Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Ekoloji örgütleri ve STK’lar zeytinliklerin ölüm fermanına karşı hukuk mücadelesi başlattı

Ekoloji örgütleri ve STK’lar zeytinliklerin ölüm fermanına karşı hukuk mücadelesi başlattı

Yönetmelik değişikliğiyle zeytinliklerin maden çalışmalarına açılmasına karşı tepkiler büyüyor. Çevre aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları, yasayla koruma altında olan zeytinliklerle ilgili değişikliğe karşı üst üste davalar açtı. Yönetmeliğin iptali için onlarca dava açılması gündemde.

2 Mart tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılması kararına karşı tepkiler büyürken yönetmeliğin iptali için üst üste davalar açılmaya başlandı. Çevre aktivistleri, dernekler, platformlar, odalar ve sivil toplum kuruluşları (STK) yönetmelik değişikliğinin yasalara aykırı olduğuna vurgu yaparak dava açıyor.

Karara karşı Ekoloji Birliği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği , TMMOB Şehir Plancıları Odası, Avukat Hakları Grubu İzmir, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, Çeşme – Urla -Seferihisar- Karaburun – Güzelbahçe Çevre Platformları ve bölgede zeytinlik sahibi çiftçiler, Aydın Çevre Platformu, Maden Mühendisleri Odası ve birçok dernekle çevre aktivistleri tarafından hukuki işlemler başlatıldı.

Öte yandan siyasi çevrelerden de maden yönetmeliğinde yapılan değişiklikle zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılması kararına karşı tepkilerini her alanda yükseltiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de kararın hukuka aykırı olduğunu savunarak dava açacaklarını söyleyen isimlerden oldu. Ek olarak CHP ve Yeşiller‘den de yönetmeliği yargıya taşıyanlara her türlü yardımda bulunulacağı duyuruldu. Ayrıca HDP‘den de yönetmeliğin insanlık tarihine saldırı olduğu yönünde tepkiler geldi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Avukat Cem Altıparmak ile dava hazırlıklarına başladı. Açılacak davaya katılacak köy kooperatiflerinin ve bireysel olarak katılımcı kişilerin ise sayısı her gün artıyor. Aralarında Doğa Derneği‘nin bulunduğu bir çok dernek ve STK de ortak başvuru hazırlığında. 

DERNEKLER ZEYTİNLİKLER İÇİN BİR ARAYA GELİYOR

Köy örgütlerini bir araya getirerek destek oluşturmak istediklerini belirten Avukat Cem Altıparmak, konuyu Danıştay‘da öncelikle iklim değişikliğiyle mücadeleye aykırı faaliyetler ve bunların doğa ve insan haklarına aykırılık içermesi ve normlar hiyerarşisi ilkesi olmak üzere iki farklı açıdan tartışma konusu olarak ele alacaklarını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Bir tanesi normlar hiyerarşisi ilkesi. Bir konu kanunla düzenlenmişse bu düzenleme bir alt işlem olan yönetmelikle aksi şekilde düzenlenemez. Özel bir üst norm olarak Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu söz konusu. Bugün zeytincilikle ilgili en büyük korumayı sağlayan kanun bu. 2012’den beri bu kanunu delmeye yönelik girişimler var. Yönetmelik değişikliği yaptılar, yönetmeliklere maddeler sıkıştırmaya çalıştılar ve bunların hepsi Danıştay tarafından iptal edildi.”

HUKUKA TÜMÜYLE AYKIRI, KAZANACAĞIMIZDAN EMİNİZ

Türkiye Paris iklim Anlaşması ve Birleşmiş Milletler İklim Çerçeve Sözleşmesi‘nin taraflarından biri. Uzun yıllardan beridir Türkiye, İklim Değişikliği Stratejik Eylem Planlarıyla yutak alanları korumak, muhafaza etmek ve yutak alanların niteliğini çoğaltmak konusunda taahhütlerde bulundu. Yutak alan karbon emisyonlarını yutan alanlar ve tarım sahaları, sulak alanlar bu kapsama giriyor. Bir zeytinliğin madencilik faaliyetine açılması demek, bir yutak alanın yok edilmesi demek. Bu durum Paris İklim Anlaşması’na aykırı davranıldığının bir göstergesidir. Kazanacağız, bundan eminiz. Daha önce de püskürtmüştük şimdi de püskürteceğiz.”

Dava açan derneklerin arasında Doğa Derneği, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kirazlı Köyü Ekolojik Yaşam Derneği, Orhanlı Doğa Kültürü Derneği, Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Sualtı Araştırmaları Derneği, S.S. Dereköy Gökyaka Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, S.S. Gökçealan Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, S.S. Kirazlı Köyü Sulama Kooperatifi, S.S.Kirazlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, SS. Proje Evi Üretim, Eğitim, İşletme ve Çevre Koruma Kooperatifi, S.S. Seferihisar Kavakdere Köyü Sulama Kooperatifi, S.S. Şirince Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği ve Doğa Araştırmaları Derneği bulunuyor.

