Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Askı süresi bitti ama Kanal İstanbul’a itirazlar ve mücadele devam edecek!

Askı süresi bitti ama Kanal İstanbul’a itirazlar ve mücadele devam edecek!

Pek çok yönüyle eleştiri ve tartışma konusu olan Kanal İstanbul projesi gerek ekolojik, gerek ekonomik, gerek coğrafi ve gerekse politik açıdan “bir yıkım projesi” olarak görülüyor ve ekoloji örgütleri tarafından da “Türkiye’nin tüm ekosistemini çökertecek bir proje” şeklinde tanımlanıyor. Son dönemin en çok tartışılan konusu Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan ÇED raporunun halkın görüşleri için askıya çıkarılması ile birlikte başlayan 10 gün boyunca, bu nedenle yurdun dört bir yanında çeşitli demokratik kitle örgütleri ve ekoloji örgütleri ile birlikte yurttaşlar bütün bu süre içinde İstanbul’a sahip çıkmaya kararlılıkla devam etti. Çevre il müdürlüklerinin önü Kanal İstanbul projesi ÇED raporuna karşı tepkilerini, eleştirilerini ve itirazlarını yapmak için oluşan uzun kuyruklara sahne oldu. Dün de (02 Ocak) askı müddetinin tamamlanması ile birlikte ÇED raporuna itiraz süresi de saat 17.00 itibarıyla sona erdi.

İTİRAZLAR DİLEKÇE İLE SINIRLI KALMAYACAK!

Ayrıca bu tepki, pek çok ekoloji örgütleri ile demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, siyasi partiler, dernek ve sendikaların Kanal İstanbul yıkım projesinin engellenmesi için mücadeleyi büyütmek ve sürekli hale getirmek amacıyla “Ya Kanal Ya İstanbul Platformu” adı altında bir oluşum kurulmasının da gerçekleşmesini sağladı.

ÇED raporuna itiraz süresinin sona erdiği dün de Ya Kanal Ya İstanbul inisiyatifi tarafından bir etkinlik gerçekleştirdi. Saat 17.00’de İstanbul Çevre İl Müdürlüğü önünde buluşan eylemci gurup, Kanal İstanbul projesinin durdurulmasını talep ederek topluca basın açıklaması yaptı. “Ya Kanal ya İstanbul, katıl durduralım!” yazılı bir pankart açarak, bu yıkım projesinin engellenmesi için mücadeleyi daha da büyütme ve sürekli hale getirme amacıyla İstanbul’a sahip çıkma mücadelesinin devam edeceği vurgulanan açıklamada, mücadelenin büyütülmesi halinde projenin durdurulabileceği belirtildi.

Dün saat saat 17.00’de Beşiktaş İstanbul Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü önünde bir araya gelenlerin katılımıyla yoğun sağanak yağış altında gerçekleştirilen basın açıklamasında “Sana kanal yaptırmayacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, bazı demokratik kitle örgütleri, çevre örgütleri, hayvan hakları savunucuları ve İstanbul halkının destek verdiği etkinlikte, “Kanal İstanbul’a karşıyız ve yaptırtmayacağız. İstanbulluları ve nerede yaşarlarsa yaşasınlar herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz” sözleri ile yurttaşlara çağrıda da bulunularak, itirazların sadece dilekçe ile sınırlı kalmayacağı, projenin durdurulması mücadelesinin daha da büyütüleceği vurgulandı.

HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ!

“Ya Kanal ya İstanbul” sloganı etrafında bir araya gelen inisiyatif adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Yıkıcı, mücadele edilmesi halinde projenin durdurulabileceğini söyledi. Yıkıcı şöyle konuştu: “Onlar güzel İstanbul’u ve içinde bulunduğu bölgeyi doğası dışına çıkararak bir ucube yaratmak istiyorlar. Soru şu: Buna razı gelecek miyiz? İstanbul’u rant canavarlarına emanet edecek miyiz? Sen de katıl, son su ve nefes kaynaklarımızın, tarım alanlarımızın rant odakları tarafından yağmalanmasına izin vermeyelim.”

Basın açıklamasının ardından da şair Ataol Behramoğlu‘nun gönderdiği mesaj okundu. Behramoğlu mesajında, “Şimdi Amerikancadan bozma bir Türkçeyle Kanal-İstanbul diyerek zaten yiyip bitirdikleri İstanbul’un kanını son damlasına kadar içmek niyetindeler. ‘Kanal İstanbul’ dedikleri aslında ‘Rant İstanbul’dur. Bunlar ise insan görünümlü vampirler. Hayır! Bu vampirlere geçit vermeyeceğiz. İstanbul’umuzun akıtılacak bir damla kanı, yerli ve yabancı sömürücülere yağmalatılacak bir karış toprağı yoktur. Kahrolsun Rant-İstanbulcular! Kahrolsun inanç simsarları. Kahrolsun savaş tüccarları, sömürücüler. Yaşasın dayanışmamız” dedi. Behramoğlu’nun mesajının okunmasından sonra da bando eşliğinde “Bekle Bizi İstanbul” şarkısı söylenerek eylem sona erdirildi.

KATILIN, DURDURALIM!

