Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Salda’da ‘Millet Bahçesi’ Olarak Duyurulan Alanı Özel Şirketin İşlettiği Ortaya Çıktı

Salda’da ‘Millet Bahçesi’ Olarak Duyurulan Alanı Özel Şirketin İşlettiği Ortaya Çıktı

Salda Gölü’nün kıyısında “Millet Bahçesi” olarak duyurulan alanın işletmesinin Subartu isimli özel şirkete verildiği ortaya çıktı.

UNESCO’nun Doğal Miras Listesi‘ne alınması için başvuru işlemlerinin sürdüğü, “Türkiye’nin Maldivleri” olarak adlandırılan Salda Gölü’nün kıyısında “Millet Bahçesi” olarak duyurulan alanın işletmesinin Subartu isimli özel şirkete verildiği ortaya çıktı.

Ayak basılmasının dahi doğal yapısını bozacağı dile getirilen Salda Gölü’ne “Millet Bahçesi” yapılacağı duyurulmuş ve ihaleye çıkılmıştı. 10 Temmuz 2019’da buraya “Millet Bahçesi” yapımı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı TOKİ tarafından ihale ilanı yayınlanmıştı. 4 Aralık 2019 tarihinde, ihaleyi 21 milyon 700 bin lira bedel ile Güngör Tarım İnşaat, Sanayi ve Ticaret Şirketi kazanmıştı. TOKİ’nin internet sitesinde, ihale ve proje ile ilgili şu ifadelere yer verilmişti:

“Burdur İli Yeşilova İlçesi, Salda Gölü Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 19 uncu maddesinde belirtilen ‘Açık İhale Usulü’ ile 31.07.2019 tarihinde gerçekleştirildi. İhaleye 7 istekli firma teklif vermiş olup değerlendirme sürecinin ardından kazanan firma ile sözleşme imzalanıp millet bahçesinin yapımına başlanacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla geçtiğimiz yıl 5 Haziran Çevre Günü’nde açılması beklenen Salda Gölü’ndeki “Millet Bahçesi” görüntülenmişti.

“Millet Bahçesi”nin yapıldığı alana ücreti karşılığında girildiği ve kişi başı giriş ücretinin 10 TL olduğu görüldü. Girişe, turnike ve bariyerlerin konulması da dikkat çekti.

Millet Bahçesi’ndeki personelin TOKİ’ye bağlı Emlak Yönetim amblemli kıyafet giymesine karşın bahçeyi özel şirket işletiyor. Girişte ödenen ücretin karşılığında verilen fiş, Gaziantepli Subartu Turizm A.Ş. adına kesiliyor.

UYARI TABELALARI VAR

Fişin üstünde şirketin Salda Gölü için şube açtığı görülüyor. ANKA’nın ulaştığı şirket yetkilisi, buranın işletmesini aldıklarını doğruladı ancak burayı işletmesi için ihale yapılıp yapılmadığı ve yapıldıysa ne kadar bedelle ihalenin alındığına ilişkin soruları kamu makamlarının yanıtlayacağını iletti. Şirket yetkilisi ayrıca buranın “Millet Bahçesi” statüsünde olmadığını ve “halk plajı” olduğunu söyledi.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan TOKİ Finansman Daire Başkanı Ayhan Karaca, buranın işletmesini TOKİ’nin çekiliş organizasyonlarını da yapan Subartu şirketi geçtiğimiz yıl verdiklerini ve bu yıl sonuna kadar Subartu’nun orayı işleteceğini söyledi. Karaca, buraya neden “Millet Bahçesi” denilmediğine ilişkin “O kısmını bilmiyorum. Bana iş bittikten sonra işletme kısmı verildiği için. Orada bir isim değişikliği veya ne değişikliği oldu onu bilmiyorum” dedi.

Yeni yapılan alanda büfe tarzı küçük dükkanlar, soyunma odaları, tuvalet, mescit, futbol ve voleybol sahaları var. Burdur Valiliği’nin “Kıyıdan kil alınması ve sahilin derinleştirilmesi kesinlikle yasaktır” yazılı uyarı tabelası ve “Çadır kurmak yasaktır” yazılı uyarı tabelası Millet Bahçesi’nin çeşitli yerlerinde bulunuyor.

