Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > GES projesi için 30 bin zeytin ağacı kesilmek isteniyor | Özer Akdemir

GES projesi için 30 bin zeytin ağacı kesilmek isteniyor | Özer Akdemir

Karaburun Yaylaköy’de 30 bin zeytin ağacının bululduğu alanda Güneş Enerji santrali (GES) panelleri konulmak isteniyor. Mustafa Şenbahar “Kamu yararı kılıfı ile GES projesine izin veriyorlar” dedi.

Karaburun Yaylaköy’de 30 bin zeytin ağacının bululduğu alanda Güneş Enerji santrali (GES) panelleri konulması ile ilgili süreç devam ediyor. Karaburun Kaymakamlığı Mili Emlak Müdürlüğü tarafından zeytinliğin sahibi Mustafa Şenbahar’a ihbarname göndererek kiraladığı alanın sözleşmesi üzerinde tadilat yapılacağı bildirildi. Ağaçların üzerinde zeytinlerin olduğunu belirten Şenbahar ise, “iki kurumun olumsuz görüşüne rağmen kimseyi dinlemiyor bu şirket, yaklaşık 30 bin zeytin ağacını rant için kesecekler” dedi.

GES YAPILACAK ALANDA 30 BİN ZEYTİN AĞACI VAR!

Yıllardır Rüzgar Enerji Santralleri (RES)’lerin olumsuz etkileri ve köylülerin yaşam alanlarını daraltması sonrası oluşan tepkilerle gündeme gelen Karaburun da bu seferde GES projesi tartışılıyor. RES şirketi Lodos Enerji şirketi bu RES’lere yardımcı kaynak olarak GES projesi yaptı ve projeye ÇED olumlu kararı verildi. Şirketin GES panellerini koymak istediği alan Yayla köylülere Hazine tarafından zeytinlik yapmak şartıyla 150 yıllığına kiralanan bir arazi. 2007 yılında 150 yıllığına kiraladığı 473 dönüm araziye zeytin diken Yaylaköy’lü Mustafa Şenbahar komşu parseldeki zeytinliklerle birlikte yaklaşık 30 bin zeytin ağacının kesilerek GES panelleri düşünmesine karşı mücadele ediyor. GES şirketine EPDK tarafından verilen enerji üretim lisansına karşı dava açan Şenbahar, projenin yürütmesinin durdurulmasını da istedi. Şenbahar’ın açtığı davalara ve Karaburun İlçe Tarım Müdürlüğünün alandaki zeytinliğin bakımlı ve verimli olduğu raporlarına rağmen İl Tarım Müdürlüğü tarafından arazinin “marjinal tarım arazisi” olduğu ve zeytinlerin ise bakımsızlığı görüşü sonrası şirkete ÇED olumlu kararı çıkmıştı.

MİLLİ EMLAK İHBARNAME GÖNDERDİ

Bu kararın ardından Milli Emlak Müdürlüğü geçtiğimiz günlerde Şenbahar’a “Sözleşme tadilatı” ihbarnamesi gönderildi. Yaylaköy’de Hazineye ait olan 902.250 m2 yüzölçümlü taşınmazın 473.141.41 m2 kısmı ağaçlandırmak amacıyla Şenbahar’a kiralandığına dikkat çekilen yazıda, alanın 677.664,32 m2’lik kısmının Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Lodos Elektrik Üretim A.Ş. lehine irtifak hakkı tesis edileceği belirtilerek “bu nedenle de kiraya verilen alan üzerinden sözleşme tadilatı yapılacağı bildirilmiştir” ibareleri yer aldı. Yazıda, “Buna göre Lodos Elektrik Üretim A.Ş. tarafından bu alanlarda yapılan tüm masraflarınızın karşılanacağına dair ve Güneş Santrallerinin kurulması aşamasında herhangi bir zarar verilmesi halinde tarafınızdan talep edilecek tüm tazminatların ödeneceğine ilişkin ekli taahhütname alınmıştır. Bu nedenle, sözleşme tadilatı yapmak üzere 15 gün içinde idaremize başvurmanız, başvuruda bulunmadığınız takdirde sözleşmenizin tek taraflı olarak tadil edileceği” dile getirildi.

