Buradasınız
Ana Sayfa > Dünya > STK’lardan Ortak Çağrı: Paris Anlaşması Acilen Onaylanmalıdır

STK’lardan Ortak Çağrı: Paris Anlaşması Acilen Onaylanmalıdır

Paris Anlaşması’nın 5. yıl dönümünde sivil toplum örgütleri Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep ediyor.

12 Aralık 2015’te kabul edilen Paris Anlaşması’nın 5. yıldönümünde Türkiye’de iklim alanında çalışan sivil toplum örgütleri Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep ediyor. Türkiye, Paris Anlaşmasını 2016 yılında imzalamasına rağmen hâlâ onaylamayan 7 ülkeden biri.

İklim politikaları açısından dünyada hareketli ve iddialı bir döneme girildi: AB, 2030 için %55’lik bir iklim hedefi belirledi, Çin 2060 için karbon nötr olma hedefini açıkladı. Japonya, Güney Kore, Güney Afrika ve Kanada ise sıfır emisyon planlarını açıkladı, ABD ise, başkanlık seçimi ardından Paris Anlaşması’na geri dönüyor. Bu gelişmelerle birlikte iklim diplomasisi artık uluslararası ilişkilerin ayrılmaz bir parçası haline geliyor.

Türkiye’nin iklimi merkeze alan küresel hareketin bir parçası olmak için bir an önce harekete geçmesi, hem gezegene ve topluma hem de ekonomiye fayda sağlayacak. Türkiye bunu başarmak için gerekli enerji dönüşümünü sağlayacak enerji verimliliği, rüzgar ve güneş enerjisi potansiyeline sahip. Bu sayede, Türkiye 2030 iklim hedefini kolaylıkla iyileştirebilir ve 2050’ye kadar sıfır karbon hedefini açıklayabilir.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Salgın sonrası ekonomik toparlanma paketlerinin düşük karbonlu sektörleri önceliklendirmesi hem istihdam olanaklarını artıracak hem de Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandıracaktır” dedi.

Bu gelişmelerden hareketle Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Doğa Koruma Merkezi, Ekosfer, Greenpeace, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma, Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), 350.org ve Türkiye ve Tohum – Eğitim Kültür Doğa Derneği Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep ediyor.

SEFiA (Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği) Kurucu Direktörü Bengisu Özenç, AB’de ciddi bir dönüşümün yaşandığını hatırlatırken, “AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile tüm üretim, tüketim ve ticaret sistemlerini iklimi merkeze alacak şekilde dönüştürüyor. Buna paralel olarak karbon kaçağını önlemek için AB ile ticareti olan ülkeleri kapsayacak çeşitli gümrük kontrol mekanizmaları gündemde. İhracatının yarısını AB ülkelerine yapmakta olan Türkiye için bu yeni mekanizmalara uyum sağlamak hem iklim hedefleri hem de ticari faaliyetleri açısından fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz ise “Türkiye enerji dönüşümü için büyük potansiyele sahip. Güneş ve rüzgardan elektrik üretimini iletim-dağıtım sistemine ek yatırım yapmadan kolayca ikiye katlayabilecek, küçük bir yatırımla ise üç katına çıkarılabilecek önemli bir potansiyele sahip. Ayrıca enerji verimliliği açısından da kayda değer fırsatlar mevcut. Shura raporuna göre tasarruf miktarı 18 milyon hanenin veya ülkenin tekstil ve ana metal sanayi sektörlerinin günümüzdeki toplam elektrik tüketimine eşdeğer” dedi.

Türkiye bu konuda hangi noktada duruyor?

Türkiye, anlaşmaya imza atan ancak anlaşmayı onaylamayan tek G20 ülkesi.

Paris Anlaşmasının onaylanması, ülkelerin emisyon azaltma planları sunmasını da beraberinde getiriyor. Sonuç olarak küresel sıcaklıkları sanayi öncesi zamanların 2°C altında tutmak ve hatta 1,5°C ile sınırlandırılmak için çaba göstermeleri hedefleniyor.

Anlaşma şu an bir forum işlevi görüyor ve sera gazı salınımı, egzoz emisyonları ve iklim değişikliğine genel adaptasyon konularının ele alındığı bir tartışma ortamı olarak işlev gören anlaşmanın etkinliği tartışılır ve tartışılıyor da. Ancak burada asıl harekete geçmesi gereken ve değişimi sağlayacak olan hükümetler.

İmzacı kuruluşlar:

  • Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
  • Doğa Koruma Merkezi
  • Ekosfer
  • Greenpeace
  • İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği
  • Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA)
  • TEMA Vakfı (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı)
  • WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
  • Yeşil Düşünce Derneği
  • Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe)
  • Tohum – Eğitim Kültür Doğa Derneği
  • 350.org Türkiye
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top