Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Madenin yeni oyununa karşı kurumlardan topyekun cevap

Madenin yeni oyununa karşı kurumlardan topyekun cevap

Bir yanda madene karşı 12 Ekim’de yapılacak miting, diğer yanda hemen bir gün sonra 13 Ekim tarihinde sözleşme süresinin sona erecek olması Kirazlı altın madenini iyice paniğe düşürünce, bu kez türlü senaryolar ve oyunları devreye sokmaya başladı. Son olarak Kaz Dağları’nda maden şirketi destekçisi köy muhtarları belediyeye dilekçe vererek, Kaz Dağları’nı talan eden altın madenine karşı nöbet tutan yaşam alanı savunucularını hedef haline getirmeye çalıştı. Ancak bu oyunu fark eden yaşam savunucuları ve çeşitli kurumlardan oluşan STK ve siyasi partilerden topyekün cevap vermekte gecikmediler. Şitketin avukatları tarafından hazırlanıp yazıldığı belli olan şirket işbirlikçisi muhtarların açıklamasına karşı 41 kurumdan anında sert cevap geldi

Çanakkale’de bulunan toplamda 41 adet siyasi parti, sendika, oda ve STK tarafından Atikhisar Barajı su toplama havzasında yapılmak istenen Kirazlı Altın Madeni Projesi’nin kapatılması talebiyle imza toplandı. Yapılan açıklamada köy muhtarlar tarafından belediyeye verilen dilekçeye de değinilirken, çevrede yaşayan köylülerin tavrı ile su ve vicdan nöbeti tutan yurttaşlar hakkında da açıklamalarda bulunuldu.

41 kurumdan topyekün tepki ve açıklama

Aralarında CHP İl Başkanlığı, CHP İlçe Başkanlığı, İYİ PARTİ, ÇOMÜ-Kadın Kolektifi, Özgür Genç Kadın, SGDF, Birleşik Kamu İş, Büro Emekçileri Sendikası, Halkevleri, Çanakkale Rüzgar İnsiyatifi, Çanakkale LGBTİ İnsiyatifi, Halkevci Kadınlar, Eğitim Sen, Disk Emekli Sen, Birleşik Haziran, İnsan Hakları Derneği, ÇOMÜ-Öğrenci Kolektifi, Çanakkale Kadın Dayanışması, Agonya Doğa Koruma Girişimi, Zirve Dağcılık, Çanakkale Sivilİnsiyatif, Karadağ Dayanışması, Kadın Savunması, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çasemder, Tarım Orman İş Sendikası, Çan Çevre Derneği, Yeşil Sol Parti, Pikamp, Kazdağları Kardeşliği, İnşaat Mühendisleri Odası, Her Yer Kazdağları, HDP, ÖDP, HDK, SES, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der., EMEP, Tüm Emekli Sen ve Disk Genel İş’in bulunduğu 41 kurum tarafından Atikhisar Barajı su toplama havzasında yapılmak istenen Kirazlı Altın Madeni Projesi’nin kapatılması talebiyle imza toplandı. Yapılan yazılı açıklamada köy muhtarlar tarafından belediyeye verilen dilekçeye de değinilirken, çevrede yaşayan köylülerin tavrı ve vicdan nöbetçileri hakkında da açıklamalarda bulunuldu.

Sıkışan madenin yeni oyunu

“Belediye önüne getirilen kişilerin maden firması tarafından örgütlendiği ve finanse edildiği, belediyeye sunulan dilekçenin de Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından yazıldığı çok açıktır. Çünkü sunulan dilekçede dile getirilen «Kirazlı’nınKazdağları’na 40 km. mesafede olduğu ve kesilen ağaç sayısının da 200 bin değil 13 bin olduğu» iddiaları tam da madencilerin ve ilgili kamu görevlilerinin iddiaları ile örtüşmekte ve gerçeği yansıtmamaktadır. Altın madenciliğine karşı mücadele ediyoruz. Bizler, yıllardır Çanakkale’de ve civarındaki yaşam alanlarında siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadeleleri vermemiş olsaydık bugün Kazdağları’nda onlarca altın madeni projesinin çoktan başlamış olacağı gerçeği ile yüzyüze kalacaktık. 2000’li yılların başından bu yana yürüttüğümüz mücadeleler, Kazdağları ve çevresindeki altın madeni projelerinin önünün büyük oranda kesilmesini sağlamıştır. Kirazlı maden alanında 200 bin ağacın kesilmesinin ortaya çıkmasıyla bugüne kadar verilen haklı mücadele daha da yükselmiş ve tüm ülkenin odak noktası olmuştur. 26 Temmuz 2019 tarihinde Kirazlı’daki altın madenciliği faaliyetinin durdurulması, ağaç kesiminin sonlandırılması ve bölgedeki diğer altın madeni ruhsatlarının iptal edilmesi talebiyle Kirazlı Balaban mevkiinde “Su ve Vicdan Nöbeti” başlatılmış ve nöbet zamanla Türkiye’nin her yerinden destek bulmuştur. Bir yandan bilirkişi raporlarındaki sahte imza hakkında suç duyuruları yapılmış, ÇED raporuna aykırı bir şekilde ağaç kesilmesinde görev ihmal ve sorumluluğu olanlar hakkında soruşturma başlatılması ve ÇED Raporu ve tüm izinlerin iptali için Çanakkale Valiliği’ne dilekçeler verilmiştir.”

