Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Murat Kurum’a sert tepki: ‘Açıklaması skandal, faciada büyük sorumluluğu var’

Murat Kurum’a sert tepki: ‘Açıklaması skandal, faciada büyük sorumluluğu var’

Maden Mühendisleri Odası, Erzincan İliç’te yaşanan faciaya ilişkin kendisine yönelik eleştirilere “ÇED Raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var” ifadeleriyle yanıt veren Murat Kurum’a tepki gösterdi. Oda tarafından yapılan açıklamada Kurum’un sözleri ‘skandal’ olarak nitelenirken, bu faciadaki sorumluluğuna dikkat çekildi.

9 işçinin toprak altında kaldığı Erzincan İliç‘teki facianın yaşandığı maden için bakan olduğu dönemde kapasite artış onayı veren Cumhur İttifak‘kın İBB adayı Murat Kurum‘un açıklamasına yönelik tepkiler sürüyor.

Katıldığı bir programda konuyla ilgili “ÇED Raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var” açıklamasında bulunan Kurum’a bir tepki de, TMMOB Maden Mühendisleri Odası‘ndan geldi.

Kapasite artış başvurularının İdris Güllüce ve Murat Kurum tarafından onaylandığının hatırlatıldığı açıklamada, Kurum’un açıklaması ‘skandal‘ olarak değerlendirildi.

“FACİANIN BOYUTU DAHA DA ARTABİLİR”

Maden Mühendisleri Odası tarafından dün yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“13 Şubat 2024 tarihinde İliç Çöpler Altın Maden İşletmesinde meydana gelen faciada, liç yığının yaklaşık 10 milyon metre küplük bölümü kaymış, 9 işçi kayan yığın altında kalmıştı. Siyanür solüsyonu içeren bu malzeme ülke tarihinin en büyük çevre facialarından birine yol açmış durumdadır. Facianın çevresel, sosyal ve biyolojik etkilerinin önümüzdeki süreçte etkisini artırma riski bulunmaktadır.

“YETKİ VE SORUMLULUK ÇEVRE BAKANLIĞI’NDA”

Yığın liç prosesi cevher zenginleştirme sürecinin bir parçası olup, 3213 sayılı Maden Kanunu’nda ‘madencilik faaliyetleri’ tanımı kapsamında yer alan bir madencilik faaliyetidir. Ancak, yığın liç tesisleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan, 15/07/2015 tarih ve 29417 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe ‘Maden Atıkları Yönetmeliği’ kapsamındadır. Yani halihazırda yürürlükte bulunan mevzuata göre; söz konusu faaliyetten 1. derecede sorumlu kurum madencilik faaliyetlerinden asıl sorumlu olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) değil Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıdır. Yığın liç tesisinin izin süreçleri ve denetlenmesi ile ilgili yetki ve sorumluluk söz konusu Bakanlıktadır.

2010 yılında altın üretim faaliyetlerine başlanan çöpler altın madeni için birçok kez ‘ÇED Kapasite Artışı Projesi’ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurulmuş, 2014 ve 2021 yıllarında sunulan kapasite artışı projelerinde yığın liç tesisi için de kapasite artışı talebinde bulunulmuştur. Her iki talep de bahse konu Bakanlıkça uygun bulunarak onaylanmıştır. Projenin başlangıcında planlanan yığın liç alanı kapasitesi 34 milyon ton olup, 2014 yılındaki kapasite artışı ile 73 milyon tona, 2021 yılındaki kapasite artışı ile 85,3 milyon tona yükseltilmiştir.

Kapasite artışları sonucunda her biri 8 metre yükseklikte yaklaşık 34 basamaktan oluşan toplam yüksekliği ise 250 metreyi aşan devasa bir yüksekliğe ulaşmış olan liç yığınının stabilitesinin ve duraylılığın sağlanmasının oldukça zorlaştığı çok açıktır. Gerek mühendislik bilim ve tekniğine uygun olmayan bu taleplerin Bakanlık tarafından uygun bulunmuş olması, gerekse sonrası süreçte projenin uygulamasının takip edilmemiş olması, etkili ve yeterli denetimin gerçekleştirilmemesi bu facianın yaşanmasında belirleyici unsurlardan biri olmuştur. 

“HESAP VERMELİLER”

2014 yılında kapasite artışı talebinin onaylandığı dönemdeki ilgili bakan İdris GÜLLÜCE 2021 yılındaki ilgili bakan ise Murat KURUM’dur. İlgili bakanlardan Murat KURUM’un son açıklaması ise ayrı bir skandaldır. Murat KURUM katıldığı bir programda ‘ÇED Raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var’ diyebilmiştir. 2021 yılında kendi döneminde bakanlığınca uygulanmasına izin verilen 2. ÇED kapasite artışı projesinde, yığın liç tesisi için de kapasite artışı talebinde bulunulduğundan ve aynı zamanda söz konusu yığın liç tesisinin ‘Maden Atıkları Yönetmeliği’ kapsamında bulunduğundan Murat KURUM’un bihaber olduğu düşünülmektedir. Her iki dönemin sorumlu Bakanları İdris GÜLLÜCE ve Murat KURUM’un İliç faciasının asli sorumlularından olduğunu hatırlatıyor, 9 maden işçisinin enkaz altında kalmasında ve ülke tarihinin en ciddi çevre katliamında sorumlulukları nedeniyle hesap vermeye davet ediyoruz.”

