Buradasınız
Ana Sayfa > Coşkun Özbucak > Radyasyon | Coşkun Özbucak

Radyasyon | Coşkun Özbucak

Virüs ile uğraşıyoruz. Ulaşılmaz olan maskeyi konuşurken, evde gelişmeleri takip ediyoruz. Televizyon kanallarında aynı cümleleri dinlemekten usanmadık. Sanki yeni bir bilgiymiş gibi can kulağıyla dinliyoruz. Çünkü yaşamımız söz konusu.

Ekonomik, sosyal boyutu yeni yeni tartışılır, görünür oldu. Sendikaların, işçi ve emekçilerin, partilerin sesleri sonunda duyuldu ancak o kadar. Sorun devam ediyor.

Virüs salgını nedeniyle başka yerlerdeki olayları önemsemiyoruz. Orman yangını ve radyasyondan söz ediyorum. Bu konuda geçmiş deneyimimiz var. Çernobil faciası nedeniyle radyasyonun rüzgarın etkisiyle bulutlarla taşınıp yağmurla toprağımızı, suyumuzu nasıl zehirlediğini ve kanserin hızla artığını biliyoruz. Hatta gözümüzün içine baka baka televizyon ekranında çay yudumlayıp korkulacak bir şey yok, diyen Bakanımızın da olduğunu biliyoruz.

Anımsayalım o günleri. Aynı “umursamazlık” şimdi de var. Ukrayna’da orman yangını üç haftadır devam ediyor. Yıllar önce yaşanan facia nedeniyle toprağa sinen radyasyon dışında toprağa gömülen radyasyonlu küller var. Yangın şu an yerdeki radyasyonu havalandırmış ve radyasyon oranı 16 kat artmış. Yangın Çernobil faciasının yaşandığı yere yaklaşmış. Radyasyon oranının daha da yükselme tehlikesi var. Bir iki gazete ve ekoloji örgütleri dışında gören, duyan, haber yapan yok.

Geçmişte olduğu gibi rüzgarla bu tarafa gelmeyeceğinin garantisi yok. Başka yere de gidebilir. Yani her taraf tehdit altında. Abarttığımı söyleyen de olabilir. Ancak bilim insanlarının radyasyonun 16 kat artığını konusundaki uyarısı dikkate alınmalı. Yangının söndürülmesi için uluslararası bir seferberlik yapılmalı.

Virüs salgınıyla baş etmeye çalışırken bu tür felaketler de devam ediyor. Ormanlar yanıyor, kesiliyor. Irmaklar, dereler kelepçeleniyor, göller kuruyor. Termik-nükleer santrallerle hava kirleniyor. Maden-enerji çalışmalarıyla tarım arazileri yok ediliyor. Her taraf betonlaştırılıyor. Buzullar eriyor. Sonuçta iklim değişikliği yaşanıyor. Bu değişim, yeni virüslere, hastalıklara neden olacaktır. Doğanın dengesinin korunması yaşamın devamını sağlamaktır.

İklim değişikliği basit bir olay değil. Doğaya verilen her zarar tehlikeyi büyütüyor. Sistemin işleyişi bu yönde. Yani kapitalizm iklim değişikliğini hızlandırıyor.

Coşkun Özbucak
1958 yılında Ordu’da doğdu. Öğretmenliği süresinde kurucu başkanı olduğu Eğitim-Sen'de başkanlık ve yöneticilik yaptı. Mitinge Karşı Miting, Üzülme Güneş Yeniden Doğacak, Ordu’dan İnsan Manzaraları ve Dilek Ağacı adlı kitapları bulunuyor. Uzun yıllardır ekoloji mücadelesi içinde aktivist olarak yer aldı. ORÇEV YK üyeliği yanı sıra Ekoloji Birliği YK üyesi olarak da görev yaptı. Halen ORÇEV YK üyeliği görevini sürdürmektedir.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top