Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > TURÇEP, belediye başkan adayları ile görüşmelerini tamamladı

TURÇEP, belediye başkan adayları ile görüşmelerini tamamladı

31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlerle ilgili olarak geçtiğimiz günlerde hazırladıkları Yerel Seçim Bildirgesi’ni basın ve kamuoyu ile paylaşan Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), dün ve önceki gün de Turgutlu’daki belediye başkan adayları ile konuyla ilgili yüzyüze görüşmeler yaptı.

Tüm adaylarla görüşüldü

TURÇEP tarafından görevlendirilen 6 kişilik TURÇEP heyeti önce Çarşamba günü SP adayı Hasan Çağlar ve BBP adayı Serhat Orhan ile görüştü. Dün de CHP’den “Millet İtifakı”nın adayı Çetin Akın ve son olarak da MHP’den “Cumhur ittifakı” adayı olan mevcut belediye başkanı Turgay Şirin ile görüşen TURÇEP böylece tüm başkan adayları ile görüşme turunu tamamladı.

6 kişiden oluşan TURÇEP heyeti, görüşmeler sırasında başkan adaylarını TURÇEP’in yürüttüğü faaliyetler ve ilçenin çevresel sorunları hakkında da bilgilendirdi. Görüşmede ekolojik-çevreci belediyecilik konusundaki talepler ve “yaşam alanıma, tarım arazime sahip çık” çağrısını da içeren “Madene ve JESlere karşı çıkmayana oy yok” başlıklı TURÇEP tarafından hazırlanan Yerel Seçim Bildirgesi de adaylara sunuldu. Ayrıca “çevreye saygılı, çevre ve toplum sağlığına değer verip gözeten belediyecilik” gerekliliği konusunda söyleşilerde de bulunuldu.

TURÇEP’in kamu yararını gözeten faaliyetler yürüttüğünün farkında ve bilincinde olduğunu ifade eden belediye başkan adayları, bu nedenle TURÇEP tarafından önerilen ve talep olarak sunulan konuların kendileri tarafından incelenerek değerlendirileceğini ifade ederken, özellikle Çaldağı’ndaki madencilik projesinin karşısında duracakları ve bu konuda TURÇEP ile birlikte olacakları konusunda taahhütlerde bulundular.

3 Nisan’da Çaldağı ormanında keşif var

Görüşmeler sırasında Çaldağı’ndaki orman varlığının Turgutlu ve yöresi açısından taşıdığı önemi ve değeri açısından bilgilendirmelerde de bulunan TURÇEP heyeti, seçimlerden hemen sonra 3 Nisan tarihinde Çaldağı’nda orman varlığı konusunda bilirkişi keşfi yapılacağını da bildirdi.

TURÇEP tarafından verilen bilgiye göre, 3 Nisan Çarşamba günü Turgutlu Çaldağı’ndaki ormanlık alanda bilirkişi keşfi yapılacak. Mahkeme tarafından atanan 3 kişilik bilirkişi gözetiminde yapılacak bu keşfin Çaldağı’ndaki orman varlığının Turgutlu ve yöresi açısından taşıdığı hayati anlam dolayısıyla çok önemli olduğuna dikkat çeken TURÇEP, bu nedenle ormana sahip çıktıklarını göstermek amacıyla 3 Nisan günü kendilerinin de bilirkişilerle birlikte Çaldağı’nda olacaklarını belirtti. Edinilen bilgiye göre, ayrıca önümüzdeki 23 Mart Cumartesi günü de kutlanmakta olan “orman haftası” dolayısıyla TURÇEP tarafından bu konuda basın açıklaması yapılarak, Çaldağı ormanı konusuna dikkat çekilecek.

Çevreci ve ekolojik belediyecilik

Dolayısıyla, ülkemizin en cennet köşelerinden olan Turgutlu’nun bu türden çevresel tehditlerle karşı karşıya bulunması, yaşam alanları ile tarım arazilerine çevre ve toplum sağlığı açısından sahip çıkan, sermayenin çıkarı yerine çevreyi ve insanı kollayan, çevreci ve ekolojik yerel yönetim ve belediyecilik anlayışını zorunlu hale getirmiştir. Bu bakımdan 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlere ilişkin tavrımız ve tercihimiz; doğadan ve yaşamdan yana,ekolojik ve çevreci bir belediyecilik olacaktır. İlçemizdeki hemen tüm meslek odaları, dernek, sendika gibi sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ile siyasi partilerin çevreye sahip çıkmak amacıyla biraraya gelerek oluşturdukları Turgutlu Çevre Platformu olarak, ekolojik ve çevreci bir belediyecilik anlayışının oluşması amacıyla seçim sürecinde bu anlayışımızı kamuoyuyla paylaşarak, böylesi bir belediyecilik ve yerel yönetim anlayışının gerekliliği konusunda bir bilinç ve farkındalık oluşturma çabası ve çalışması içinde olacağız.

