Hekimoğlu türküsü ile de tanınıyor Ordu. Türkünün bir dizesi “Ünye Fatsa arası ordu kuruldu” biçiminde. Hekimoğlu’nu yakalamak için jandarma birliği anlatılmak isteniyor bu dizede. Ama şimdi, “Ünye – Fatsa arası” denildiğinde aklımıza “siyanür” geliyor.

Ünye – Fatsa arasında kurulan “ordu” Hekimoğlu içindi. İşte, “siyanür” de “Ordu” için Ünye – Fatsa arasına yerleşti. Siyanür Ünye – Fatsa arasında ama başta ORDU şehrini, sonra Karadeniz’i  tehdit ediyor.

 Fatsa’yı ilimizi tanıtma konusunda zorlanmıyoruz! Kurul Kalesi’nin altını oyan taşocağı ve siyanürle altın ayrıştırma işletmesi aracılığıyla bilmeyen, duymayan kalmadı Ordu’yu. Reklamın kötüsü olmaz diye avunacak mıyız? Olmaz olsun böyle reklam!

 Siyanürle altın işletmeciliğin çalışma süresi doldu ya da dolmak üzere. (Bu konuda Ordu Çevre Derneği’nin Ordu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazdığı yazıya yanıt, konu Bakanlığa iletildi biçiminde oldu. Yanıt verebilirlerdi ama nedense Bakanlığa havale ettiler. Bakalım oradan yanıt ne zaman ve nasıl gelecek?) Çalışmaları devam ettiriyor şirket. Süre geçmişse ceza işlemi yapılır. Mutlaka şuç duyurusu da yapılacaktır.

 Yetmedi. Şirket, 16 yıl daha çalışma süreli yeni bir ÇED süreci başlattı. İlk aşamada işletmeciliği engellemek için yapılanlar oldu, yapılamayan da. Sonuçta şirket çeşitli yöntemlerle işini sürdürmeyi başardı. Şimdi ne olacak? İkinci aşamada da istediğini yapabilecek mi? Fatsa ve Ünye başta olmak üzere Ordu nasıl bir tavır içinde olacak?

 Türkiye’nin her tarafında aynı sıkıntı var. Burada “tavır” alma konusunda  kullanılan birkaç cümleye dikkat çekmek istiyorum. “Bu halktan bir şey olmaz.”, “Bu yıkım olana kadar neredeydiler?”, “Bunu durduramayız.”, “Böyle gelmiş böyle gider.” Bunları o kadar duydum ki, tam da çaresizlerin, korkakların, umutsuzların sözleri. Kendisi kenarda durur, engelleyecek birilerini beklerler. Kendilerini “halk” olarak görmezler-göremezler.

  Başta Fatsa ve Ünye’yi yaşanmaz hale getirecek olan siyanürle altın işletmeciliği derdinden nasıl kurtulunur? İki yol var. Biri hukuksal, diğeri de fiili mücadele. Bu yollar değerlendirilirken her bireyin yapabilecekleri var ama asıl önemli olan partilerden, sendikalardan derneklerden, odalardan, kanarya sevenlere kadar her kurum ve kuruluşun ne yaptığıdır.

Ordu il ve ilçelerde bulunan kurum ve kuruluşlardan kaç tanesi olumlu ya da olumsuz görüş bildirdi ya da elini taşın altına soktu bilen var mı?