“BENİM ARAZİMİN DIŞINDAKİ ALANI GÖSETERİP ‘BAKIMSIZ’ DİYORLAR”

Gönderilen bu ihtarnameyi kabul etmeyeceğini belirten Şenbahar, bununla ilgili bayramdan sonra dava açacağını dile getirdi. İlçe Tarım Müdürlüğü’nün zeytinliğin bakımlı ve verimli olduğu raporuna rağmen İl Tarım Müdürlüğü’nün tam tersi raporu vermesi üzerine Bakanlığın köye müfettiş gönderdiğini dile getiren Şenbahar, “Tarım Bakanlığı’ndan müfettiş geldi, zeytin araştırma enstitüsünden müfettişler geldi. Bir hafta boyunca tek tek zeytin ağaçlarını kontrol ettiler, saydılar. Hazırlanan rapor şu anda bakanın önünde. Burası 902 dönüm, ben 473 dönümünü kiraladım ve zeytin diktim. Bakanlık arazinin geri klanı için kuru ham toprak raporu vermiş. O kısım benimle ilgili değil ki! Benim zeytinliğimde şu anda ağaçların üzerinde son derece sağlıklı ve gelişen zeytinler var. Gelen müfettişler de bunu gördüler” dedi.

“KAYMAKAM BEY NE YAPSIN?!”

Karaburun Kaymakamının da köye geldiğini ve arazisindeki zeytinleri gördüğünü aktaran Şenbahar, “Kaymakam bey sonuna kadar sizin yanınızdayım. Ne zeytinliklere ne meralara dokunulmasına izin vermeyeceğim dedi. Milli Emlak’ın yazısını alıp gittim, böyle demiştiniz diye. Kendisi işin bakanlıktan ayarlandığını söyleyerek dava açmamı öğütledi” diye konuştu. Şenbahar, “İşi bakanlıkta bitirmişler, kaymakam bey ne yapsın! Kaymakamlık ve İlçe Tarım Müdürlüğünün olumsuz raporuna rağmen kimseyi takmıyorlar ve kamu yararı kılıfı ile GES projesine izin veriyorlar” dedi.

NE OLMUŞTU?

Yaylaköy’de RES direklerinin yakınındaki arazide GES projesi için ÇED raporu sunulmuş, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’ndaki yenilenebilir enerji yatırımları için yapılan istisna düzenleme ile proje alanındaki arazilerde verimli zeytinlerin yanında kurumuş ve bakımsız zeytinlerin olduğu gerekçesiyle GES için irtifak hakkı tahsisi istenmişti. “ÇED olumlu” kararı bile beklenmeden şirkete aralık 2022 tarihinde irtifak hakkı tahsisine karar verilmişti. “Zeytinciliğe uygun değil” denilen alan Hazine tarafından köylülere sadece zeytincilik faaliyeti yapılması koşuluyla 150 yıllığına kiralanmış, alanda, Karaburun İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerince yerinde yapılan incelemeler sonucu 30 bine yakın zeytin ağacının hemen hepsinin bakımlarının yapıldığı, verimli ve sağlıklı olduğuna dair rapor verilmişti. Yaylaköy’de GES projesi faaliyete geçerse GES analı köyün yaklaşık 15 katı büyüklüğünde olacak. Yıllardır RES direkleri nedeniyle meraları ve geçimlik alanları daralan köylü GES’lerle birlikte artık iyice sıkışmış bir alanda yaşamak ya da göç etmekle yüz yüze kalacaklar. Geçtiğimiz yıllarda “afet bölgesi” ilan edilen Yaylaköy’de GES projesi köylülere vurulan son darbelerden birisi olacak. Köylüler adım adım göçe zorlanıyor.


Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top