Buradasınız
Ana Sayfa > Coşkun Özbucak > Adı Yeşil | Coşkun Özbucak

Adı Yeşil | Coşkun Özbucak

Yeşil güzel bir renk.
Belki de projelerinin amacını gizlemek için “yeşil” sözcüğünü kullanıyorlar.
Aslında “belki” sözcüğü fazlalık oldu.
Doğrudan söylemek gerekirse, gerçekleri gizlemek için “yeşil” sözcüğünü kullanıyorlar.

“Yeşil yol” dedikleri aslında “karayolu” yani yeşil yaylaları, vadileri “karalara” boğan yol.
“Yeşil yol” iddiasına da değinmeden önce iki örnek vermek istiyorum.
Bu iki örnek “yeşil yol”un da neden yapıldığını anlatıyor.

Örnek 1- Karadeniz –Akdeniz Yolu diye söylenen Melet Irmağı boyunca yapılan Mesudiye ilçesi Topçam yolundan geçmeyenler olsa da “övgüsünü” duymayan kalmadı. Ordu’yu Akdeniz’e bağlayacakmış. Nedense sahilden iç kesimlere yapılan yolların hepsi Akdeniz’e bağlanma yolu oluyor. Neredeyse Akdeniz yolu enflasyonu yaşanıyor.

Topçam yolunda Melet Irmağı kenarında bir sarı tabela var. Tabelada “Bu yol HES’ler için yapılmaktadır” yazılı. Buna rağmen hala Akdeniz yolu diye adlandırılıyor ve halk kandırılıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler de geçen günlerde yaptığı bir açıklamada bu yolun “HES yolu” olduğunu söyledi.

Örnek 2- Fatsa Aslancami Mahallesi’nde toprak kayması, heyelan oldu. Evler zarar gördü ve evlere kullanılmaz raporu verildi. Mahallenin çevresinde çok sayıda taş ocağı işletmeleri var. Oraya gittiğimizde (Ordu Çevre Derneği olarak) yeni yapılan yolun ne zaman yapıldığını sorduk. Aldığımız yanıt ilginçti. Akdeniz’e bağlantı yolu yapılıyor denmiş ama yol açılınca taş ocakları mantar gibi patlamaya başlamış. Yani yol Akdeniz’e bağlantı değil, taş ocakları için yapılan bir yol olmuş.

Örnekler çoğaltılabilir ama benim asıl vurgulamak istediğim “yeşil yol” olduğu için başka örneklerle satırları bitirmeyeyim.

“Yeşil yol” ile ilgili bir geziden de söz edeyim. Yine ORÇEV olarak “yeşil yol” gezisi düzenledik. Basına yansıyan açıklamalara göre var olan yollar yenilenip genişletilecekti, hatta ağaç kesilmeyecekti. Yerinde görelim dedik. Topçam’dan başladık orman yolundan Çambaşı Yaylası yönüne gitmeye; karşılaştığımız manzara ilginçti; yol boyu ağaçlar kesiliyordu.

Şimdi yeşil yol gerçeğine gelelim. Neden yapılıyor? Yukardaki iki örnekte olduğu gibi “yeşil yol” kamu hizmeti olarak yapılmıyor. Yaylalar birbirine bağlansa bize yani yaylalarda gezecekler için bir önemi var mı? Bir yaylaya gider pikniğimizi yapar geri döneriz. Bir yayladan başka bir yaylaya geçen kaç kişidir? Bu geçenler de doğal yollardan gitmeyi sever. Asfalt yolu kullanmaz.

O zaman adı yeşil kendisi kapkara olan bu yollar neden yapılıyor? Yukardaki örneklerdeki gibi HES’ler, taş ocakları ve özellikle de maden işletmeleri için kolay ulaşım yolu yapılıyor. Haklarını yemeyelim bir de turizm şirketleri için otel yapabilmeleri için yol yapıyorlar.

Yani, “yeşil yol” halka karalar bağlatan yol oluyor.

Coşkun Özbucak
1958 yılında Ordu’da doğdu. Öğretmenliği süresinde kurucu başkanı olduğu Eğitim-Sen'de başkanlık ve yöneticilik yaptı. Mitinge Karşı Miting, Üzülme Güneş Yeniden Doğacak, Ordu’dan İnsan Manzaraları ve Dilek Ağacı adlı kitapları bulunuyor. Uzun yıllardır ekoloji mücadelesi içinde aktivist olarak yer aldı. ORÇEV YK üyeliği yanı sıra Ekoloji Birliği YK üyesi olarak da görev yaptı. Halen ORÇEV YK üyeliği görevini sürdürmektedir.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top