Buradasınız
Ana Sayfa > Haberler > Danıştay Savcısı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını Anayasaya aykırı buldu

Danıştay Savcısı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını Anayasaya aykırı buldu

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması Danıştay’da yapıldı. Danıştay savcısı, çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu açıkladı: “Metin okumaktan ibaret savunmalar…”

AKP’li Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi” kararına karşı açılan davanın duruşması, Danıştay 10. Dairesi’nde yapıldı. Danıştay savcısı, verdiği mütalaada “çekilme kararının hukuka aykırı olduğu”nu açıkladı.

Danıştay Savcısı; duruşmada tarafların savunmalarının ardından bildirdiği esas hakkındaki görüşte, çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu açıklamasından sonra da mahkeme heyeti, kararın daha sonra yazılı açıklanacağını ifade ederek duruşmayı sonlandırdı. Danıştay’ın bir ay içinde kararını vermesi bekleniyor. Kararın yazılı olarak açıklanacağı belirtildi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULATACAĞIZ

Konuya ilişkin Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu‘ndan yapılan açıklamada, “Yüzlerce kadının savunmasıyla duruşma sona erdi. Danıştay savcılığı da kadınlar da toplumun çoğunluğu da aynı şeyi söylüyor: İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı anayasaya aykırıdır! Verilecek karar ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız” ifadelerine yer verildi.

BU SÖZLEŞMEYE KARŞI ÇIKANLAR KADINA ŞİDDETİN NORMALLEŞMESİNİ İSTİYOR

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü Anlaşmalar Daire Başkanı Emre Topal, Cumhurbaşkanı Kararını savunurken “Savunmamızın başında önemle belirtmek isteriz ki İstanbul Sözleşmesi’nin sona erdirilmesi, kadına yönelik şiddet ile ülkemizin topyekûn mücadelesinde herhangi bir aksamaya yol açmamaktadır. Başta İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi dahil olmak üzere tarafı olduğumuz milletler arasın anlaşmaların uygulanmasına devam edilmektedir” dedi.

Topal kadınların iptal davası dilekçelerini de eleştirerek, “Üzülerek belirtmeliyiz ki kararın iptali istemiyle sunulan dilekçelerin çok büyük bir kısmı Türk hukuku ve milletler arası anlaşmalar esasına hiçbir biçimde hakim olamayan, çoğu birbirinin kopyası, özensiz olarak hazırlanmış dilekçelerdir” diye konuştu.

Bu sözler üzerine salondaki kadınlardan gülme ve alkış sesleri geldi.

Topal’a yanıt veren avukat Hülya Gülbahar, “Bu sözleşmenin orijinal adı domestic violence. Beyefendi bizim dilekçelere laf atarken çevirilere göz atmasını tavsiye ederim. Bu bir çekilmedir. Fesih değildir. Basit çeviri hatalarını bize hukuk diye anlatamamaları gerekiyor” dedi. Avukat Hülya Gülbahar, konuşmasında şunları söyledi: “Bu sözleşmeye karşı çıkanlar kadınlara şiddetin normalleşmesini istiyor, çocuk istismarı ve çocuk evliliklerinin önünü açmak istiyor, çocuk işçiliğinin önünü açmak istiyor. Buradan iptal kararı vermenizi istiyoruz.”

Avukat Yelda Koçak da, duruşmada tüm avukatların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hukuka aykırılıklarını anlattıklarından bahsederken Cumhurbaşkanı adına konuşan isimlerin, dosyaya sunmuş oldukları uluslararası sözleşmelerin İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmeler olmadığının altını çizdi. Özellikle bu konuda Anayasa’nın bu yükümlülüğü TBMM’ye verdiğini söyledi.

BİNİ AŞKIN AVUKAT DAVAYA MÜDAHİL OLMAK İÇİN YETKİ BELGESİ ALDI

Duruşmada, 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı avukat Şenal Sarıhan, Ankara Barosu adına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Barosu adına Seher Duygu Çildoğan, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Diyarbakır Barosu vekili avukat Aslı Pasinli, Erzurum Barosu adına avukat Yelda Koçak konuştu.

Duruşmaya katılmak için yaklaşık bini aşkın avukat yetki belgesi alırken, kadın örgütleri, siyasi partiler ile meslek kuruluşları da duruşma için çağrı yaptı. Çağrıda, “Eşit ve şiddetsiz bir yaşam isteyen herkesi hep birlikte hukuka ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak için davaya katılan çok sayıdaki avukat, STK üyeleri ve kadınlar mahkeme salonunda tarihi bir görüntü oluşturdu.

Savunmaların ardından Danıştay Savcısı mütalaasını verdi ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptalini talep etti. Danıştay Savcısı duruşmada tarafların savunmalarının ardından bildirdiği esas hakkındaki görüşte, “çekilme kararının hukuka aykırı olduğu”nu açıkladı. Mahkeme heyeti, kararın daha sonra yazılı açıklanacağını ifade ederek duruşmayı sonlandırdı.

Danıştay 10. Dairesi’nin kararı kesin nitelik taşımıyor. Bu karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na (İDDK) karşı itiraz edilebiliyor.

Türkiye’nin 2011 yılında imzaladığı ve 10 Şubat 2012’de Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 20 Mart 2021’de  Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilmişti.

Bu karar hem iç kamuoyunda hem de uluslararası kamuoyunda bazı tepkileri beraberinde getirmiş; Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi kurumlar Türkiye’yi iptal kararını gözden geçirmeye çağırmışlardı.

İstanbul Sözleşmesi‘nin iptaline ilişkin tartışmalar gündeme geldiğinden bu yana sivil kadın örgütleri de buna tepki göstermiş ve sözleşmenin uygulamada kalması için gösteriler düzenlenmişti.


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top