“Ya Kanal ya İstanbul” sloganı etrafında bir araya gelen inisiyatif adına şehir planlamacısı Ayşe Yıkıcı tarafından okunan basın açıklamasında; İstanbul halkının, rant odaklarına fayda sağlayan ‘büyük proje’ dayatmasıyla karşı karşıya kaldığı belirtilirken, 3. Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Köprü ile İstanbul’un suyu ve nefesi olan Kuzey Ormanları’nda onarılmaz yıkımlara neden olanların, bu kez de Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul’un binlerce yıllık belleğini, doğal hayatını, insanların ve hayvanların yaşamını ‘halk istese de istemese de’ diyerek değiştireceklerini ilan ettiklerine dikkat çekildi. İstanbul’u ve içinde bulunduğu bölgeyi doğası dışına çıkararak bir ucube yaratmak istediklerinin altını çizilen açıklama şu şekilde devam etti:

“Soru şu: Buna razı gelecek miyiz? İstanbul’u rant canavarlarına emanet edecek miyiz? Onlarca birey, sivil toplum örgütü, çevre ve ekoloji örgütü, dernek, siyasi parti bu canavarlığa karşı İstanbul’a ve yaşama sahip çıkmak için ‘Katıl Durduralım’ diyor. Evet Kanal İstanbul’a karşıyız ve yaptırtmayacağız. İstanbulluları ve nerede yaşarlarsa yaşasınlar herkesi bizimle mücadeleye çağırıyoruz.

Çünkü; Kanal İstanbul demek yaşam için, ekosistemleri için ‘Susuzluk’ demek. Proje yapıldığı takdirde İstanbul’un en büyük su kaynağı Terkos Gölü’ne tuş karışacak. Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak ve yer altı suları ve akiferler tuzlanacak. İstanbul su havzaları zarar görmüş, kaynakları azalmış, nüfusu büyümüş, çoraklaşmış bir ada haline gelecek.

Çünkü; Kanal İstanbul ‘Hayvan ve Bitki Soykırımı’ demek. Kanal projesinin inşaatıyla, 23 milyon metrekare orman alanı, 45 kilometre uzunluğunda ve ortalama 150 metre genişliğinde 136 milyon metrekarelik çok verimli tarım ve orman alanı, sonsuza kadar ortadan kaldırılmış olacak. Çok değerli sulak araziler ve orman habitatı yok olacak ve bütünlüğünü kaybedecek; Kuzey Ormanları’na ağır bir darbe daha indirilmiş olacak. Onlarca tür endemik bitki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve İstanbul’un doğal parçası yabani hayvanlar yaşam alanını kaybedecek!

Kanal İstanbul daha fazla deprem korkusu demek. Proje 1. 2. ve 3. derece deprem bölgelerinde kalıyor. 11 kilometre mesafeden Kuzey Anadolu Fay Hattı, 30 kilometre mesafeden Çınarcık Fay Hattı geçiyor. Bilim İnsanları, Kanal İstanbul Projesi’nin, yeryüzü ve yer altı gerilme dengelerini bozacağını, inşaat ile ortaya çıkacak aşırı yüklemelerin yeni depremleri davet edeceğini, toprak kaymaları ile facialara neden olacağını, depremlerin şiddetini artıracağını söylüyor.”

YA KANAL, YA İSTANBUL!

‘Ya Kanal Ya İstanbul’ inisiyatifi adına yapılan basın açıklamasının devamında ayrıca şunlar yer alıyor:

“Çünkü;  Kanal İstanbul ‘Zengin İçin Yoksulun Borçlanması’ demek. Kanal İstanbul Projesi inşaat tröstlerine milyonlarca dolar kâr sağlarken hem projenin maliyeti vergilerimizle finanse edilecek hem de İstanbullu’ya ek vergi yükü getirecek. İBB’nin proje için harcaması gereken miktar yaklaşık 35 milyar lira.

Çünkü; Kanal İstanbul  ile ‘Gelir Artmayacak.’  Montrö Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve diğer uluslararası kurallara göre; gemiler, Kanal İstanbul’dan geçişe zorlanamaz. Montrö fesh edilse dahi Türkiye boğazlarından ticari gemi geçişini yasaklayamaz. Kanalla Türkiye para kazanacak savı bir yalandan başka bir şey değil.

Çünkü; Kanal İstanbul ‘Hafriyat Kamyonu Terörü’ demek. İstanbul’da 50 yılda çıkabilecek hafriyat toplamı sadece Kanal İstanbul’dan çıkıyor. Bu hafriyat, 10 bini aşkın hafriyat kamyonu ile taşınacak. Yani İstanbul trafiğine günlük, 10 bin hafriyat kamyonu daha katılacak.

Çünkü; Kanal İstanbul ‘Deniz Canlı Yaşamının’ bitmesi demek. Kanal İstanbul uzmanlara göre İstanbul’un çok hassas deniz ekosistemini bozacak. Bu durumun zaten yaşamsal tehlike içerisinde olan Marmara Denizi’nin oksijensiz kalmasından kanalizasyon sisteminin zarar görmesine kadar pek çok geri döndürülmesi zor tahribata yol açacağı öngörülüyor.

Çünkü; Kanal İstanbul demek ‘Binlerce Yıllık Kent Belleğine İhanet’’ demek. Proje ile birlikte 17 milyon metrekarelik SİT alanı etkileniyor. Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Bathenoa Antik Kenti, İstanbul’daki ilk yerleşmelerden biri olan Yarımburgaz Mağaraları gibi kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Köyler ortadan kalkacak, mezarlıklar yok olacak, kültürel çeşitlilik kaybolacak.

Bu yıkımı, İstanbul’a ihaneti durdurabiliriz. Ya Kanal Ya İstanbul diyenleri birlikte yola çıkmaya çağırıyoruz. Katıl Durduralım.”

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top