Bu nedenle 18 Şubat 2019 tarihinde yaptığımız basın açıklamasıyla halkımızla paylaştığımız çevre sorunlarımız için vicdan hareketi, bu farkındalık ve bilinci geliştirmek, nasıl bir yerel yönetim ve belediyecilik tercih edilmesine dikkat çekebilmek için kamuoyunu da yönlendirecek bir tutumla devam edecektir. Çevre ve insan sağlığına sahip çıkmak adına “yaşam alanıma ve tarım arazime dokunma” çağrımız ile birlikte “madene ve JES’lere karşı çıkmayana, destek olana oy yok” tercihi de kamuoyu ile paylaşılacaktır.

İlçemizde çevreci ve ekolojik bir belediyecilik anlayışının oluşması ve şekillenebilmesi açısından katkı sunabilmek amacıyla hazırladığımız, adaylar ile ve temsil ettikleri siyasi partilerden taleplerimiz de olacak konuları aşağıda kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz. 

Ekolojik, çevreci belediyecilik anlayışının işlevsellik kazanmasına katkı amacıyla birincil derecede öne çıkan taleplerimiz:

  • Kimyasal ve metalik madencilik, jeotermal enerji santralleri (JES’ler), sanayi tesislerinin atıkları, kalitesiz kömür yakımının yarattığı hava kirliliği, biyoenerji santralleri, çarpık yapılaşmanın yol açtığı yeşil alan kaybı ve diğer faaliyetlerin yarattığı tüm çevre sorunlarına duyarlı olunmalı, bunlara karşı verilen çevreci mücadeleler yerel yönetimler tarafından sahiplenilerek, her türlü destek ve katkı sağlanmalıdır.
  • Atıkların azaltılması için gerekli çalışmalar yapılmalı, plastik ve pet kullanımı tamamen yasaklanmalı, katı atık yönetim planı uygulanmalı, atıklar ayrıştırılmalı, geri dönüştürülmelidir,
  • İlçede ciddi hava kirliliğine neden olan kalitesiz kömür satışı, dağıtımı vs. engellenmelidir.
  • İmar planları tarım arazileri ve yaşam alanlarımızın sanayileşmenin baskısı altına girmesini önleyecek şekilde hazırlanmalı, çarpık yapılaşmalar ve özellikle sanayi kuruluşlarının tarım arazilerini yok edecek sekilde yayılmacılığı önlenmelidir.
  • İmar planları hazırlanırken AVM’ler ve emlak rantı değil, sağlıklı barınma alanları, yeşil alanlar, sanatsal-kültürel eğitim mekanları, deprem toplanma alanları ve de özellikle otopark alanları gibi ihtiyaçlar gözetilmelidir.
  • Kent yerleşimlerinde deprem riski gözetilerek planlama yapılmalıdır.
  • Yerel yönetimler enerjinin etkin kullanımı ve tasarruf sağlanması, aşırı enerji tüketen fabrikalar, AVM’ler vb.lerden kaçınılması, halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik enerji planlaması için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidirler.
  • Mevcut enerji politikası ile enerji tüketimi kriterinin yanlışlığı kabul edilmeli, üretilen enerji, gerçek ihtiyaçlara göre planlanmalıdır. Günümüzde, kurulu güç, tüketilen enerjinin iki katı kadar iken halâ yeni enerji tesisleri kurulumundan vaz geçilmelidir.
  • İklim değişikliğine karşı önlemler için master plan hazırlanmalıdır.
  • Su, bütün canlılar için bir yaşam hakkıdır. Temiz, güvenilir, ulaşılabilir olmalı, su havzaları korunmalı, yer altı sularının yağmalanması son bulmalıdır.
  • Akarsuların bulundukları bölge için bir hayat damarı olduğu görülmeli, bu anlamda korunmalı, kirletilmesi ve sermaye kuruluşları tarafından birer fosseptik kanalı gibi kullanılması engellenmelidir.
  • Akarsularımız ve yeraltı sularının yok edilmesi sonucunu getirecek HES projelerinin karşısında durulmalıdır.
  • Kanalizasyon, drenaj, otopark, içme suyu altyapıları, arıtma tesisleri gibi gerekli altyapılar tamamlanmalıdır,
  • Antik ve tarihi yapılar mutlaka korunmalı, korunma altına alınmalıdır.
  • Kent Konseyi’ne mutlaka işlevsellik kazandırılmalıdır.

Metin Sert
1959 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dünyaya geldi. Çevre sorunları ve ekoloji mücadelesi ile ilgisi 1997 yılında Leylek Çayı‘nın akibeti ve bazı çocuk ölümlerini araştırarak başladı. Bugün başta Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madenciliği ve diğer çevresel tehditlere karşı mücadele yürüten TURÇEP YK üyeliği ile ayrıca EGEÇEP ve Ekoloji Birliği'nde de YK üyeliği görevlerinde bulundu.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top