Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Sinop NKP: Yaşam hakkı torbaya sığmaz, torba yasa geri çekilsin!

Sinop NKP: Yaşam hakkı torbaya sığmaz, torba yasa geri çekilsin!

Sinop NKP de bugün saat 16.00’da Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamasında “torba yasa”dan ekolojik yıkım yaratacak bir kanun teklifi çıkacağını belirten Sinop NKP, “torba yasa geri çekilmelidir” dedi

Maden yasasında değişiklik yapılmasını teklif eden ve Meclise sunulan Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi‘ne tepki gösteren doğa ve yaşam savunucuları, doğaya yönelik her türlü müdahalenin sonuçlarının  ağır olacağını söyleyerek, Torba Yasa’nın geri çekilmesi için bugün (31 Ekim) yurdun dört bir yanında zamandaş bir şekilde “Yaşam hakkı torbaya sığmaz, maden ve enerji yasa teklifi geri çekilsin” diyerek basın açıklaması yaptılar. Nükleer santrallere karşı mücadele veren Sinop NKP de bugün saat 16.00’da Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sinop NKP Yürütme Kurulu olarak yapılan açıklama şöyle:

YAŞAM HAKKI TORBAYA SIĞMAZ!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Komisyon’da onaylanan ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeye açılacak, “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Kanun Teklifi” ile ekonomik büyüme adı altında ekolojik yıkım ve talan Türkiye halklarına dayatılıyor.

Birçok kanunda değişiklik öngören bu Torba Kanun Teklifi, havayı, suyu, toprağı, ormanları, yaban hayatını, tarım ve yaşam alanlarını talan eden bir avuç maden ve enerji şirketine yeni imtiyazlar sağlarken, tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırıları ve talanı koşulsuz hale getirmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin dört bir yanında iktidar ve sermeyenin ekolojik yıkım dayatmalarının karşısındaki direnişleri kırmak ve koşulsuz talanını mutlaklaştırmak için Meclis’te görüşülecek bu torba yasa, maden ve enerji şirketlerine yeni imtiyazlar getiriyor.

Bu torba yasa onaylandığı takdirde;

  • Asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken, yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutuluyor.
  • Maden ve enerji şirketleri, faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taştığında ve ekosisteme geri dönülmez zararlar verdiğinde cezasızlıkla ödüllendiriliyor.
  • Şirketlere tanınacak ‘ruhsat sahası dışında geçici tesis kurma hakkı’ ile ruhsat alanında dahi denetlenemeyen şirketlerin ruhsat alanı dışında gerçekleştireceği ekolojik yıkım ve talanın önü açılıyor.
  • Maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları ‘kamu yararı kararı’ olmaksızın dahi istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekilecek… Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilmesinin önü açılıyor.
  • Biyokütle santrallarının önü daha da açılıyor.  Araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji ‘yenilenebilir’ sayılacak ve şirketler teşviklerden yararlanacak. Böylece Türkiye, dünyanın dört bir yanındaki lastik atıkları başta olmak üzere bir atık deposu haline gelecek. Havaya salınacak zehirli kimyasal atıklar geri dönülmez halk sağlığı sorunlarına neden oluyor.
  • Bugüne kadar güç sınırı olmaması nedeniyle sayısı oldukça fazla şirkete destek sağladığı bilinen ve şirketlere sermaye aktaran “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM)” kapsamı daha fazla genişletilerek Karadeniz’in derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES’lerin sayısının daha da artmasına neden oluyor.
  • Cumhurbaşkanı izniyle, BOTAŞ, TPAO gibi kurumlar tarafından daha önce yurtdışında kurulmuş olan şirketlere, T.C. Kanunlarından muaf olmak üzere, yurtdışı için çalışmak amacıyla yurt içinde de enerji şirketleri kurmaları sağlanıyor.
  • Enerji üretim tesisleri için gereken taşınmazlar daha önce Maliye Bakanlığı tarafından kamulaştırılırken ve kamu yararı kararı alınması gerekirken,  yetki EPDK’ya verilecek, kamu yararı kararı olmaksızın istimlak olanağı sağlanacak ve halkın, köylünün topraklarının sermayeye peşkeş çekilmesi süreci daha da hızlandırılıyor.
  • Dağıtım şirketlerine çeşitli kolaylıklar sağlanarak daha fazla kar elde etmeleri sağlanıyor.
  • Ülkemizin her yerinde köylüleri ve halkı canından bezdiren, ekolojik yıkımlara yol açan, havayı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını kirleten; Nükleer Santraller, HES’ler, JES’ler ve RES’lere YEKDEM destekleri devam ettirilecek.
  • Jeotermal alanların ihale bedellerinin taksitlendirilmesi sağlanarak JES’lerin sayıca daha fazla artmasının önü açılıyor.

