPTADI

Bu karar doğrultusunda oluşturulan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda etkinliğin bulunduğu yerin jeolojik ve hidrojeolojik özellikleri hemen hemen hiç tanımlanmadığı raporu hazırlayan PTD ekibinde Jeoloji Mühendisi de bulunmadığının altı çizildi. Planlanan jeotermal kuyuların yüzey sularının (akarsu ve derelerin) çok yakınında bulunduğu, jeotermal sondajlar ve testler sırasında oluşabilecek jeotermal atık sularını ve olası bir kaza durumunda yeraltı su kuyularını ve bağ bahçe tarımsal ürünlerini olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekilen raporda, jeotermal akışkanlarda ağır metal ve kimyasalların yanı sıra farklı miktarlarda yoğuşamayan gazları da içerirdiği ifadelerine yer verildi. Raporda sondaj ve testler sırasında oluşabilecek olan buharın başta bor olmak üzere yakınlardaki bağları ve diğer tarım ürünlerini olumsuz etkileyeceği belirtildi. Bilirkişiler raporlarında PTD dosyasının jeofizik, biyolojik, ziraat, çevre mühendisliği gibi alanlarda da eksikliklerini ortaya koydular.

MAHKEMENİN İPTAL KARARININ GEREKÇELERİ

Bilirkişi raporunu karara esas alınabilir nitelikte bulan mahkeme heyeti oy birliği ile;

  • Projenin uygulanacağı sahanın tarım arazileri ile su havzalarına yakınlığı,
  • Sondaj yöntemiyle jeotermal kaynak arama faaliyeti projesinin önemli çevresel etkilerinin olacağı,
  • Alaşehir ilçesinin ve projenin uygulanacağı sahanın tarımsal potansiyeli ile projenin olası çevresel etkileri dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporuyla ortaya konulan risk ve etkiler sebebiyle PTD’de yeterli değerlendirme yapılmadığı,
  • Proje alanı ile çevresinin tarımsal arazilerde, hatta bir kısmının Büyük Ova Koruma Alanında yer almasına rağmen PTD’yi hazırlayan uzmanlar arasında ziraat mühendisi olmamasının eksiklik olduğu,
  • Proje alanı her ne kadar tarımsal ekosistemleri içerse de etki alanı ve çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği ancak PTD’de ortaya konulan hem flora hem de fauna listesinin yeterli veri içermediği, gibi gerekçelerle “ÇED Gerekli Değildir” işleminde de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna vardı.

Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top