Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Çevre örgütleri ve uzmanlar Çukurova Çevre Çalıştayı’nda buluştu

Çevre örgütleri ve uzmanlar Çukurova Çevre Çalıştayı’nda buluştu

Adana Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Akdeniz Çevre Platformu (DAÇE) iş birliğiyle düzenlenen ‘Çukurova Çevre Çalıştayı’ Divan Oteli’nde yapıldı.

Adana Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Akdeniz Çevre Platformu (DAÇE) işbirliğiyle düzenlenen ‘Çukurova Çevre Çalıştayı’ Divan Oteli’nde yapıldı. Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Güngör Geçer’in de katılıp açılış konuşmasını yaptığı çalıştay içeriğindeki oturum ve panellerde Prof. Dr. Ali Kocabaş, Prof. Dr. Berkant Ödemiş, Prof. Dr. Tacettin İnandı, Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. İbrahim Ortaç, Bülent Şık, Sadun Bölükbaşı, Feyzullah Korkut, Sinan Can, Deda Büyüköztürk, Güler Bozok, Haydar Şengül, Cavid Işık Yavuz, Haşmet Biçer, Selahattin Menteş, Mahir Füsunoğlu, İsmail Hakkı Atal, Semra Kabasakal, Sabahat Aslan, Nermin Yıldırım Kara ve Nilgün Karasu sunum yaptılar.

Çalıştay’a ellerinde taşıdıkları nükleer karşıtı pankartlarla giren ve sloganlar atan Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği (ÇETKO) üyeleri, salonda bulunanlar tarafından alkışlandı.

Mersin, İskenderun ve Antakya’dan çevre koruma örgütleri, aktivistler, Doğu Akdeniz Çevre Platformu ve Adana Büyükşehir Belediyesi çalışanları ile Türkiye’nin dört bir yanından toprak, ilkim krizi, insan ve doğa sağlığı konularında uzmanların katıldığı toplantıda, Çukurova Bölgesi’nin hava, toprak, su ve deniz kirliliği ile kimyasal kirlilik ve atık yönetimi, iklim krizi gibi sorunlar ve bunlara ilişkin çözümler masaya yatırıldı. Çalıştayda; “Hava kirliliği, deniz-su kirliliği, kimyasal kirlilik-atık yönetimi, İklim krizi/biyoçeşitlilik kaybı, çevre-sağlık/gıda güvencesi, çevre mücadelesi ve hukuksal çerçeve” konuları irdelendi.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) tarafından çalıştayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Dünyada uygulanan vahşi neoliberal politikalardan ülkemiz de çok etkilenmiştir. Ranta dayalı ve emperyalizme bağımlılıkla belirlenen politikalar sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmış durumdadır. Ülkemiz, dünyanın artık vazgeçtiği nükleer ve termik santrallerle, çimento fabrikalarıyla, demir-çelik fabrikalarıyla sözde gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmektedir. Sularımız HES projeleriyle ticarileştirilmektedir. Dağlarımız taş ve maden ocakları ile tahrip edilmektedir. GDO’lu ve hibrit tohumlarla gıda politikamız tamamen dışa bağımlı hale getirilmiştir. Tarım topraklarımız tarım zehirleriyle kirletilmiş, Halk ithalata dayalı güvensiz gıda tüketimine mahkûm bırakılmıştır. Bu politikalar bölgemizin havasını, suyunu ve toprağını kirletmiştir. Bölgemizde yaşanan çevre/ekolojik sorunları ve çözüm önerileri konusunda kamuoyu yaratmak, STK’lar, yerel yönetimler ve siyasi partiler düzeyinde farkındalık yaratmak, çevre örgütlerinde çalışan kişilerin eğitimine katkıda bulunmak, ekolojik mücadeleyi büyütmek amacıyla bu çalıştayı düzenledik.”

Çalıştayda iklim krizine en büyük etki yapan faktörler de ortaya konulurken, “Atmosfer, toprak ve suyun en büyük düşmanı para hırsı ve vahşi kapitalizm” mesajı ve vurgusu yer aldı. Konferans sunumlarının ardından çalıştayın diğer evrelerinde ise çeşitli çalışma gruplarının oluşturduğu çalışmalarla etkinliğe devam edildi. Bu çalışmalardan çıkan sonuçlar da şöyle:

HAVA KİRLİLİĞİ

  • Mevzuat düzenlemesi yapılmalı.
  • Fosil yakıt bağımlılığı azaltılmalı,
  • Ders müfredatına hava kirliliği girmeli
  • Anız yakımı bırakılmalı
  • Sınıfsal analiz çalışması yapılmalı

 TOPRAK KİRLİLİĞİ

  • Toprak kirliliğine neden olan faktörler kaldırılmalı
  • Toprak gıdanın güvenlik kaynağıdır, amacı dışında kullanılmamalı
  • Petrol boru hatları tarım topraklarının içinden geçmemeli
  • Örtü altı tarımdan sonra plastik atıklar temizlenmeli
  • Kimyasal ilaç kullanımı uzman denetiminde olmalı

 DENİZ VE SU KİRLİLİĞİ

  • Evlerde-işyerlerinde yağmur suyu depolaması imar planında yer almalı
  • Su tüm canlıların hakkıdır. Suyun metalaşmasına karşı kent çeşmeleri yapılmalı
  • Tüm belediyeler suyunun temizliğine halkı ikna edip, musluktan su içme yaygınlaşmalı

 KİMYASAL KİRLİLİK VE ATIK YÖNETİMİ

  • Tüketme yerine üretme, dönüştürme yaygınlaşmalı. Tekstil atığı çok fazla. Tamir etme, üretmeye dönük kampanyalar olmalı
  • Antibiyotik kirliliği çok fazla. Antibiyotik kullanımı azaltılmalı
  • Deterjan kullanımı azaltılmalı

 HUKUKİ BOYUT:

  • Çevre Mahkemeleri kurulmalı
  • Basının çevre davalarına ilgisini artıracak görsel çalışmaları yapılmalı
  • ÇED raporları özel şirketlere değil de devlete bağlı kurum ve kişilerce hazırlanmalı.

HaberinNabzı

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top