TORBA YASA GERİ ÇEKİLSİN!

TEİAŞ verilerine göre Türkiye’nin 2020 Eylül ayı sonu itibarıyla kurulu gücü 93 bin 207 MW’dır. Yine TEİAŞ verilerine göre ise 2020 yılı içerisindeki en yüksek puant talebi Ağustos 2020 de gerçekleşmiş olup bu değer; 46 bin 160 MW olarak gerçekleşmiştir. Yani Türkiye’nin 2020 Eylül ayı itibarıyla; % 100 oranından fazla yedek kurulu gücü vardır. Bu da bize göstermektedir ki Enerji yatırımlarında ciddi bir planlamaya ihtiyaç vardır. Adil dönüşümle fosil yakıtlardan ve Nükleerden kurtulmayı öngören, ekolojik sistemi gözeten,  halkın gerçek ihtiyacına uygun ve bilimsel bir enerji politikasına ihtiyaç vardır.

Bir kez daha yineliyoruz! Bu Kanun teklifinde Halk yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok, ekolojik duyarlılık yok.   Teklifte, enerji ve maden şirketlerine daha fazla destek, daha fazla kıyak, kamu denetiminin ortadan kaldırılması, tüm yetkilerin tek adamda toplanması, karın şirketlere, zararın halka yıkılması var! Ekolojik yıkım var. Tüm muhalefet partilerini, Demokratik Kitle Örgütlerini, Ekoloji örgütlerini ve halkımızı bu yasa teklifine karşı çıkmaya çağırıyoruz!

NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ!

Değerli Basın Emekçileri Sevgili Sinoplular; Sinop Valisi Sayın Erol KARAÖMEROĞLU’nun sosyal medyaya düşen bir mesajında; Sinop’ta yapılması planlanan Nükleer santral için “Sinop’ta 10 bin kişiye istihdam sağlayacak Nükleer santral demek 10 tane Organize Sanayi demek, Üniversite demek. Yani 10 bin kişi çalışırsa ailesiyle birlikte 30 bin, 40 bin kişi yapar” diyerek Nükleer santrallere karşı çıkılmamasını istediği belirtiliyor.

Biz sayın Sinop Valisine hatırlatmak isteriz! Nükleer santral Ölüm demektir. Hiçbir şekilde Organize sanayi ile üniversite ile karşılaştırılamaz! Karşılaştırmamalı da zaten! Kendisinden önceki Sinop Valileri de aynı açıklamaları Sinop’a gelirken ilk açıklamaları olarak yaptılar. Ama o Valiler şimdi Sinop’ta değiller.!

  • Tüm yetkililere sesleniyoruz Torba Yasa Teklifini Geri Çekin!
  • Sinop Nükleer Santral İstemiyor!
  • Nükleere Hayır, Yaşama Evet!
  • Sinop Nükleer Çöplük Olmayacak!
  • Nükleere İnat Yaşasın Hayat!
  • Nükleer sizin olsun Sinop bizimdir.
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top