SAHİLİN SAĞINDA GÖLE GİRMEK SERBEST, SOLUNDAKİ BALÇIKTA “YASAK”

Yabancı ve yerli turistler, Salda’ya “Millet Bahçesi” sahilinde belirli bir mesafeye kadar girebiliyor. Turistlerin sahilden suya girdiği noktaların hemen sol tarafında ve yaklaşık 20 metre mesafedeki sahil noktasındaki balçık görülüyor. Bu balçığın etrafı kazık ve iple çevrilmiş ve “Göle girmek tehlikeli ve yasaktır” yazılı uyarı tabelası konulmuş. Beyaz kumum simsiyah hale geldiği balçıkta yosunlaşmalar ve su birikintileri oluşmuş.

Balçığı daha önce Salda Gölü Koruma Derneği de gündeme getirmişti. Derneğin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Salda Gölü can derdinde, yetkililer para derdinde. Salda Gölünde bazı yerlerde su 50 metre çekildi. Suya girenler nedeniyle kenardaki hidromanyezit stromatolitlerin oluşumu bozularak balçık oluşmakta” denilmişti.

Salda Gölü‘nün son halini yansıtan görüntü “Salda Gölü bataklığa döndü” denilerek Salda Gölü Koruma Derneği tarafından sosyal medya hesabından paylaşılmış ve görüntüler sonrası büyük tepki oluşmuştu.

Salda Gölü’nün son zamanlardaki hali

BAKAN KURUM: KORUNAN ALAN İÇİNDE DEĞİL

Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum katıldığı bir televizyon programında derneğin paylaştığı görüntülerin “korunan alan içinde olmadığını” söylemiş, yaptığı sosyal medya paylaşımında da; Millet Bahçesi yapılan bölgenin eski ve yeni görüntülerinin yer aldığı videoyu paylaşarak, şunları kaydetmişti:

“Salda’da çöp yığınları varken, kumsalda araçlar gezerken ortada olmayanlar; biz Salda’ya sahip çıkınca çevreci olduklarını hatırladılar. Salda Gölü’müzde koruma alanı içinde olmayan belli noktalarında mevsimsel gerekçelerle gerçekleşen su çekilmesi, insan kaynaklı değildir.”

ÇEVRESİYLE BERABER KORUNMALI

Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, gölün birkaç ada ve kıyının koruma altına alınmasıyla korunamayacağını kaydederek, “Salda Gölü’nün korunması tamamıyla korunmasıyla olur. Sadece gölün korunması değil, çevresiyle beraber korunması gerekli” dedi.

Şakar, Bakan Kurum’un çevrecilere yönelik sözüne “Geçmişte insanlar oradaki kirliliğe karşı çıkıyordu. Ama bir örgütlü yapı yoktu” diye yanıt vererek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Salda Gölü kirletiliyor, kötü kullanılıyor’ diyerek Millet Bahçesi projesi gündeme alındı. Ama esasında oraya kirletenler Yeşilovalılar değil yöneticilerdi. En azından yöneticilerin müsamaha göstermesiyle oralar kirlendi.

Salda Gölü’nün korunması için Salda Gölü’ne insanların girişinin yasaklanması, Millet Bahçesi insanlara göle girmeyi teşvik ettiği için Millet Bahçesi projesinin iptal edilmesi, yanlış tarım politikalarından dolayı çevrede oluşturulan göletlerin kapaklarının açılması, derin kuyu sondajlarının kapatılması ve bunlar yapılırken de orada yaşayan çiftçilerin de zarar ettirilmemesi, zararlarının tazmin edilmesi gerekli. Salda Gölü ancak öyle korunabilir. Salda Gölü çevresiyle korunabilir. Salda Gölü’nün içinde endemik balıklar ve çevresinde de endemik bitkiler var.”

