Ekoloji Birliği tarafından Paris Anlaşması‘nın onaylanması için TBMM ve AKP Hükümetine çağrıda bulunuldu. Paris Anlaşması’na onay vermeyen 7 ülkeden biri olan Türkiye, anlaşmayı onaylamayan tek G20 ülkesi durumunda.

2020 yılına veda etmeye hazırlanırken, son günlerin gündemine tüm dünya genelinde iklim krizi, küresel ısınma, pandemi, kuraklık ve susuzluk tehdidi damgasını vurmuş durumda, yeni yıla da bu konularla birlikte giriliyor. 11 Aralık’ta yapılan Sanal İklim Zirvesi‘nde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünya liderlerine ülkelerinde  ‘iklim acil durumu’ ilan etmeleri çağrısında bulunmuştu. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankette ise, tarihin en büyük doğa tahribatının yaşanmakta olduğu Türkiye’de, halkın büyük çoğunluğunun iklim krizini koronavirüsten daha büyük bir tehdit olarak gördüğü ortaya konulmuştu.

Ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele için 12 Aralık 2015 tarihinde imzalanan ve 195 ülke tarafından kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın beşinci yıldönümü dolayısıyla dünya ve yurt genelinde Paris Anlaşması’nın gezegenin geleceği açısından önemi vurgulanarak çeşitli etkinlikler yapılıyor. C40 şehirleri ile birlikte ortak gerçekleşen 12 Aralık günkü etkinlikte İBB binası yeşil ışıkla aydınlatıldı. İstanbul da, 5. yıldönümü nedeniyle Paris Anlaşması’na verilen küresel destekte böylece yerini aldı.

Bugün de Ekoloji Birliği tarafından yapılan bir açıklama ile Paris İklim Anlaşması‘nın onaylanması için TBMM ve AKP Hükümetine çağrıda bulunuldu. Paris Anlaşması’nı onaylamayan 7 ülkeden biri olan Türkiye, ayrıca G20 ülkesi olarak ise anlaşmaya onay vermeyen tek ülke durumunda. Geçtiğimiz Kasım ayı içinde yapılan online G20 Zirve Toplantı‘sının Sonuç Bildirgesi‘nde de ana teması iklim krizi olan Paris Anlaşması konusundaki maddeye Türkiye tarafından şerh koyulmuştu.

Ekoloji Birliği tarafından yapılan açıklamada iklim krizinin giderek daha vahim hal aldığı vurgulanırken, Paris Anlaşması‘nın bir an önce onaylanarak, anlaşma hükümleri uyarınca taahhütlerin de acilen yerine getirilmesi çağrısında bulunuldu. Ülkemizde pandemiye rağmen dur durak bilmeyen ekolojik tahribatın iktidarın uygulamaları ile her geçen gün daha da arttığına dikkat çekilen açıklamada, siyasi iktidarın ne iklim krizine ne de pandemiye yönelik yapıcı bir adım atmadığı, her adımın pandeminin de nedeni olan ekolojik yıkımı daha arttırıcı özellikte olduğu vurgulandı. Ekoloji Birliği‘nin bugün yaptığı açıklaması şöyle:

PARİS ANLAŞMASI‘NI ONAYLA, TAAHHÜTLERİNİ ACİLEN YERİNE GETİR!

Türkiye, Paris Anlaşması’nı 5 yıl önce 12 Aralık 2015’te imzaladı. Ancak aradan 5 yıl geçmesine karşın hala Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanmadı. Paris Anlaşmasını onaylamayan 7 ülkeden biriyiz. Ekoloji Birliği olarak, Paris Anlaşması’nın Meclis gündemine getirilerek bir an önce onaylanmasını istiyoruz.

Madencilik faaliyetleri ve enerji projeleri, ormansızlaşmaya yol açıyor. Ormansızlaşma ise yaban hayatını yok ediyor.  Diğer yandan bu tür projelerle hem aşırı su kullanılıyor hem de su rejimleri değişiyor.  Yağışlar azalıyor ve kuraklık meydana geliyor.  Enerji ve madencilik faaliyetleri, endüstriyel hayvancılık, ulaşım gibi nedenlerle artan karbon salımı nedeniyle yaşanan iklim değişikliği ve sonucunda kuraklık, aşırı iklim olaylarının artışına, iklim krizine ve koronavirüs gibi pandemilere yol açıyor.