“Nöbet tutanlar yaşam savunucuları”

Kirazlı Maden alanlında Su ve Vicdan Nöbeti tutanlara yönelik muhtarlar tarafından olumsuz yönde açıklamalarda bulunulmuştu. 41 kurumun yaptığı basın açıklamasında su ve vicdan nöbetçilerine değinilerek şunlar denildi; “Madencilerin yazdığı belli olan dilekçe ile kriminalize edilmeye çalışılan çadır nöbeti direnişçilerinin her biri kendi alanlarında uzman, nitelikli, ülkesini ve Kazdağları’nı seven, sağlıklı bir yaşamdan yana olan insanlardır. Mücadelelerinde barışçıl ve demokratik yöntemleri benimseyen ve çevresine hiçbir rahatsızlık vermeyen, doğaya ve çevresindeki kültürel değerlere saygılı bireylerdir. Çadırlı nöbet alanına yapılacak en küçük bir taciz ya da provokasyonun sorumluları, başta AlamosgoldInc ve taşeronu Doğu Biga Madencilik A.Ş. olmak üzere, Kirazlı, Serçeler ve Sarıbeyli muhtarları olacaktır. Bu durumunu kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Yetkilileri göreve davet ediyoruz.”

“Köylüler madenden yana değiller”

Su ve Vicdan Nöbetinin tutulduğu alana köylülerin gelmeye devam ettiği anımsatılarak şunlar denildi; “Dilekçede iddia edildiğinin aksine civar köylülerle hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Nitekim aynı köylere aşure dağıtmaya ve sohbet etmeye gidildiğinde, köylülerin madenden yana olmadıkları görülmüştür. Maden civarındaki köylüler suyunun, toprağının ve tarım ürünlerinin zehirlenmesine, ormanlarının yok edilmesine karşıdır. Köylülerin de söylediği gibi su olmadan, toprak olmadan, orman olmadan yaşam olmaz.”

“Köylülere tarımsal ve sosyal destekler sunulmalı”

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı; “Çeşitli sosyal rüşvetler ve vaatlerle, iş verme sözleri ve baskı ile bir kısım köylünün madencilerin yanında yer alması, tüm köylüler için geçerli değildir. Köylüleri madencilerin yaptıkları yollara, su hatlarına, verdikleri öğrenci burslarına, çöp bidonlarına mahkum eden kamu politikası sorgulanmalıdır. Devlet ve yerel yönetimler, madencilerin sosyal rüşvetlerine ihtiyaç duymayacak şekilde, köylülere tarımsal ve sosyal destekler sunmalıdır.”

“Belediye su kaynaklarını korumakta haklıdır”

“Çanakkale Belediyesi, DSİ ile yaptığı protokol gereği Çanakkale’de yaşayan 182 bin insana temiz, sağlıklı içilebilir bir su sağlamakla yükümlüdür. Dolayısıyla Çanakkale Belediyesi’nin su kaynaklarını koruma konusundaki mücadelesi son derece haklı bir mücadeledir ve aksi düşünülemez.”

“Projelerinin ruhsatlarının iptal edilmesini istiyoruz”

“Çanakkalemizin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzasında yapılmak istenen Kirazlı Altın Madeni Projesi’nin kapatılmasını, alanın rehabilite edilmesini ve bölgedeki tüm diğer altın madeni projelerinin ruhsatlarının iptal edilmesini istiyoruz.”

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top