Buradasınız
Ana Sayfa > Coşkun Özbucak > Ekoloji Birliği | Coşkun Özbucak

Ekoloji Birliği | Coşkun Özbucak

Kapitalizm küçük adımlarla başlayarak yaşam alanlarımıza, sularımıza, ormanlarımıza, tarım arazilerimize yönelik saldırısını büyüttü. “Gelişiyoruz, sular boşuna akıyor, yeraltı zenginliklerimizi çıkarmamıza izin vermiyorlar” diyerek gerçekler saklandı. Bugün yeraltı, yer üstü talan ediliyor.

Enerji gereksinimi iddiasıyla HES’lerle sularımıza el koymanın, suyun ticarileştirmenin süreci başlatıldı. “Dereden su alamayacaksınız, köylerde de su sayacı kullanmak zorunda bırakılacaksınız” dendiğinde, inanma zorluğu çekildi. Şimdi nerdeyse dağ başında bile su sayaçları takılıyor.

Şimdi doğaya, suya, ormana, tarım arazilerine, göl ve denizlere saldırı o kadar artı ki; her gün bir taraftan tepki sesleri duyuluyor.

Önce her yerel, saldırıya karşı kendi gücüyle ve hukuk yollarıyla karşı koyabileceğine inanıyordu. Bu nedenle de yerel çevre-ekoloji dernekleri ve platformları kuruldu. Karşılıklı destekler de oldu. Bir yerdeki yangına başka yerdeki platformlardan da destek gelmeye başladı. Saldırı büyüdükçe büyüdü. SİT alanıymış, tarihi yermiş, tarım ve orman arazisiymiş, ekolojik denge alt üst olurmuş umursanmadı. Termik ve nükleer santraller, HES’ler, RES’ler, JES’ler; balık çiftlikleri, oteller; taş ocakları, deniz doldurmalar, yeşil yol derken kapitalizmin saldırısı ülkenin her köşesini sardı.

Kimi zaman yerel tepkiler genelleşti. Bazıları bölgesel eyleme dönüştü. Duygu anlamında ülkenin her tarafına yayıldı, ama örgütlülük hala yerel durumda kalmıştı. İşte bu gerçeği bilerek, ülkenin dört bir yanındaki çevre-ekoloji dernek ve platformlar bir araya gelerek, kapitalizmin saldırısına karşı tek vücut olarak karşı durmanın aracı olan EKOLOJİ BİRLİĞİ’ni oluşturdular. Yeni yeni katılımlarla daha da büyüyor.

Ordu’da, Kaz Dağı’nda, Murat Dağı’nda, Sivas’da, Artvin’de, Giresun’da, Turgutlu’da, Munzur Dağı’nda siyanürlü altın ayrıştırma çabaları, her köşede diğer maden arama ve işletmeleri, Ege’de JES’ler, en küçük derede bile yapılmak istenen HES’ler, ülkenin her yerine yayılan RES’ler, Hasankeyf, Salda gölü, ODTÜ arazisi… saymakla bitmiyor. Saldırı kapsamlı. O zaman kapsamlı bir birliktelik ve duruş gerekli.

Saldırıya maruz kalan her karış alan, hepimizin sorunu olmaya başlamalı. Her koyun kendi ayağından asılır dersek, sıramızı beklemek zorunda kalırız. Yani “sarı öküzü” vermemek gerekir.

Bu zamana kadar yanlışlar, eksiklik oldu ama önemli kazanımlara, başarılara da tanık olduk. Deneyimlerimiz de bir kazanımdır. Artık ülkenin her köşesinden yükselen sesi birleştirmek zorunluluğu dayatıyor. Ekoloji Birliği, her yerelin deneyiminden yola çıkarak ekoloji mücadelesini birleştirecektir.

Yerel, bölgesel ve merkezi eylemlerin çeşitlendirilmesi ve artırılması kaçınılmaz. Ekoloji Birliği bunun için bileşenleriyle görüş alışverişi yapıyor. Kapitalizmin saldırısına karşı; suyumuza, toprağımıza, havamıza, geleceğimize sahip çıkmanın başka yolu yok.

Coşkun Özbucak
1958 yılında Ordu’da doğdu. Öğretmenliği süresinde kurucu başkanı olduğu Eğitim-Sen'de başkanlık ve yöneticilik yaptı. Mitinge Karşı Miting, Üzülme Güneş Yeniden Doğacak, Ordu’dan İnsan Manzaraları ve Dilek Ağacı adlı kitapları bulunuyor. Uzun yıllardır ekoloji mücadelesi içinde aktivist olarak yer aldı. ORÇEV YK üyeliği yanı sıra Ekoloji Birliği YK üyesi olarak da görev yaptı. Halen ORÇEV YK üyeliği görevini sürdürmektedir.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top