Buradasınız
Ana Sayfa > Hukuk > Yeniden ‘köye dönüşme’ yolu açılabilecek mi?

Yeniden ‘köye dönüşme’ yolu açılabilecek mi?

Büyükşehir Yasası’nda yapılan değişiklikle, köylerin mahalleye dönüştürülmesi tarım ve hayvancılık faaliyetlerine zarar verince, uygulamadan sessiz sedasız geri dönüşün yolu açılabilir.

9 yıl önce Büyükşehir Yasası’nda yapılan değişiklikle, köylerin mahalleye dönüştürülmesi tarım ve hayvancılık faaliyetlerine zarar verince, uygulamadan sessiz sedasız geri dönüşün yolu açıldığı da öne sürülüyor. 7254 Sayılı Torba Yasa’daki köy statüsüne ilişkin düzenlemenin, 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı ortaya çıktı.

Söz konusu düzenlemeye göre, büyükşehirlere bağlı mahallelere dönüştürülen köy ve belde yerleşimleri, başvuruda bulunmak şartıyla “kırsal mahalle” statüsüne geçebilme yolunun açılabileceği iddia edildi. İddiaya göre; statü değişikliğine ilişkin başvurular, ilgili ilçe belediye meclisinin teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisinin onayı ile karara bağlanabileceği ileri sürülüyor.

Ancak yeni durumdan ne muhalefetin, ne de konunun muhattaplarının haberdar veya farkında olmadıkları da düşünülüyor. Dünya Gazetesi’nden Ali Ekber Yıldırım’ın yazısında konu şu şekilde ele alınıyor:  

“Hükümet, yaklaşık 9 yıl önce, 12 Kasım 2012’de Büyükşehir Yasası’nı değiştirerek 30 ilde 16 bin 220 köyü mahalleye dönüştürdü. Türkiye’deki 34 bin 434 olan köy sayısı neredeyse yarı yarıya azalarak 18 bin 214 köye düştü.

Yine aynı değişiklikle, 1053 belde mahalleye dönüştürüldü. Yasa, 2012’de çıkarıldıktan sonraki ilk yerel seçimde 30 Mart 2014’te uygulamaya geçti. Geçen bu süre zarfında çok önemli sıkıntılar yaşandı. Mahalleye dönüşen köylerin ve beldelerin ortak kullanılan tüm malları, meraları, taşınmazları bağlandıkları belediyeye geçti.

Bu değişiklik tarımsal üretime zarar verdi. Bazı yerlerde tarım alanları imar değişiklikleri ve benzeri uygulamalarla amaç dışı kullanıma açıldı. Köylerin meraları belediyeler tarafından satıldı.

Köyler mahalleye dönüşünce, Büyükşehir Yasası ve kuralları uygulandığı için köylülerin ihtiyaç duydukları ahır ve benzeri yapıları yapmaları zorlaştı. Bürokrasi arttı. Hayvancılık yapanlar “koku yapıyor” diye şikâyet edilerek bulundukları yerlerden uzaklaştırılmaya zorlandı. Tarımsal üretim, özellikle hayvancılık yapanlar için her geçen gün daha zor hale geldi.

Yaşanan sıkıntılar 3. Tarım ve Orman Şurası raporlarına da yansıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Kasım 2019 tarihinde açıkladığı Şura Sonuç Bildirisi’nde: “Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yeniden yapılandırılması, kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği yapısının korunması, kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi” maddesi yer aldı.

Yaklaşık bir yıl sonra 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun” ile mahalleye dönüşen köy ve beldelerle ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Fakat bu değişiklikten pek kimsenin haberi olmadı.