AVUKAT HAKLARI GRUBU DA DAVA AÇIYOR

Avukat Hakları Grubu İzmir de zeytinlikleri madene açan yönetmeliğe ilişkin olarak dava açtığını duyurdu. Avukat Hüseyin Karakoç zeytinlik sahalarını şartlı olarak maden ocaklarına açan yönetmeliğe dair davaya ilişkin olarak “Yönetmelik maden faaliyetleri bittikten sonra zeytinlerin yeniden oraya dikileceğini söylüyor. Ancak bu uygulamada mümkün değildir. Çünkü bir maden arazisi belki on ila yirmi yıla kadar kazılabilir ve yerine bir zeytin ağacının gelmesi en az yirmi yıl sürer. Zeytinler bizim için çok değerli kaynaklardır. Zeytinlerimizin ve doğamızın yıkılması ve talan edilmesini istemediğimiz için bu davayı açmak zorunda kaldık” dedi.

Avukat Hakları Grubu İzmir, zeytinlik alanları madencilik faaliyetine açan yönetmeliğe karşı hukuk mücadelesi başlattıklarını ifade ederken, Cumhuriyet’e konuşan Avukat Hüseyin Karakoç, “Bu yönetmelik uygulanırsa, şu ana kadar dokunulmamış olan zeytin ağaçlarının altında bulunan tüm madenler çıkartılabilir. Böylece tüm zeytinlik alanlar da yok edilebilir” uyarısında bulundu.

“DAHA ÖNCE DE YAPMAYA ÇALIŞMIŞLARDI”

Aynı yönetmeliğin daha önce de gündeme geldiğine dikkat çeken Avukat Karakoç, şimdiki yönetmeliğin de aynı amaca hizmet ettiğinin altını çizerek “O yönetmelik de Danıştay kararınca iptal olmuştu. Yine o dönemde kamuoyunu çok rahatsız etmişti” dedi. Karakoç, yönetmeliğin iptali için açtıkları davanın dilekçesinde Danıştay’ın önceki emsal kararınını da sunduklarını belirtti.

“GERİ DÖNÜŞSÜZ OLABİLİR”

Hüseyin Karakoç, “Bu bir şartlı yönetmelik, alttaki madenleri çıkartıp, işleri tamamen bittikten sonra yetkili firmaya çalıştıkları alan üzerindeki zeytin ağaçlarını düzeltmesini öngörüyor. Yani ‘işin bittikten sonra burayı tekrar zeytinlik yap getir’ diyor. Ama zeytin öyle bir ağaç değil” açıklamasını yaptı. Hukuki mücadelelerini de sürdüreceklerini söyleyen Karakoç, “Dava açtığımız yönetmelikte ‘zeytinliklerin sonradan rehabilite edilmesi halinde madencilik faaliyetine izin verildi’ deniyor ama rehabilite imkânı olmayacak şekilde maden çalışması yapılması olası. Zeytinlikler geri dönüşü olmayacak şekilde yok olabilir” uyarısında bulundu.

Bu hamlenin sonrasında zeytinlik alanlarda geri dönüşü olmayacak tahribatların yaşanabileceğini söyleyen Karakoç “Resmi Gazetede yayımlanan Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’na açıkça aykırı olup, telafisi güç ya da imkansız zararların ortaya çıkmasına sebebiyet verecek nitelikte bir yönetmelik. Daha önce de benzer mahiyette yine Maden Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmış sonra da Danıştay, kararıyla bunu iptal etmişti. Bugün tekrar aynı konu ısıtılıp farklı bir formatla önümüze konuluyor” ifadelerini kulllandı.

“80 YILLIK KANUNA AÇIKÇA AYKIRI”

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki ‘Herkes sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ yazılı 56. maddenin de altını çizen Karakoç “80 küsur yıl önce çıkarılmış olan, zeytin ağaçlarını korumak üzerine bir kanunumuz var. Bunca yıldan beridir var olan, o dönemde bile önemi çok büyük olan zeytinlere koruma yaratmak amacıyla çıkarılmış. Bugün bir yönetmelik eliyle de ihlal edilmeye çalışılıyor. Eğer bu yönetmelik uygulanırsa, şu ana kadar dokunulmamış olan zeytin ağaçlarının altında bulunan tüm madenler çıkartılabilir. Böylece tüm zeytinlik alanlar da yok edilebilir. Yönetmelik hem anayasamıza hem milletlerarası sözleşmelerimize hem de 80 küsur yıl önce kabul edilmiş olan kanunumuza açıkça aykırıdır. Bu yönetmelik gelirse zeytin ağaçları komple ortadan kalkabilir. Yürütmenin durdurulması kararı verilmezse de bir üst merciye gideceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.

