Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Ekoloji Birliği: Van’ın Yurtbaşı köylüleri yalnız değildir!

Ekoloji Birliği: Van’ın Yurtbaşı köylüleri yalnız değildir!

Doğa ve çevre talanlarına karlı toprakları ve yaşam alanlarına korumaya çalışan yurttaşlara yönelik uygulanan baskı ve zulümün geldiği son nokta, Van Gürpınar’da taşocağı protestosunda köylülere ateş açılmasına kadar dayandı. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Ekoloji Birliği, uygulanan baskı ve zulümleri kınayarak “Van’ın Yurtbaşı köylüleri yalnız değildir” vurgulamasıyla yöre halkına ve yurttaşların ekoloji mücadelesi içindeki direnişlerine sahip çıktı.

Doğa ve çevre talanlarına karlı toprakları ve yaşam alanlarına korumaya çalışan yurttaşlara yönelik uygulanan baskı ve zulümün geldiği son nokta, Van Gürpınar’da taşocağı protestosunda köylülere ateş açılmasına kadar dayandı. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Ekoloji Birliği, “Van’ın Yurtbaşı köylüleri yalnız değildir” vurgulamasıyla yöre halkına ve yurttaşların ekoloji mücadelesi içindeki direnişlerine sahip çıkarken, yurt genelinde ve hayatın her alanında sermaye kuruluşlarının kapı kulu gibi davranan siyasi iktidarca uygulanan baskı ve zulümleri bir kez daha kınadı.

BASKI VE ZULÜMÜN VARDIĞI NOKTA: HALKA ATEŞ AÇILMASI!

Ekoloji Birliği‘nin açıklamasında ülkemizde tarihin en büyük doğa katliamı ve ekolojik tahribatının sermaye ve iktidar tarafından pandemi döneminde bile durmaksızın, acımasız ve gözü dönmüşçe sürdürüldüğü ifade edildi. Hukuksuzluğun kol gezdiğine de vurgu yapılan açıklamada, topraklarını ve yaşam alanlarını savunarak geleceklerine sahip çıkan yurttaşlara karşı iktidar tarafından uygulanan baskı ve zulümün, Van Gürpınar ilçesi Yurtbaşı köyünde yurttaşlara ateş açılmasına kadar vardırıldığı belirtilerek, yurttaşlara yönelik tutum kınanırken “Anayasa’nın 56. Maddesi uyarınca sağlıklı çevrede yaşama hakkımızı savunmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz”denildi. Ekoloji Birliği’nin açıklaması şöyle:

VAN’IN YURTBAŞI KÖYLÜLERİ YALNIZ DEĞİLDİR!

Ülkemizde doğa talan ve yıkım projeleri her geçen gün daha da artıyor. İkizdere’de taş ocağı sebebiyle yaşananlar, İkizköy’de kömür ocakları, Kanal İstanbul için sürdürülen ısrar derken, bugün iktidar ve sermaye iş birliğinin baskısını Van’ın Gürpınar ilçesi’ne bağlı Yurtbaşı Köyü’nde kendini bir kez daha gördük. Sermayenin bekçileri gibi çalışan güvenlik güçleri ve korucular köylülere silah doğrulttu ve ateş açtı.

Yurtbaşı Köyü’nde Mermer Ocağı için 2003 yılında ruhsat verilmiş. 2007 yılında mermer çıkarılmaya başlanmış. Bir senelik talanın ardından köylülerle şirket çalışanları karşı karşıya gelmiş ve bir kişinin yaralanması sonucunda şirket sahibi mermer ocağından vazgeçmiş. Ruhsat alanı hazineye geçmiş. Alan yeniden ihale edilmiş ve 2020 yılında “Saray” adlı özel bir şirket ruhsat almış. Şirket faaliyete başlamak istemiş. Köylüler durumu kabullenmeyip itiraz edince bayramdan birkaç gün önce alana gelen güvenlik güçleri, korucular ve jandarma köylüleri tehdit ederek “Kendinize ve hayvanlarınıza kalacak yer bulun, burası mermer ocağı alanı.” demiştir. Kullandıkları 20 ahırın yıkılmasına tepki gösteren köylülere havaya kurşun sıkılarak müdahalede bulunmuştur. Köylüler hala tehdit edilmektedir.

Basında ve kamuoyunda “Şirket yetkililerince köylülere işe eleman alınacağı ya da para verilerek mağduriyetlerinin giderileceği sözü verildiği, ancak köylülerin verilen para miktarı konusunda anlaşamadığı ve tartışmanın bu nedenle çıktığı” gibi haberler yer almaktadır. Köylülerden alınan bilgiye göre bu iddialar asılsızdır ve köylüler hiçbir şekilde bu iddiaları kabul etmemektedir. Köylüler “Ne olursa olsun köyümüzü terk etmeyeceğiz.” demektedir. Olayların ardından Kaymakamlık tarafından bir heyet oluşturulduğu, alana gidildiği ve mermer ocağının sağlık yönünden tehlikeli olacağı konusunda görüş oluştuğu bilgisi de kamuoyuna yansımıştır.

Mermer Ocağı Projesi sağlık yönünden tehlikeli olmasının yanı sıra Yurtbaşı Köylüleri’nin hayvancılık yapmasına engel olacak ve zaten kıt kanaat geçinen köylülerin göç etmesine sebep olacaktır. Bu doğa yıkım ve talan projesi acilen durdurulmalıdır. Tek geçim kaynağı hayvancılık olan insanların gelir kaynaklarının yok edilmesi, yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, yerlerinden yurtlarından edilmelerini kabul etmiyoruz. Mermer ve taş ocaklarının ve madenciliğin yol açtığı kuraklık ve susuzlaşmanın yaşamakta olduğumuz iklim krizine neden olan etmenlerden olduğunu biliyoruz. İklim krizi ile birlikte tarım ve hayvancılığın etkilenmesi ile gıda krizi de ciddi boyutlara ulaşmıştır.İklim krizine yol açan yanlış enerji ve madencilik politikalardan acilen vazgeçilmelidir! Şirketlerin, sermayenin çıkarları değil, halkın ve doğanın çıkarları gözetilmelidir. Bizler, yaşam savunucuları olarak, Anayasa’nın 56. Maddesi uyarınca sağlıklı çevrede yaşama hakkımızı savunmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.

İKİZDERE’DEN YURTBAŞI KÖYÜ’NE DİRENEN TÜM KÖYLÜLERİN YANINDAYIZ. MERMER OCAĞI ACİLEN KAPATILSIN.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top