Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Çaldağı Nikel Madeni ÇED kararı Anayasa Mahkemesi’nde

Çaldağı Nikel Madeni ÇED kararı Anayasa Mahkemesi’nde

Turgutlu Çaldağı’nda uygulanmak istenen nikel madencilik projesi ile ilgili yürütülen davada yerel mahkemenin verdiği ÇED kararı Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi. TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) tarafından yapılan açıklamada, ayrıca önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleri tarafından Çaldağı madencilik projesinin iptal edilmesi ve madenin kapatılması için imza kampanyasına da başlanacak.

Bilirkişi raporuna göre madenin ÇED raporunu iptal etmesi gerekirken, ÇED raporu hakkında dava açılmasını reddeden yerel mahkeme kararı, geçtiğimiz hafta içinde Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Yerel mahkemenin verdiği kararın bozularak, bilirkişi keşif raporunun göz önüne alınması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan dava başvurusunda, ayrıca yine bilirkişi raporu doğrultusunda madencilik projesinin iptali ve madenin kapatılması da talep edildi. 

Mücadele yükselerek devam edecek

Konu hakkında basına bilgi veren TURÇEP, ayrıca Çaldağı madencilik projesinin iptal edilmesi ve madenin kapatılması için sivil toplum örgütlerince önümüzdeki günlerde imza kampanyasına da başlanacağını bildirdi. Açıklamasında ayrıca “Vatandaşlarımız kesinlikle bu madene kanmasınlar, inanmasınlar. Çünkü hukuk mücadelesi halen sürüyor ve sürecek. Bu madencilik projesi iptal edilinceye kadar mücadelemiz her alanda devam edecek” diyen TURÇEP, şöyle devam etti:

“Bugüne kadar halkımıza hep doğruları ve gerçeği söyledik. Bu nedenle de halkımızın teveccühü ile madene karşı topraklarımızı koruma mücadelemiz 10 yılı aşkın zamandır sürüyor ve bu madencilik projesi iptal edilip maden kapatılıncaya kadar da devam edecek. Böyle bir madenciliğe dünyanın başka ülkelerinde izin verilmiyor. Bu projenin sahibi European Nickel şirketi de, sonradan projeyi Türk şirketi olarak devralan VTG madencilik şirketi de bu işin olamayacağını anlayıp projeden çekildiler. Şimdi sıra madende…”

TURÇEP, ayrıca ilerleyen günlerde ilçedeki sivil toplum kuruluşları tarafından Çaldağı’ndaki madencilik projesinin iptal edilmesi ve madenin kapatılması çağrısıyla imza kampanyasına başlanılacağını da duyurdu.

Süreç nasıl işledi?

Turgutlu’da uygulanmak istenen madencilik projesi bir İngiliz şirketi olan European Nickel projesidir. Ancak halkın bu vahşi madencilik projesine karşı direnişini aşamayacağını görünce projeyi bir Türk şirketine devretti. Projeyi ve Çaldağı’nda kurulan tesisleri bir Türk şirketi olarak devralan VTG Madencilik şirketi de mevcut ÇED raporu ile bu işi götüremeyince ÇED’te değişiklik yapma ihtiyacı duydu ve böylece 2. ÇED süreci başladı.

Ancak başta TURÇEP ve yöre halkı ile STK’ler ve odalar bunun sadece yeni bir oyun olduğu iddiası ile bu kez de 2. ÇED raporunun iptal edilmesi için dava açtı. Bunun ardından yapılan keşif sonucu görülen dava sonucunda, mahkeme yanlış ve yetersiz olduğunu belirterek ÇED raporunu iptal etti.

Bakanlık ve maden şirketinin karara itirazı ile görülen temyiz davasında ise Danıştay, daha fazla sayıda bilirkişi ile daha geniş çapta keşif yapılması gerektiği gerekçesi ile bu kararı bozdu ve yeniden, daha fazla sayıda bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmasını istedi. Yerel mahkeme bu karara uydu ve her biri kendi alanında uzman olan 9 kişilik bilirkişi heyeti tayin etti ve kendilerinden belirlediği 25 soruyu da cevaplandıracak şekilde bir keşif raporu istedi. Yapılan keşif sonrası 9 kişilik bilirkişi heyeti oybirliği ile “Bu ÇED yanlış ve yetersizdir” kararı verdi.

Bu durumda mahkemenin normal olarak ÇED raporunu iptal etmesi gerekiyor. Ancak mahkeme, bu bilirkişi karar raporunun önceki ÇED raporuna göre geçersiz ve hükümsüz olduğuna karar verdi. Yani maden şirketinin bizzat kendisinin hatalı olduğunu itiraf edip vaz geçtiği önceki ÇED raporuna göre (!) Dolayısıyla bu karar bir hukuk skandalı olarak yorumlanıyor. Böylece mahkeme 2. ÇED raporu hakkındaki dava açma başvurusunu reddetti. Bu karara mahkeme başkanının kendisi de karşı çıkıyor, karara şerk koyuyor ve 3‘e 2 ile karar alınıyor. Şimdi de konu TURÇEP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

İlgili haber için tıklayınız: Çaldağı Sorunu ve Perde Arkası Gerçekler


Metin Sert
1959 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dünyaya geldi. Çevre sorunları ve ekoloji mücadelesi ile ilgisi 1997 yılında Leylek Çayı‘nın akibeti ve bazı çocuk ölümlerini araştırarak başladı. Bugün başta Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madenciliği ve diğer çevresel tehditlere karşı mücadele yürüten TURÇEP YK üyeliği görevini sürdürmektedir. Ayrıca EGEÇEP ve Ekoloji Birliği'nde de YK üyeliği görevlerinde bulundu.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top