Buradasınız
Ana Sayfa > Coşkun Özbucak > Her yöntem kullanılmalı | Coşkun Özbucak

Her yöntem kullanılmalı | Coşkun Özbucak

Bir işe başlanılmadan önce “öyle mi böyle mi olmalı” diye hesap yapılır. Başarılı olmak için kılı kırk yararak adım atılır. Olması gereken de bu. İyi hesap-plan yapılmazsa zararlı da çıkılabilir.

Hak ve özgürlükler yanında, yaşam alanlarını koruma mücadelesinde başarılı olmak için tek bir yönteme sıkışmamak gerekiyor. Yöntemler çeşitlendirilmeli, her olanak iyi kullanılmalıdır. Başarının yolu, olanakları kullanma becerisiyle doğru orantılıdır.

Günümüzde önemli bir yer tutan ekoloji mücadelesinde de bu sorun yaşanabiliyor. Hukuksal mücadele (dava açma) olmazsa olmaz. Yıkımı, talanı, usulsüzlükleri, zararları ortaya çıkararak hukuksal yolu denemek, ilk yapılması gerekenlerden biridir. Bunu yaparken şirketlerin deneyimli olduğu, her kaybettikleri davalarda yeniden girişimlerini sürdürdükleri unutmamalıdır.

Kamuoyu yaratma girişimleri de başka bir yol ve yöntemle olur. Yürüyüş, miting, gazete ve televizyonlarda yer almak gibi çalışmalar da oldukça önemli. Bu nedenle kamuoyu yaratan her yol denenmeli ama kazanmak-başarılı olmak için yeterli değil. Yürüyüş, miting kamuoyu yaratmak için araç olurken, zaman zaman sonuç alıcı da olmaktadır. Bu, güçler dengesine göre değişebiliyor.

Bu iki yöntem, kullanılmalı ama özellikle ekoloji mücadelesinde yeterli görülmemeli. Dava açarsın kazarsın, dosyada küçük bir değişiklik yapılarak yeniden ÇED süreci başlatılır. Mahkeme üstüne mahkeme devam eder. Mahkeme devam ederken tarım arazisi, orman, dere, göl, deniz talanı sürer. Ormanlar kesilir, tarım olumsuz etkilenir. Yürüyüşler, mitingler yapılırken şirketler çalışmayı sürdürüyorsa bir eksiklik var demektir.

Sorunun yaşandığı yerde “direniş çadırı” da kurulabilir. Bu çadırlar geçmişte de kuruldu, şimdi de kuruluyor. Hukuk yolu, yürüyüşler, mitingler, gazete ve televizyon haberlerinde yer alınabilir hatta tartışma programları da yapılabilir, yapılmalı da. Bunlar yapılırken ormanlar kesiliyorsa, tarım arazileri yok ediliyorsa, dereler, tepeler zarar görüyorsa eksik olan bir şey var demektir. O da fiili ve meşru mücadele. Yukarıda sayılanların hepsi yapılmalı. Yapılıyor da, hem de ne zorluklarla.

Ama talanı ve yağmayı durdurmak için fiili ve meşru mücadele göz ardı edildiğinde “atı alan Üsküdar’ı geçiyor”.

Ülkenin her köşesinde ekoloji mücadelesi var. Birbirinden etkileniyor ve öğreniyorlar. Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağı’ndan Murat Dağı’na, Hasankeyf’ten Munzur’a, Manisa Turgutlu’dan Aydın’a, Sinop’tan Mersin’e, Muğla’dan Antalya’ya, Maraş’tan Samsun’a… birbirlerine öğretiyorlar. Fiili mücadele veren yerlerdeki kazanımlar sonuç alıcı dersler veriyor. Şirketin alana girmesine, makinelerin çalışmasına izin vermeyen köylüler de var. Yani en etkili yolu – yöntemi kullanıyorlar.

Mücadelelerde yöntemler çeşitlidir. Birini öne çıkarıp diğerleri kullanılmazsa başarı sağlanamıyor. Her yöntem, diğer yöntemlerin basamağı olarak ele alınıp kullanılırsa başarı sağlanır.

Soruna bakış, verilen mücadelede kullanılacak yöntemleri de belirlemektedir.

Coşkun Özbucak
1958 yılında Ordu’da doğdu. Öğretmenliği süresinde kurucu başkanı olduğu Eğitim-Sen'de başkanlık ve yöneticilik yaptı. Mitinge Karşı Miting, Üzülme Güneş Yeniden Doğacak, Ordu’dan İnsan Manzaraları ve Dilek Ağacı adlı kitapları bulunuyor. Uzun yıllardır ekoloji mücadelesi içinde aktivist olarak yer aldı. ORÇEV YK üyeliği yanı sıra Ekoloji Birliği YK üyesi olarak da görev yaptı. Halen ORÇEV YK üyeliği görevini sürdürmektedir.
https://ekolojibirligi.org

Her yöntem kullanılmalı | Coşkun Özbucak” hakkında bir düşünce

  1. Yaklaşım güzel ama çözüme dönük hiç bir yöntem veya öneri yok. Oysa kişi veya kurumları hedefleyen ‘mahalle baskısıyla’ kara liste uygulaması oluşturmak ve sosyal medyada devreye sokmak gibi yöntemlerin etik kurallarla devreye sokulması gibi yöntemler getirilmesi gerekmez mi?

Zafer Cengiz için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Top