Buradasınız
Ana Sayfa > Bilim > Küresel ısınmada daha yolun başındayız! | Özer Akdemir

Küresel ısınmada daha yolun başındayız! | Özer Akdemir

İklimle ilgili gelişmeler tıpkı bizdeki döviz kurları, akaryakıt fiyatları, enflasyon oranları gibi dünyadaki sıcaklık değerleri de her hafta yeni bir rekor tazeliyor. 3 Temmuz’da 2023 yılında ölçülen 17.01 derecelik küresel ortalama sıcaklık dünyada o güne kadar ölçülen en yüksek sıcaklık değeri olarak kaydedildi. Ülkelerin ve kıtaların sıcaklık değerlerinin toplamı ile elde edilen küresel hava sıcaklığının bundan önceki rekoru ağustos 2016’da ölçülen 16.9 derece idi.

ŞU ANA KADAR 18. REKOR KIRILDI

3 Temmuz’daki rekorun ömrü sadece bir hafta oldu. Maine Üniversitesinin verilerine göre dünyanın ortalama sıcaklığı 11-12 Temmuz’da 62.9 fahrenheit (17.18 santigrat derece), 13 Temmuz Perşembe günü ise 63 fahrenheit (17.23 santigrat derece) ölçüldü. Bu yazının yazıldığı gün küresel hava sıcaklığı 18. rekorunu kırdı ve bu rekorlar devam edecek gibi görünüyor.

Hava sıcaklıkları ülkemizde de son günlerde çok yüksek seviyelerde seyrediyor. Ege’nin birçok ilinde 40-45 dereceyi aşan sıcaklıklar ölçüldü. Adana’da ölçülen ve fotoğrafları paylaşılan 52 derecelik sıcaklık ölçümü güneş altında yapıldığı için geçerli değil. Hava sıcaklıkları gölgede ölçülüyor çünkü. Türkiye’de bugüne kadar ölçülen en yüksek hava sıcaklığı 49.1 derece ile Cizre’de ölçülmüş.

Arupa’nın durumu da bizden farklı değil aslında. İtalya’da sıcaklık rekorları kırılıyor. Ülkenin başkenti Roma dahil 16 ilde kırmızı alarm verilmiş durumda.

Dünyada sıcaklık rekorları kırılırken iklim değişikliği ile ilgili son gelişmelere dair İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol’a bazı sorular yönelttik. İklim değişikliğinin daha başında olduğumuzu söyleyen Önol, bu sürecin durdurulması ya da geriletilmesi konusunda çok iyimser değil.

Fotoğraf: Esra Bilgin/AA

SADECE SICAKLIKLAR DEĞİL REKOR KIRAN

Önol’a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Üst üste dünyadan sıcaklık rekorları haberleri geliyor. Bunu biraz açar mısınız? Hava sıcaklıkları ölçümünün başladığı günden günümüze nasıl bir seyir izledi. Eski rekor ve son süreçte yenilenen rekorlara dair sayısal verileri paylaşır mısınız?

İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisiyle daha şiddetli hava olayları yaşadığımız bir gerçek. Buna bağlı olarak da her gün yeni bir rekor haberi alıyoruz. İnsanoğlunun atmosfere daha fazla sera gazı salmasıyla birlikte sıcaklıklar artıyor. Buna bir de bu sene yaşadığımız El Nino olayı gibi iklimin doğal değişkenliği eklendiğinde 18. yüzyılın ortasından başlayan meteorolojik ölçümlerimizde rekorlar görmemize neden oluyor. Temmuz başında ölçüm tarihinde ilk kez dünya ortalama sıcaklığı 17 santigrat derecenin üstüne çıktı. Yine birkaç gün önce Çin ulusal rekoru 52.2 santigrat derece ile kırıldı. Tabii sadece sıcaklıklar değil aşırı yağışlarda da artışlar ve rekorlar kırılmakta.

