Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Sadece Kirazlı’da yapılacak ‘rehabilitasyon’ yutturmacadır | Özer Akdemir

Sadece Kirazlı’da yapılacak ‘rehabilitasyon’ yutturmacadır | Özer Akdemir

TMMOB YK Üyesi Cemalettin Küçük, Kaz Dağları bütün olarak madenciliğe kapatılmadan, verilen hasarlar tespit edilmeden tek başına bir alanda yapılacak çalışmanın yutturmaca olacağını söyledi.

Kaz Dağı Kirazlı’daki altın madeni sahasının rehabilite edilmesi tartışmasını sorduğumuz TMMOB YK Üyesi Cemalettin Küçük yeniden ekolojik döngüye dönüştürülen kömür işletmelerinin olduğunun altını çizerek “Ancak kimyasal işletmeciliğin yapıldığı yerlerde ve açık işletmelerde bunu yapmak mümkün değil” dedi. Küçük, bu alanlar için rehabilite sözcüğünün kullanılmasının doğru olmadığı görüşünde.

Yüksek lisansını siyanürle yapılan altın işletmeciliği üzerine yapan Metalürji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük sorularımıza şu yanıtları verdi:

“EKOLOJİK YAPI AĞAÇ ÜZERİNDEN TARTIŞILMAZ”

350-400 bin ağacın kesildiği Kirazlı’da doğanın hali fotoğraflara yansıyor. Bu alanın rehabilitasyonu nasıl olabilir sizce?

Öncelikle bir yeri ağaç sayısı üzerinden tartışmak doğru değil. Orada hiç ağaç olmasa ne olacaktı? Ekolojik yapı ağaç üzerinden tartışılmaz. Orada bir yapı topyekün yok edildi. Yalnız kayaçlara kadar soyulan alan değil; o alandan beslenen su kaynakları, diğer ekolojik yapıların tamamı etkilenmiştir.

“YAPILMASI GEREKEN TEK ŞEY SIYRILAN TOPRAĞIN SERİLMESİ”

Kirazlı ile ilgili rehabilitasyon tartışmalarının yapıldığı bir ortamda “Sadece sıyrılan toprak yok edilmediyse serilsin ve alan olduğu gibi bırakılsın” dediniz. Bu görüşünüzü biraz açar mısınız?

Rehabilite sözcüğünün bu alanlar için kullanılması doğru değil. Buralara iş görür, işimize yarar hale getirmek diye bakamayız. Yeniden ekolojik yapısı aynı kurulamaz. Ancak uzun yıllara bağlı olarak toparlanma yaşar. Yapılması gereken tek şey buradan sıyrılan ekolojik yapının parçası olan toprağın derhal buraya akmayacak şekilde serilmesini sağlamaktır. Ama burada o toprağın hangi koşullarda kaldırıldığı ve ne yapıldığını ayrıca sorgulamalıyız. Bu toprak çok yoğun ölçüde dayak yemiştir. İçerisinde bulunan organizmalar bu dayaktan ötürü yaşamaz olmuştur. Ayrıca yığın halinde ise doğal sistemin bozulması nedeniyle yaşam boşluklarının yok olması gibi nedenlerle, toplam canlılığı da yok olmuştur. Bir de bu toprak nasıl ve nerede stoklandı var mıdır? Yoksa bu ayrıca mevcut yazılı yasalara aykırıdır.

Cemalettin Küçük|Fotoğraf:Özer Akdemir/

“KİMYASAL MADENCİLİKTE YENİDEN EKOLOJİK DÖNGÜ MÜMKÜN DEĞİL”

Var mı gerçek anlamda rehabilite edilmiş, yaraları sarılmış maden alanı?

Maden işletilen alanların yapılan madenciliğin ve madenin cinsine bağlı olarak değişir. Yeniden ekolojik döngüye dönüştürülen yerler söz konusu geçmişte, ama bunlar sadece kömür işletmesi yapılan alanlar.  Açık sahalar tarımsal topraklarla kaplanarak tarımsal üretimde kullanıldı. Ancak kimyasal işletmeciliğin yapıldığı yerlerde ve açık işletmelerde kimyasalların oluştuğu alanlarda bunu yapmak mümkün değil.

REHABİLİTE SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK DOĞRU DEĞİL”

Bu son cümlenizden yola çıkarsak; bu şekilde tahrip edilen maden alanlarının rehabilitesi ile ilgili planlar ne derece gerçekçi o halde?

Önemle dikkat çekmek istiyorum ki; maden çıkarılması işletilmesi ve atıklarının yığıldığı alanlar etkilenmez yalnızca. Çok geniş coğrafyalar bütünlüklü olarak etkilenir. Bu etkiler maden çukurlarının, işlenmiş ya da pasa yığınlarının yarattığı topoğrafya dahil, su akiferleri, hava ile etkileşim, bitki örtüsünün ve toprağın bütün ekolojik yapıdaki canlıların birlikte yok edilişi ile tanımlanır. Onun için burada yararlanma ya da yararlanabilecek anlamında rehabilite sözünü kullanmak doğru değildir. Bunu yutturmaca olarak görelim. Öncelikle zarardan ne kazanırsak kârdır anlayışı yerine, ekolojik yapıyı bir bütün olarak korumayı düşünmeli. Hele ki bugün bunca örneği olan bir iş için yutturmaca tuzağına düşmemeliyiz. Ekolojik yapıyı tahrip ederek değil onunla birlikte ortak yaşamı düşleyelim. 

“BURADA BİR SUÇ VAR!”

Rehabilitasyon kararı alınırsa giderlerini kim ödeyecek?

Burada bir suç vardır. Bunun ayrıca sorgulanması ve sorumlularının kamu görevlileri dahil cezalandırılması gerekir. Burada bedel sadece maddi olarak hesap edilemez. Bu tartışmaları maddi külfet üzerinden konuşamayız. Buralar borsanın emtia oyuncağı değildir. Öncelikle kamu görevlileri olarak görev yapanlar bu suçunu ortadan kaldırmalıdır. Bedelinden daha önemli olan bunun açıklanması ve yenilerine örnek olmasıdır. Bölgede bu tür işlemler sürmektedir. Derhal olağanüstü bir karar ile hepsi durdurulmalıdır. Tek başına bu alanın iyileştirme çalışması yeterli değildir.

Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top