“MURAT KURUM’UN SORUMLULUĞU VAR”

Konuyla ilgili bir başka açıklama da geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat tarafından aynı şekilde Bakan Murat Kurum’u faciadan sorumlu tutarak yapılan eleştiri ile gündeme gelmişti. Özgür Karabat, 13 Şubat’ta facianın hemen ardından yaptığı açıklamada, Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası hakkında yaptığı açıklamada, “Kayıp olan personellerin bir an önce sağ salim bulunmasını temenni” ettiklerini ifade ederken, faciada Murat Kurum’un sorumluluğu olduğunu ifade etti.

2022 yılında kapasite artışı yapan maden şirketinin söz konusu projesinin, felaket riski taşıdığının hem ilgili sivil toplum kuruluşları hem de kendileri tarafından defalarca dile getirildiğini hatırlatan Karabat, “Ancak sorumsuz yöneticiler bu uyarıları asla dikkate almadılar. Ve söz konusu tesise; deprem, su kaynakları ve nehirlerin korunması bakımından bilimsel gerçeklere aykırı olarak çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Nihai ÇED Olumlu kararı verdiler” ifadelerini kullandı..

“ŞİRKETİN DE, KURUM’UN DA SİCİLİ KABARIK”

2022 yılında söz konusu maden sahasında sızıntı yaşandığı ve şirkete ceza kesildiğini ifade eden Karabat, gerçekleşen kapasite artışına ve sızıntılara ilişkin o dönemde Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini aktararak şunları söyledi: “Yazılı soru önergelerimiz, TBMM sitesinde duruyor. 2022 yılında da risklere dikkat çektik. Önlem alın dedik. Ama maalesef uyarıları dikkate almadılar.”

Karabat, “O gün Bakanlık koltuğunda oturan Sayın Kurum görevini yapsaydı bugün bu facia yaşanmayacaktı. Yıllardır bölgede faaliyet gösteren maden şirketinin bu faciada payı neyse bunlara göz yuman Başta AKP hükümeti ve dönemin Bakanı Murat Kurum’un da sorumluluğu o kadardır” dedi.

MEHMET ÖZHASEKİ DE ELEŞTİRİ VE TEPKİLERİN ODAĞINDA

Çevre, Şehirclilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki

Murat Kurum’un yerel seçimler için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanmasından sonra yerine Çevre, Şehirclilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevine getirilen Mehmet Özhaseki de eleştirilerin odağında yer alıyor. Geçmiş dönemde de yine Çevre Bakanlığı görevinde bulunan Özhaseki, bakanlık koltuğuna oturur oturmaz söylediği “Çevreyi put yapmışlar, biz sermayenin önünü açacağız” şeklindeki sözleri nedeniyle çok eleştirilmişti.

Şimdi yine aynı koltukta göreve gelen Özhaseki, 13 Şubat İliç’te meydana gelen facia sonrasında, sorumlu bakan olmasına rağmen 9 gün boyunca İliç’i ziyaret bile etmemiş, gelişmeler hakkında da sesiz kalmıştı. İliç’e gitmemesi ve ortalıkta görülmemesini “bir sağlık oparasyonu geçirdiği” şeklinde açıklayan Özhaseki’in yerel seçim çalışmalarına katılmak için bir çok bölgeye gittiği ortaya çıkınca, eleştiri ve tepki oklarının da hedefi olmaya başlamıştı.

Çevre, Şehirclilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki’nin önceki gün yaptığı açıklama nedeniyle de sert eleştiriler ve tepkilere neden oldu. Bakan Özhaseki, Erzincan İliç’te yaşanan maden faciasıyla ilgili iddiaları değerlendirirken, madenin fay hattı üzerinde bulunduğunu bilmediğini açıklamış, ilk defa duyduğunu belirterek, konuyu araştıracağını söylemişti.

FAY HATTI HARİTADAN ÇIKARILDI MI?

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü‘nün (MTA), aynı bölgedeki Anagold maden sahasının altından geçen Ovacık fay hattı-Munzur segmentini resmi fay haritasından çıkardığı iddiaları ise gündemde.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz’ın paylaştığı belgelere göre, 2013’te fay hattının yer aldığı harita, 2023’te güncellenen versiyonda fay hattı olmadan yayımlandı.

Yavuzyılmaz’ın paylaşımında belirttiği gibi, bu değişiklik, maden sahasının altından geçen fay hattının varlığının önceden bilindiğini ancak sonraki dönemde bu önemli jeolojik özelliğin göz ardı edildiğini öne sürüyor.


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top