Şakar, Millet Bahçesi projesi ve buraya girişte ücret alınmasıyla Salda Gölü’nün Yeşilovalıların elinden alındığını söyleyerek, “Yeşilovalılar Salda Gölü’ne paralı girmeye başladılar. Göle ulaşabilmeleri için belli bir bedel ödemek zorunda kaldılar” dedi.

Şakar, göle insanların girmemesi gerektiğini açıklayarak, şunları kaydetti:  “Balçıklaşma insanlar göle girdiği için değil. Suların çekilmesi sonucu. Bu yıl kışın iyi olmasından dolayı dağdan göle yeni gelen suların görünüm olarak oraya bataklık halinde bir görünüm olmasını sağladı.”

UNESCO TARAFINDA KORUNSUN

Şakar göle ilişkin taleplerini şöyle sıraladı: “Tamamının çevresiyle beraber mutlak koruma altına alınmalı. UNESCO için Burdur Valiliği’ne dilekçeler verdik. Bakanlık dilekçelerimizden sonra UNESCO’ya alınması için çalışmalar başlatıldığını söyledi. Ancak bugüne kadar Salda Gölü’nün UNESCO Dünya Mirası listesine alınması için müracaat edilmedi. Müracaat edilmesini istiyoruz. Biz Salda Gölü’nü koruyamıyoruz. Dünya standartlarında UNESCO tarafından Salda Gölü korunsun istiyoruz.

Salda köyünün kanalizasyon suyu doğal arıtma dedikleri dinlendirme ve kamış havuzlarından çıktıktan sonra açıktan dere yolu ile Salda Gölü’ne gidiyor. Doğanbaba köyü ve Yeşilova’nın kanalizasyonunun suları ise süzülerek, yeraltından göle gidiyor. Ayrıca göl çevresindeki oteller, lokantalar ve evlerin suları da foseptik çukurlarından süzülerek göle ulaşmaktadır. Salda köyü, Doğanbaba köyü ve Yeşilova için arıtma yapılıyor. Diğer turistik tesis ve konutların da kirli sularının göle ulaşması engellenmelidir.”

DAVALAR REDDEDİLMİŞTİ

Avukat Tuncay Koç, 2019 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Salda Gölü ve çevresini özel koruma alanı ilan ettiğini ve ardından da 30 Temmuz’da ihaleye çıkardığını belirterek, buna karşı dava açtıklarını söyledi. Koç, davalarının “hukuka aykırı şekilde kısa sürede reddedildiğini” belirterek, “Bu ihale aşamasında Salda Gölü’nün ÇED projesi yoktu, ÇED’den muafiyet kararı bile almamıştı, Bakanlık. İdari yargı bu eksikliklerin üzerinde durmadı. Arkasından imar planları yapıldı. Bu imar planlarına karşı da dava açtık, onlar da reddedildi. Temyizden de bir sonuç alamadık. Maalesef Salda ile ilgili açtığımız bu iki dava kesinleşmiş durumda ve Millet Bahçesi yapıldı artık” diye konuştu.

SALDA GÖLÜ GÜNDEN GÜNE KÖTÜ BİR DURUMA DOĞRU GİDİYOR

Koç, Salda Gölü’nü besleyen yer altı sularının ve derelerin önünün Devlet Su İşleri’nin yaptığı projelerle kesildiğini kaydederek, “Şu anda Salda Gölü beslenmiyor, zaten kapalı bir havza ve önemi de oradan geliyordu. Hala etrafındaki köylerin kanalizasyon sorunu var. Bir kısmının Salda Gölü’ne aktığını biliyoruz. Yapılan proje Özel Çevre Koruma Kanunu’na ve aslında 2863 sayılı kanuna aykırılıklar taşımakta. Buna rağmen yapıldı. Salda Gölü günden güne kötü bir duruma doğru gidiyor” dedi.

SADECE BİR BÖLGESİ KORUNARAK TÜM GÖL KORUNMUŞ OLUR MU?

CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a “Hani millet bahçesinde keklerle, çaylarla yatıp yuvarlanacaktık. Şimdi girişinden bile para aldığınız bu projeyi millete nasıl açıklayacaksınız” diye sordu.