‘OLDU-BİTTİ DEĞİŞİKLİĞİ’

Türkiye Barolar Birliği (TBB) de yönetmeliğin hukuka aykırı olduğuna vurgu yaparak düzenlemenin iptali için dava hazırlığında olduğunu duyurdu. Ek olarak Ekoloji Kolektifi Derneği (EKD) de yönetmeliğin iptali için dava açtığını bildirdi.

Avukat Yakup Ş. Okumuşoğlu da yönetmeliğin özel olarak bir şirket için çıkartılmış gibi göründüğünü söyledi. Okumuşoğlu, İkizköy Akbelen Ormanı’na açılması planlanan maden ocağı projesi için 1 Mart’ta yapılan bilirkişi keşfi öncesi söz konusu maden yönetmeliğinin Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatarak “Şüphesiz hukuka apaçık aykırı olan bu yönetmelik değişikliğinin iptali için yargı yoluna başvuru hakkı var. Pek çok dava açılacağını da tahmin ediyorum. Bizde bir hazırlık yapıyoruz” dedi.

Okumuşoğlu yönetmeliği “Bir oldu bitti değişikliği” şeklinde nitelendirerek “Yönetmeliğe eklenen fıkrada ‘kamu yararı’ kavramı da sıkça kullanılmış. Böylece yargılama usulüne dair ‘teknik’ bir araca vurgu yapılmış gözüküyor. Halbuki kamu yararının başında hukukun korunması gelir. Hukuka aykırı kamu yararı olmaz. Hukuku korumak da yurttaşların, hukukçuların sorumluluğu, mahkemelerin görevi. Herkes bilir. Yönetmelikler dayanağı kanuna aykırı olamaz. En başta bu sebeple kanundışı zaten! Ama burada olmuş mu? Olmuş” şeklinde konuşarak şunları vurguladı:

“Bu değişiklik iptal edilmeyip de kalırsa coğrafyamız mitolojileri ile yaşıt, oluşturduğu kültürü ile zeytinliklerimiz parça pinçik olacak….”

BİR DAVA DA ÇİFTÇİ-SEN’DEN

Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-SEN) da yönetmeliğe karşı dava açan sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor. Çiftçi-SEN tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada “Bakanlığın; çiftçilerin ve doğanın haklarını yok sayarak, Çiftçilerin lehine olan, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını engelleyen yasaları ‘Yönetmelikler’le kadük hale getirmeye çalışması kabul edilemez” diyerek yürütmenin durdurulması ve iptal edilmesi için dava açtıklarını duyurdu.

Öte yandan Maden Mühendisleri Odası da yasa değiştirilmeden yönetmelikte değişiklik yapılmasının hukuken uygun olmadığını duyurdu. Ek olarak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası zeytinlik alanları yok edecek yönetmeliğin iptali için dava açacağını bildirdi. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri de Avukat İsmail Hakkı Atal aracılığıyla dava açacaklarını açıkladı. Çeşme – Urla -Seferihisar- Karaburun – Güzelbahçe Çevre Platformu ve bölgede zeytinlik sahibi çiftçiler de  Çevre Avukatı Şehrazat Mercan aracılığıyla dava açma aşamasında olduklarını duyurmuştu.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) “Açık maden işletmesinden artakalmış kayalıklarda ağaç yetişir mi” sorusunu yönelterek dava açmaya hazırlanan derneklerden biri oldu.

350 BİN KİŞİDEN ÖLMEZ AĞAÇ İÇİN İMZA: ZEYTİNİME DOKUNMA!

Ölmez Ağaç olarak da bilinen asırlık ağaçların yok edilmesini onaylayan yönetmeliğe karşı kamuoyu büyük tepki gösterdi. Change.org Türkiye’de başlatılan change.org/zeytinimedokunma imza kampanyası 350 binden fazla imzaya ulaştı, onlarca ünlü kampanyaya destek verdi.  Zeytin Kanunu’na da aykırı olarak yapılan bu değişiklik sosyal medyada kısa sürede büyük tepki topladı. Gülse BirselBurcu BiricikTarkanAslıhan Gürbüz, Damla SönmezEzgi MolaBuket UzunerŞahan Gökbakar, İlber Ortaylı başta olmak üzere birçok ünlü isim zeytinliklerin ölüm fermanına hayır dedi. “Zeytin Hayattır” kampanyasına bir günde 50 binden fazla imza geldi.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top