SONUÇLARIN HENÜZ FARKINDA DEĞİLİZ

Küresel ısınmanın dünyaya maliyeti ne? Sadece ekonomik anlamda sormuyorum, ekolojik olarak da ne kaybettik, kaybediyoruz?

Küresel ısınmanın maliyetini hesaplamak o kadar kolay değil. Birincisi daha işin başındayız. Şu ana kadar sera gazları emisyonlarının azaltımı için ciddi bir çaba harcanmadı. İklim değişiminin tahmin edilenden daha ciddi sonuçları olabileceğinin henüz farkında değiliz. Bugün ekolojik olarak kaybettiklerimizden çok gelecekte karşılaşacağımız bir ‘Geri dönülmez nokta’ olduğunu anlamamız gerekiyor.

Küresel ısınmanın nedeninin kapitalizm olduğu görüşüne katılır mısınız? Eğer yanıtınız evetse, bu soruya paralel olarak kapitalizm içi çözümlerle, reformlarla küresel ısınmanın durdurulabileceğini düşünüyor musunuz?

İnsan kaynaklı iklim değişiminin ekonominin egemen güçlerinin seçtiği kalkınma/büyüme modelinden kaynaklandığı bir gerçek. Durdurulması veya yavaşlatılması için düşünülen yöntemlerin geçerliliği konusunda çok iyimser değilim. Enerji üretimi problemine bilimsel bir çözüm geliştirsek bile üretim/tüketim stratejileri dünya kaynaklarını sonuna kadar kullanma doğrultusunda devam edecek gibi…

Fotoğraf: Mehmet Kara/AA

İŞİN CİDDİYETİNİN FARKINA NE ZAMAN VARACAĞIZ?

BM iklim zirveleri, COP toplantıları vs. birçok uluslararası toplantı yapılıyor küresel ısınma ile ilgili. Bu toplantılar sorunun çözümü noktasında bir işe yarıyor mu?

Bu toplantıların bugüne kadar farkındalık dışında ciddi çözümler ve yaptırım üretmediği bir gerçek. Doktora gitmeye korkuyoruz, bize ameliyat önereceğinin farkındayız ama çok da işimize gelmiyor bu durum. Bir gün yere düşüp yoğun bakıma kaldırılana kadar da sanırım çok ciddi bir değişim olmayacak.

1.5 derece eşiği artık aşıldı diyebilir miyiz? Yeni eşik 2 derece mi olacak? Bunun anlamı ne?

1.5 santigrat derece iklim zirvelerinde ortaya çıkan ve bir hedef olarak koyulan bir eşik. Aslında küresel iklim anlamında 1.3 veya 1.4’ten daha tehlikeli bir eşik değil. Bu eşikler biraz da siyasileri ve ülke yönetimlerini harekete geçirmek için ortaya çıkarılmış kavramlar. Ama ısınmanın artmasıyla iklimin diğer bileşenlerindeki etkisi doğrusal değil. Etkiler ivmelenerek artıyor ve bilimsel anlamda ‘Geri dönülmez nokta’nın neresi olduğunu da çok bilmiyoruz. Asıl tehlike de burada…

AKDENİZ DAHA KURAK KARADENİZ DAHA YAĞIŞLI OLACAK

Son olarak, bu gidişat devam ettiği süreçte gelecekte bizleri ve özellikle ülkemizi ne bekliyor?

İklim modelleriyle yapılan senaryo çalışmaları ülkemiz açısından bölgesel olarak farklı sonuçlar gösteriyor. Akdeniz Bölgesi günümüze göre daha kurak bir iklime sahip olurken Karadeniz Bölgesi’nin daha yağışlı olmasını bekliyoruz. Selleri oluşturan aşırı yağışları ise ülkenin birçok bölgesinde görmek mümkün. Ülkenin doğusundaki yüksek bölgelerde ise kar erimesi daha erken gerçekleştiğinden su kaynakları yönetimi açısından sınır aşan sular da düşünüldüğünde ciddi sorunlarla karşılaşılacaktır.


Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top