Göker, buraya millet bahçesi sözünün verildiğini de anımsatarak, “Bilim insanlarının ayakkabıyla dahi girilmesin dediği bölgeye siz millet bahçesi sözü verdiniz. Ki genel başkanınız da televizyonlardan ve yaptığı toplantılardan defaten yerine getirdi ve söyledi” dedi. CHP’li Göker, Bakan Kurum’un açıklamalarına tepki gösterirken, “Oradaki kirlenmeye ait, ‘Salda Gölü’nün korunan kısmında değil’ açıklaması yaptınız. Bir göl, bir doğa harikası, bir dünya mirası sadece bir bölgesi korunarak tüm göl korunmuş olur mu?” diye sordu. 

AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik ise TBMM Genel Kurulu’nda 16 Haziran 2021 tarihli gündem dışı yaptığı konuşma Meclis tutanaklarına şöyle yansımıştı:

“Salda Gölü’nün Dünya Miras Listesi’ne girmesine dair de çalışmalar başlatıldı. Bu yıldan itibaren misafirlerin otomobillerini otoparka bırakarak 1,5 kilometrelik yerden gölümüze intikalleri sağlanmış olacak. Göl etrafında doğal yapıya zarar vermeyecek millet bahçesi çalışması başlatıldı, orada betonlaşma olacağı şeklinde anlaşıldı ama bunun olmadığı yapılan ahşap doğal yapılarla ortaya çıktı. Burada sağlık birimleri, yönetici birimleri, otopark, kafe, büfe, giyinme odaları, satış üniteleri ve mescit yapılmıştır, seyir terasları ve fotoğraf çekme alanları ise kısa süre içerisinde tamamlanacaktır. Millet bahçesi, iki yerde, zaten bahçe diye bahsedilen yer ahşap yapıların oluşması.”

YENİ YENİ PLAJLAR YAPILIYOR

Salda Gölü’ne insanların girmesi konusunu değerlendiren Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar, açıklamalarında şunları kaydetti: “2019 yılında 1,5 milyon insanın Salda Gölü’ne geldiği söyleniyor. Bunların dörtte birinin göle girdiğini varsaysak bile bu göle giren insanların teri, kiri ve hatta idrarları gölde kalıyor. Göl kapalı bir havza. Göle giren kirlilik bir daha gölden çıkamıyor.

Gölün doğu kısmından Doğanbaba köyüne ait, ormanevi denilen yerde yeni bir plaj oluşturuldu. Gölün Beyazadalar kısmı korunurken diğer yerlerinden daha çok insanın göle girmesi için yeni yeni plajlar yapılıyor. Göle ne kadar insan girerse, ne kadar kullanıma açılırsa göl o kadar kirlenir. Halbuki biz diyoruz ki gölün korunması için insanlar göle girmesin, seyir terasları yapılsın ve seyir teraslarından görsel olarak Salda Gölü’nden yararlanalım. Salda Gölü’nde suya girilmesin. Eğer insanlar suya gireceklerse suya girmek için Salda Gölü’ne gelmesinler. Salda Gölü’nden 1,5 saatlik bir yolla Antalya, Fethiye, Marmaris’e erişebiliyorlar. Oralarda plajlar var, deniz. Daha güzel suya girmek için. Oralara gitsinler.”

Şakar, gölün kıyısındaki balçıklaşmanın nedenini ise şöyle anlattı:

“Küresel ısınmadan, barajlar ve derin su sondajlarından kaynaklı gölün suyu azaldı. Gölün suyu azalınca bataklık gibi görünen yer geçen yıllarda kurudu. Kurumuş çamur halindeydi. Bu yıl yeniden sular gelince de bataklık görünümü aldı. Geçen yıllarda sular gelmiyordu oraya. Kış iyi yağış aldı. Çok kar yağdı. Bundan dolayı göle su geldi. Balçık gölün doğal yapısı içinde. Eğer insanlar araya gelip, balçığı bulanık duruma getirirlerse ayak izleriyle daha balçık duruma getirirlerse mutlaka göle zarar verir.”


Tıklayınız: Salda Gölü

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top