Pakdemirli, yasanın tarıma zarar verdiğini itiraf etti

Sol’da yer alan habere göre; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 6 Kasım 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bakanlığın 2021 bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesinin tarıma zarar verdiğini itiraf etti.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’nın konuyu gündeme getirmesi üzerine Bakan Pakdemirli: «Büyükşehir Yasası, maalesef, tarıma hakikaten zarar verdi” dedi. Bu konuda bir yasal düzenleme olacağını dile getiren Pakdemirli: “Biz de buraya bir katkı koyuyoruz. Gazi Meclisimizin de buna katkı koyacağına eminim. Özellikle tarımsal faaliyetlerin daha düzenli sürdürülebilmesi maksadıyla bu Büyükşehir Yasasında da bazı tadilatlara ihtiyaç var” diye konuştu.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Bakan Pakdemirli’nin bu açıklamasına tepki göstererek, Büyükşehir Yasası çıktığında itiraz ettiklerini ve 8 yıl sonra yapılan yanlışın itiraf edildiğini soru önergesi ile gündeme getirdi. Kasım 2020’de bu tartışmalar yaşanırken, 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7254 Sayılı Torba Yasa’daki köy statüsüne ilişkin düzenlemenin yapıldığı gözden kaçırıldı. Torba Yasa ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na bir madde eklenerek düzenleme zaten yapılmıştı.

Yeni düzenleme ne getiriyor?

Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun’un 10. maddesi ile başvuru yapmak şartı ile köy statüsü yeniden değiştiriliyor. Söz konusu Torba Kanun ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na eklenen madde ile getirilenleri şöyle özetlenebilir:

1- Köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüşen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunup sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu ve benzeri hususlar dikkate alınarak ilgili ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisinin en geç 90 gün içinde alacağı karar ile kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler, kırsal mahalle kabul edilir.

2- Bu belirlemenin mahalle düzeyinde yapılması esastır. Ancak; tamamı kırsal mahalle olarak tespit edilmeyen diğer mahallelerde de on bin metrekareden az olmamak kaydıyla kırsal yerleşik alan belirlenebilir. Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan vasfı bu fıkrada belirtilen usulle kaldırılabilir.

3- Büyükşehir belediyesi, birinci fıkra uyarınca ilçe belediyesinden gelen teklifi aynen veya değiştirerek kabul edebilir ya da reddedebilir.

Kırsal mahallelere vergi ve harç indirimi

4- Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde; gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre alınması gereken emlak vergisinden muaftır.

5- Bu yerlerde, ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanır.

6- Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde, 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmaz; anılan kanuna göre alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma payları yüzde 50 indirimli uygulanır.

Su faturasına yüzde 50 indirim

7- Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret en düşük tarifenin işyerleri için yüzde 50’sini, konutlar için yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için bu fıkrada belirtilen muafiyet ve indirimler uygulanmaz.

8- 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12’nci maddesinin yedinci fıkrası ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 17’nci maddesi hükümlerinden yararlanan yerler; kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenmesi halinde bu madde hükümlerine aykırı olmayan hak, sorumluluk ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler.

9-Bu madde uyarınca kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerler hakkında 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı 14 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1’inci maddesinin 15 ve 29. fıkraları uygulanmaz.”

Özetle, 30 büyükşehirde mahalleye dönüştürülen köylerin statüsü ile ilgili çok önemli bir değişiklik yapıldığı, başvurmaları halinde “kırsal mahalle” statüsüne kavuşacak köyler, beldeler için vergi, harç ve su ücreti ödemelerinde muafiyet ve indirimler sağlandığı veya sağlanabileceği ileri sürülüyor.

Büyükşehir veya Bütünşehir Yasası ile ‘köy’ statüsünden ‘mahalle’ statüsüne geçişle birlikte, yasanın getirdiği en büyük zarar ise kırsal alanlarda başlatılan imara açılmalarla tarım arazilerinin sanayileşme ve yerleşimin baskısı altına girmesine yol açması, tarım arazilerine enerji tesislerinin kurulması oldu. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ile köy muhtarları yanı sıra Ziraat Mühendisleri Odası ve Ziraat Odaları gibi kurumların konuyla ilgili gerekli adımları atmaları halinde, köy statüsünün yeniden geri kazanılmasına dair umutları da yeşertilebilecek bir adım oluşturmasına mümkün gözüyle de bakılıyor…

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top