Kirazlıyayla köylüleri: Geleceğimizi karartmayın!HaberlerHukuk by Ekoloji Birliği - 16 Mayıs 202018 Mayıs 20200 Meyra Madencilik Şirketinin bölgede yaptığı zenginleştirme tesisi ve atık barajı için yaptığı çalışmalar güvenlik çemberinde sürüyor. Kirazlıyayla köylüleri ise yapılan çalışmalara tepkilerini göstermeye devam ediyor.Bursa‘nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde faaliyet göstereceği Meyra Madencilik Şirketinin, bölgede kurşun, çinko, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı için yaptığı çalışmalar jandarmanın gözetiminde ve güvenlik çemberinde sürüyor. Maden şirketi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ederken, köylüler de eylemler yapıyor, gece gündüz nöbet tutuyor, geceleri sokakta nöbet tutuyor. Jandarma ise köyü çevirmiş durumda. Köylüler, jandarmanın aldığı ‘önlemler’ nedeniyle hayvanlarını otlatamıyor, ahırlarına gidemiyor, jandarma tarafından çevrilen alanda bulunan mezarlığa dahi ulaşamıyor.“YAŞ KESEN BAŞ DA KESER”Köylü yurttaşlardan Hasan Güler şunları söyledi: “Ben 6-7 yaşında orada kuzu güttüm. Annemiz, babamız gönül rahatlığı ile bizi orada bırakıyordu. Şimdi biz evimizden çıkıp da çocuklarımızı orada gezdiremeyeceğiz. Burası doğa harikası. Bir maden uğruna Lübnanlı şirkete peşkeş çektiler. Jandarma eşliğinde köyümüzü talan ediyorlar. Bu şirketin tabelası bile yok. Bizim burada yüreğimiz yanıyor. Ağaç kesilir mi? Yaş kesen baş da keser. Nerede bizim Tarım Bakanı’mız? Tarım alanlarımız talan ediliyor. Baskı altındayız. Şu an çaresiziz. Burayı gelip görseler, kimsenin gönlü buranın talan edilmesine el vermez. Biz o ağaçları kendi elimizle büyüttük, çok emek verdik. Adamlar geldi bir günde talan ettiler.”“BU TESİS GELECEĞİMİZİ KARARTACAK”Tesisin yapılmasına karşı olduklarını söyleyen köylülerden Ahmet Karasu ise, “Burası bizim geleceğimiz. Bu tesisin yapılmasını kesinlikle istemiyoruz. Televizyonda duyuyoruz ‘Her tarafa ağaç dikin’ deniliyor. Ama 20-30 senelik ağaçları katlediyorsun. Sen benim ciğerlerimi söküyorsun. Ağaç nedir bu dünyanın akciğerleridir. Sen benim akciğerlerimi söktükten sonra ‘bana yaşa’ diyorsun. Bunun yapılması demek Kirazlıyayla köyünün yok olması demektir” diye konuştu.ÇED MUAFİYETİ İÇİN HEKTARDA HİLEKonuyla ilgili DOĞADER adına Evrensel‘e açıklamalarda bulunan Murat Demir, Meyra Madencilik Şirketinin bölgede uzun yıllardır madencilik faaliyeti sürdürdüğünü söyleyerek, “25 hektar altında gösterip ÇED başvurusunda bulunulmuş. 25 hektar ve üstü için ÇED raporu alması gerekiyor. Ama ondan muaf olmak için 24.8 gösterip ÇED’ten muafiyet alarak bölgede faaliyete başlamış. Zamanla da bu faaliyetini artırmış. Şimdi orada kurşun, çinko, bakır ayrıştırma tesisi yapacaklar. Bölge halkı ve çevreciler olarak buna karşı bir çabamız ve mücadelemiz var” dedi.Pandemi döneminde firmanın faaliyetlerini arttırdığını söyleyen Demir, “Biz de bunlara karşı çeşitli protestolar etkinlikler yaptık. Pazartesi günü firma 200’ü aşkın kolluk kuvveti ile maden sahasına girdi ve çalışmalara başladı. Köye girişler, alternatif yollar olmak üzere hepsi kapatıldı. Bizim Bursa’dan oraya gitmemiz imkansızlaştı. CHP ve İyi Parti milletvekilleri bölgeye gidebildi. Sürece dahil olabildi” diye konuştu. Demir, ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılmış davaların olduğunu hatırlattı.Bu arada konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEP), “halka evde kal diyenler, maden için doğayı katlediyor derken, herkesi Kirazlıyayla’ların mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz. YEÇEP’in açıklaması şöyle:YEÇEP: HALKA ‘EVDE KAL’ DİYENLER MADEN İÇİN DOĞAYI KATLEDİYOR!“Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla Köyü‘nde 2013 yılından itibaren kurşun, bakır ve çinko ocağı işleten Lübnan asıllı Meyra Madencilik firması ruhsat alanını genişletmek için ilk olarak 2013 yılında 24.89 hektarlık alan için ÇED başvurusu yapıyor. 25 ha altında kaldığı için ÇED gerekli değildir belgesi alıyor. Firma 2015 yılında ise kapasite artışına giderek alanı 273 hektara çıkarıyor. Firma 2015 de aldığı raporda zenginleştirme yapmayacağını, flotasyon işlemini başka bir yerde yapacağını söylüyor. Ama 2019 a gelindiğinde tekrar bir kapasite artışı ve 2015 yılında yapmayacağız dedikleri flotasyon tesisi ve atık havuzunu projeye ekliyor. 345 ha üzerine çıkan ruhsatlı alandaki tesiste günde 1000 ton, yılda 300.000 ton cevher işlenecek, her gün 55 ton zenginleştirilmiş cevhere karşılık 894 ton pasa 110 dönum atık barajına gömülecektir.Tesis Yenişehir’e 11 km. Kirazlıyayla‘ya 200 metre mesafededir. Köyün merası mesire alanı, çeşmeleri maden sahası içinde kalmaktadır. Eylülden beri süren mücadelede yeni aşamaya 30 Mart tarihinde geçilmiştir. Covid-19 salgınını fırsat bilen firma herşeyin askıya alındığı bu zamanı değerlendirmiş ve ağaç kesimine başlamıştır. Geçici süre ile durdurulan çalışmalar 11 Mayısta tekrar başlamıştır. 15-19 Mayıs arası sokağa çıkma yasağını değerlendiren firma öncesinde bölgeye malzeme nakli yapmış, insanların evden çıkamamasını fırsat bilerek son hızla inşaata girişmiş, bölgeye kamyonlarla malzeme yığılmaya ve ağaçlar kesilmeye başlanmıştır.Firmanın inşaat alanı içerisinde kalan Tarım arazileri için izni olmamasına rağmen ve tüm izinleri tamamlamadan çalışmaya başlamasını ve ülkemizin salgınla uğraştığı böyle bir dönemde ağır işleyen hukuki süreci beklemeden çalışmasına yüksek sesle itiraz ediyoruz. Kirazlıyayla ve atık barajı gölgesinde yaşamak istemeyen Barçın kadınları birleşerek son hafta seslerini daha yüksek sesle duyurmaya çalışıyorlar. Maden firması rahat çalışsın diye köye konuşlanan kolluk kuvvetlerine bilgi vermeden kendi tarlalarına geçemiyorlar. Köy sınırlarını yeniden çizmeye kalkan maden firmasının köylerini terk etmesini istiyorlar.Havasını, suyunu, toprağını seven herkesi Kirazlıyayla halkının mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.” Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print