Buradasınız
Ana Sayfa > Haberler > Gezi Davası beraatla sonuçlandı

Gezi Davası beraatla sonuçlandı

Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 840 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ve tutuksuz 15 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması dün (18 Şubat) Silivri’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada  tüm diğer sanıklar hakkında beraat kararı verildi.

Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 840 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ve tutuksuz 15 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması dün (18 Şubat) Silivri’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada  tüm diğer sanıklar hakkında beraat kararı verildi.

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu’nun da aralarında bulunduğu 16 sanıklı davada 9 sanık haklarında isnat edilen tüm suçlardan beraat etti. Bu kapsamda davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın tahliyesi karar verildi. Ancak tahliye edilmesi beklenen Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden gözaltı kararı verildi. Yurtdışındaki 7 sanığın ise dosyası ayrıldı. Böylece AKP iktidarının Gezi Direnişi’ne yönelik karalamalarını temel alan iddianame de çökmüş oldu.

2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak soruşturma açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Kahveci, soruşturma sonucu 16 kişi hakkında iddianame hazırladı. 657 sayfalık iddianame 4 Mart 2019’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşma 24 Haziran 2019’da başlamıştı.

Yapıcı: Demek ki neymiş, Gezi yargılanamaz!

Mahkemenin kararı sonrasında, Silivri’deki duruşma salonunun önünde bulunan yurttaşlar, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı attılar. Duruşma salonunda ise, kararın okunması ile birlikte alkış sesleri duyuldu.

Davada yargılanan sanıklardan Ayşe Mücella Yapıcı, karar sonrası ilk açıklamasında “Demek ki neymiş: Gezi yargılanamaz! Gezi onurdur. Gezi kirletilemez” ifadelerini kullandı. 

AİHM ne karar vermişti?

AİHM, 10 Aralık 2019’da Kavala’nın tutukluluğa itirazını öncelikli olarak görüştü ve Türkiye’nin birden fazla hak ihlali tespit etti. Mahkeme, Kavala’nın özgürlüğünün haksız yere kısıtlandığını, esas amacın onu susturmak olduğunu belirtti. Ortada makul şüphe olmadığına, Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırma suçlaması için bahane edilen eylemlerin bir insan hakları savunucusunun normal eylemleri olduğuna hükmetti.

AİHM yargının etkin bir şekilde işlemediğini, OHAL nedeniyle artan iş yükünün kabul edilebilir bir gerekçe olmadığını kararlaştırdı. Mahkeme Türkiye’nin Kavala’nın serbest bırakılması için gerekli olan her şeyi yapması ve Kavala’yı derhal serbest bırakması gerektiğine hükmetti.

Ancak bu karar, “henüz kesinleşmediği” için İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tarafından uygulanmadı. Karar, 10 Aralık’ta açıklanmıştı ve verildiği tarihten üç ay sonra kesinleşiyor.

Bazı yorumculara göre mahkeme bu yüzden bugünkü duruşmada karar açıklamayı planladı. Aksi takdirde Kavala’nın serbest bırakılması gerekecekti.

Sivil toplum kuruluşları dava için ne dedi?

18 Şubat’taki duruşma öncesi bir açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği “Gezi Parkı’nı savunmak yaşamı savunmaktır, özgürlüğü, adaleti savunmaktır. Yasal haklarımızı kullanıp ağaçlara sarılarak Gezi Parkı hepimizin derken; aslında özgürlüğe, demokrasiye sarılıyorduk. Ve şimdi intikam duygusuyla sürdürülen bu davada yargılanan yol arkadaşlarımıza, Mücella Yapıcı’ya sarılıyor ve bu hukuksuzluğa dur diyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

TMMOB “Gezi gibi bir halk hareketinde azmettirici, finansör aranması abesken, asıl yargılanması gereken insanların ölümüne, yaralanmasına, gözünü kaybetmesine sebep olan kolluk güçleri ve onlara emri veren bürokratlardır. Demokrasiye inanan herkesi bu davaya karşı durmaya çağırıyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

Uluslararası Af Örgütü ise “Bu davanın sonucu dünyanın geri kalanına insan haklarına saygının Türkiye’nin adalet sisteminde yeri olup olmadığını gösterecektir” demişti. UAÖ, “Osman Kavala, Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu’nun hükümeti devirmeyi planladıkları iddiasını destekleyecek tek bir delil sunmak bir yana, herhangi bir suça bulaştıklarına dair tek bir delil ortaya koyamayan savcılık onları şartlı tahliye imkânı olmadan ömür boyu hapse mahkûm etmeye çalışıyor. Diğer altı kişi de parmaklıklar ardında 15 ila 20 yıl arasında geçirme tehdidiyle karşı karşıya” ifadelerini kullanmıştı.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top