Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Samsun’un ovaları çölleşme, dağları taş ocağı tehlikesi altında!

Samsun’un ovaları çölleşme, dağları taş ocağı tehlikesi altında!

Çarşamba Ovası çölleşme tehlikesi altında ve tarımsal üretim alanlarında iklim krizinin etkileri görülmeye başlandı. Çarşamba Ovası’nda tarım kuraklık nedeniyle neredeyse imkansız hale geldi. Samsun’un akciğerleri olan Kocadağ da taş ocaklarına emanet.

Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarına sahip olan Samsun, verimli ovaları ile tarım için önemli bir kent. Tütün ve mısır gibi ürünlerin yanı sıra, birçok meyve ve sebzenin yetiştiği ovalar son zamanlarda ciddi bir risk altında. Arka arkaya kurulan çimento fabrikaları, taş ocakları ve santral projeleri tarımı büyük oranda etkiliyor. Samsun’un Çarşamba Ovası’nda da tarımsal üretim alanlarında iklim krizinin etkileri görülmeye başlandı. Çarşamba Ovası’nda tarım kuraklık nedeniyle neredeyse imkansız hale geldi.

Ekolojik yıkımın tarım, balıkçılık ve halk sağlığı gibi birçok etkisi olduğunu dile getiren Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ, yaşanan ekolojik yıkım ve sonuçlarına dikkati çekti. 

ÇARŞAMBA OVASINDA YIKIM

Samsun’da ekolojik yıkımlardan birinin biokütle santrali çalışmalarının sürdüğü Çarşamba Ovasında yaşandığını belirten Özdağ, koruma altında olması gereken, tarımsal açıdan zengin bu ovanın Valilik eliyle yok edileceğini vurguladı. Bu santralin doğrudan yakma yoluyla çalışacağını aktaran Özdağ, “Günde 630 ton yılda 2 milyon tondan fazla kavak ağacı, çam kökü gibi ürünler yanacak. Burası denize çok yakın ve buranın yüksekliği 4-5 metre, yani deniz seviyesine çok yakın. Buraya kurulacak bir tesis günde bin 500 ton yer altı suyu kullanacak” dedi. 

OVA ÇÖLLEŞME TEHLİKESİ ALTINDA

Çiftçilerin su çıkarmak için 10 metreden fazla sondaj atmasına izin verilmediğini ifade eden Özdağ, “Ama her nasılsa 180 dönüm üzerinde günde 180 ton yakıt yakacak, 38 ton kül çıkaracak, bin 500 ton su tüketecek bir kirletici sanayi unsuruna bugüne kadar izin veriliyor. Bu santralden çıkacak azot, kükürt, karbondioksit gibi atıklar Samsun içme suyu olarak kullanılan Çakmak Barajını olumsuz etkileyecek. Belki daha vahimi ise günde bin 500 ton yer altı suyu çekecek olması. Yer altı sularının boşalttığı yeri hemen 4 kilometre mesafedeki tuzlu deniz suyu doldurma riski var. Dolayısıyla Çarşamba Ovasının ilelebet çölleşme riski var artık” diye belirtti. 

40 KİLOMETRELİK KUMSAL YOK EDİLDİ

Kentteki bir diğer sorunun da sahil hattında yaşandığını aktaran SAMÇEP sözcüsü Mehmet Özdağ, buraya yapılan inşaatlar ile 40 kilometrelik kumsalın tamamen yok edildiğini dile getirdi. Yıkımın Atakum’da yapılan betonlama ile başladığını belirten Özdağ, “Kurupelit Yat Limanı, bilime akla aykırı bir şekilde denizin akıntı yönü ve karadan küçük akarsular ile gelen dolgu maddeleri düşünülmeden yapıldı. Burada çok ciddi bir ekolojik yıkım var. Dereköy’de ise balıkçı barınağı yapıldı. Bu barınağın yapılışı denizin ekosistemine zarar verdi. Dalgaların akış yönü hesaplanmadan yapılan bu barınak ve dalgakıran yapıldığı andan itibaren, barınağın doğu yönünde kıyı erozyonu başladı” diye belirtti. 

SAMSUN’UN AKCİĞERLERİNE TAŞ OCAĞI

Bu erozyona karşı kaya dolgu ve mahmuzlar yapıldığını dile getiren Özdağ, her ilave edilen mahmuz ile birlikte denizin doğuya, kent merkezine doğru 10 kilometrelik bir alanda erozyona sebep olduğunun altını çizdi. Ayrıca bu bölgeye hiçbir ihtiyaç yokken yol yapıldığını da sözlerine ekleyen Özdağ, bu yol için Samsun’un akciğerleri olarak bilinen Kocadağ’da taş ocakları kurulduğunu belirtti. Bir taraftan denizin ekosisteminin geri dönüşsüz yok olduğunu aktaran Özdağ, bir yandan da Kocadağ’ın yok edildiğini belirtti.

Kaynak: MA

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top