Çeşme ve Urla’daki ‘acele kamulaştırma’ kararı yargıya taşınıyorHaberlerHukuk by Ekoloji Birliği - 16 Şubat 202016 Şubat 20200 İzmirli bir grup çevre avukatının açtığı davaya vatandaşların yanı sıra TMMOB, Tabip Odası, İzmir Barosu gibi çok sayıda kurum ve STK müdahil olacak.Resmi Gazete’de 25 Ocak’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İzmir’in en tanınmış ve turistik bölgeleri olan Urla- Zeytineli Mahallesi‘nde toplam 333 adet parsel, Çeşme Alaçatı bölgesinde ise toplam 178 adet parsel, ‘acele’ kamulaştırma kararı alınmıştı. Bu kamulaştırmalara karşı başta sivil toplum örgütleri olmak üzere kamuoyunca büyük tepkiler yükselirken, konu şimdi de yargıya taşınıyor. İzmirli bir grup çevre avukatının açtığı davaya, vatandaşların yanı sıra TMMOB, Tabip Odası, İzmir Barosu gibi çok sayıda kurum ve STK müdahil olacak. 25 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İzmir’in en tanınmış ve turistik bölgeleri olan Urla- Zeytineli Mahallesi‘nde toplam 333 adet parsel, Çeşme Alaçatı bölgesinde ise toplam 178 adet parsel, ‘acele’ kamulaştırma kararınaa karşı İzmirli bir grup çevre avukatı tarafından hukuksal mücadele başlatıldı. 14 Şubat tarihinde İzmir’in Urla ilçesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısı ile bölge insanı ile bir araya gelen hukukçular gerek bölgedeki mülk sahiplerine, gerekse meslek odaları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine ‘acele kamulaştırma’ kararı ilgili yasal yönden yapılabilecekler hakkında bilgi verdi. Davaya, vatandaşlar yanı sıra çok sayıda kurum ve STK müdahil olacakToplantıda avukatlar adına söz alan ve ülkemizin ilk çevre avukatlarından olan Senih Özay, Çeşme-Alaçatı ve Urla Zeytineli acele kamulaştırması ve yörenin turizm teşvik bölgesi ilan edildiği Cumhurbaşkanlığı’nın dört kararına karşı dava dilekçesini tamamladıklarını belirtti. Özay, parsel sahibi olsun veya olmasın, yöre insanının hepsinin ve TMMOB, İzmir Barosu, çok sayıda sivil toplum örgütü, Tabipler Odası gibi meslek kuruluşlarının da davacı olabileceğini kaydetti.Hazırlanan dosya ile 22 Şubat’a kadar Danıştay’a başvurulacak. Özay’ın verdiği bilgiye göre dava dilekçesinde, projenin hayata geçmesi halinde bölge yaşanabilecek su kıtlığına vurgu yapılıyor; mera ve hayvancılıkla, endemik canlıların göreceği zarar, bölgenin kaldıramayacağı ölçüde yaşanacak nüfus artışı, dev oteller, golf sahaları, marina inşaatları yüzünden kalıcı olarak kirlenecek yeraltı ve üstü suları ile bölgenin en gözde sporlarından sörfe büyük darbe vuracağına dikkat çekiliyor.Ne olmuştu?Bu ayın başlarında, Urla ve Çeşme’deki söz konusu arazilerde, Suudi Albassam Group‘un ‘Yeni Çeşme’ adıyla proje hazırlattığı ortaya çıkmıştı. Projede Alaçatı Koyu ile Mersin Körfezi arasında bir deniz kanalı da bulunuyordu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, kanal ve Arap sermayesi iddialarını reddetti, ancak bölge için kendilerinin bir proje hazırladığını söyledi. Ege’nin cazibesini artırmak için Çeşme ve Didim’in merkez olarak belirlendiğini anlatan Bakan’ın ifadesine göre, hazine ve özel arazilerin ‘acele kamulaştırılması’ ile elde edilen alana, 20 golf sahası, oteller, spor alanları, müze, film platoları, marinalar ve çok sayıda konut yapılacak. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print