Biliyoruz ki, ABD, AB ve diğer emperyalist devletler kendi ülkelerinde karbon salımını azaltan önlemler(!) aldıklarını duyuruyorlar ve çeşitli taahhütler veriyorlar ancak kirli yatırımlarını bizim gibi ülkelere taşıyorlar.  Kapitalist şirketlerin kar hırsı, iklim krizinin önlenmesi için alınması gereken önlemlerin önüne geçiyor.  

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın resmi verilerine göre resmi verilerine göre ülkemizdeki kurulu elektrik enerjisi gücü 95 bin MW. Elektrik tüketimi ise 49 bin MW (3 Eylül 2020’e göre).  “Enerji ihtiyacımız var.” sözleri kocaman bir yalan.  Karbon salımına neden olan ve hava kirliliğine yol açan ve dolayısı ile kovidin de etkisini daha da arttıran kömürlü termik santralların, lastik, çöp, atık vb. yakan biyokütle santrallarının acilen kapatılması gerekiyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı da itiraf etti: Ormanların bütünlüğü bozuldu ve ormanlar parçalandı. Nedeni açıklanmasa da bizler bu duruma enerji ve maden projelerinin neden olduğunu biliyoruz. Maden projeleri ile orman ekosistemleri yok edildi, HES’lerle derelerimiz, ırmaklarımız boğuldu. Sucul ekosistemimiz mahvedildi.  Artık ciddi bir kuraklık içindeyiz. Barajlarda içmeye su kalmadı.

Yağmur dualarına çıkacağınıza kuraklığa ve yok oluşa, iklim krizine yol açan projeleri durdurun!

Bu nedenle Ekoloji Birliği olarak yeniden sesleniyoruz: Paris Anlaşması’nı bir an önce Meclis’te onaylayın ve karbon salım taahhütlerini yerine getirin!

PARİS ANLAŞMASINI ONAYLA, HEMEN ŞİMDİ!

PARİS İKLİM ANLAŞMASI NEDİR?

Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC: United Nations Framework Convention on Climate Change) çerçevesinde, Birleşmiş Milletler öncülüğünde imzalanan küresel ısınmaya yönelik, sera gazları salınımını azaltmaya yönelik önlemleri içeren bir anlaşma ve hükümetlerarası ilk çevre sözleşmesidir. Sözleşme; insan kaynaklı çevresel kirliliklerin iklim üzerinde tehlikeli etkileri olduğunu kabul ederek atmosferdeki sera gazı oranlarını düşürmeyi ve bu gazların olumsuz etkilerini en aza indirerek belli bir seviyede tutmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda genel ilkeler, eylem stratejileri ve ülkelerin yükümlülüklerini düzenlemektedir. Sözleşme; hükümetlerarası düzeyde iklim değişikliğine yönelik ilk çevre mutabakatı olmasıyla önemli olsa da yaptırım gücü zayıftır, taraf ülkeler iyi niyet düzeyinde sözleşmeyi desteklemişlerdir.

Paris İklim Anlaşması, 195 üye ülke tarafından imzalanması bakımından, dünya tarihinde iklim değişikliği ile ilgili en geniş kabul görmüş anlaşma olma özelliğine sahiptir. Anlaşma ile devletler aşağıdaki amaçlarda hem fikir olmuşlardır:

• Uzun dönemde, küresel sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında kalmasının sağlanması.
• Sera gazı salınımının küresel seviyede azalma eğilimine geçirilmesi.
• Anlaşma yürürlüğe girdikten itibaren bilimin elverdiği her türlü olanak kullanılarak sera gazı salınımını azaltacak her türlü önlemin en kısa sürede devreye alınması.

Anlaşma çerçevesinde, anlaşmaya taraf devletler, konulan hedefleri sağlamaya yönelik ne gibi tedbirler aldıklarını ve bunların sonucunda hedeflerini ne ölçüde başardıklarını özetleyen raporlar yayınlayacaklardır.

5 yıl önce, 12 Aralık 2015’te Paris’teki Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerinde, Türkiye dahil dünya liderleri küresel ısıtmayı 1,5°C ile sınırlamayı kabul etmişti. Böylece ülkeler arasında daha önce benzeri olmayan bir anlaşma sağlanmış ve yeryüzünün geleceği için yeni bir dönem başlıyor gibi görünmüştü…