Aydın‘ın UNESCO Dünya Mirası Listesine giren dünyaca ünlü Afrodisias antik kentinin bulunduğu Karacasu‘da JES için ÇED süreci başlıyor. 21 Nisan tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesinde yayınlanan duyuruya göre; Aydın valiliğinin onayı ile Karacasu’nun Ataeymir mahallesinde jeotermal için sondaj ve arama çalışması yapılacak.

Aydın‘ın UNESCO Dünya Mirası listesine giren dünyaca ünlü Afrodisias antik kentinin bulunduğu Karacasu‘da JES için ÇED süreci başlıyor. 21 Nisan tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesinde yayınlanan duyuruya göre; Aydın valiliğinin onayı ile Karacasu‘nun Ataeymir mahallesinde jeotermal için sondaj ve arama çalışması yapılacak.

Aydın’ın en bakir kalmış yerlerinden biri olarak bilinen ve UNESCO Dünya Mirası listesine giren ünlü Afrodisias antik kentinin bulunduğu Karacasu için, sıkıntılı günler başlıyor. Koronalı günlerde Karacasu bir de JES derdi yaşamaya başlayacak. Aydın genelinde olduğu gibi Karacasu’da da 3 yıldan beri yörede JES şirketlerine karşı devam eden tepkilere rağmen, Ataeymir mahallesinde kurulması planlanan JES için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladığı öğrenildi.

DÜNYACA ÜNLÜ AFRODİSİAS’IN BULUNDUĞU BÖLGEDE JES PROJESİ

Aydın genelinde Germencik’ten Buharkent’e kadar büyük bir bölümü kapsayan ve halkın yoğun tepkisine neden olan jeotermal santralleri Aydın’ı adeta JES cenneti gibi bir hale dönüştürecek kadar işgal etmiş bir görünümde. Dünyaca ünlü antik kent Afrodisias’ın bulunduğu Karacasu da yıllardır bu el değmemiş bakir toprakları jeotermal baskısına karşı korumaya çalışıyor. Ancak Karacasu halkı koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında evlerinde kalmaya devam ederken, JES şirketlerinin Ataeymir mahallesinde kurmayı planladığı santral için ÇED süreci başlatıldığı öğrenildi. Ünlü antik kent Afrodisias’a sınır komşu da olan Ataeymir‘e JES projesi için ÇED sürecinin başlatıldığının öğrenilmesi yöre halkında ciddi tepkilere neden oldu.

Tarihi kültürel zenginliği ile ünlü olması yanı sıra ayrıca doğal tabiat güzelliği ile de dikkat çeken bölgede jeotermal santral çalışmalarının başlatılacak olması nedeniyle endişeli olan yöre halkı, korona salgını ile mücadele günlerinde evlerinde kalmaya devam ederken, şirketler tarafından fırsat kollarmışçasına karşılarına bir de JES derdinin çıkarılması nedeniyle de tepkili ve öfkeliler.

ÖNCE ALDATMAYI DENEDİLER, ŞİMDİ KORONALI GÜNLERİ FIRSATA ÇEVİRDİLER

Öfkelerinin nedeni ise hiç de anlamsız değil. Çünkü yaklaşık 3 yıl önce jeotermal şirketleri tarafından “kömür arıyoruz” bahanesi ile yurttaşlar kandırılarak, Karacasu ilçesinde jeotermal kaynak araştırma çalışmaları yapılmıştı. Karacasu‘da şimdi şu koronalı günlerde ise JES için ÇED süreci başlıyor. Aydın yerel basınında da yer alan haberlere ve 21 Nisan tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesinde yayınlanan duyuruya göre; Aydın valiliğinin onayı ile Karacasu‘nun Ataeymir mahallesinde jeotermal için sondaj ve arama çalışması yapılacak.

İlginç olan bir ayrıntı da, 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren Aphrodisias’ta bir yandan tarihi gün yüzüne çıkarmak için arkeologlarca kazı çalışmalarının da halen devam etmesi. Bu durumda tarihi kültürel değerlerin korunması gerekirken, sınırındaki bölgeye valilik oluru ile JES sondaj çalışmalarının gündeme girmesi ve bunun da koronalı günlerde bir fırsatmışçasına ilan edilmesi yöre halkını son derece tedirgin eden bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

AFRODİSİAS: DÜNYACA ÜNLÜ ANTİK KENT

1958 yılında ünlü fotoğrafçı Ara Güler tarafından keşfedilen Afrodisias da sonunda 2017 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne girmiş ve Türkiye’nin listedeki kültürel varlık sayısı 17 olmuştu. Son 3 yılda yapılan kazılarla antik kentte ortaya çıkan tarihi bulgular ise özetle şöyle:

Güney Agora: Güney Agora havuz kazısı 2017 yılında tamamlandı. Bu kazı sayesinde alanın tarihçesini aydınlatan yepyeni bilgiler edinildi, ahşap hatıllardan muhteşem portre heykellere kadar uzanan çeşitlilikte ilginç eserler ortaya çıkarıldı. 2018-2019 yıllarında Güney Agora’nın araştırma ve yayın çalışmaları tamamlandı. 170 metre uzunluğundaki havuzun konservasyon ve restorasyonunu kapsayan detaylı program başlatıldı.

Cadde: Tetrapylon Caddesi kazıları son üç yılda hız kazandı. Bu alanda yapılan çalışmalarda da olağanüstü mermer heykeller gün ışığına çıkarılırken, şehrin Roma döneminden Osmanlı dönemine uzanan hikâyesi daha da aydınlatıldı. Burada sürdürülen kazı çalışmalarının 2020 yılında tamamlanması, ardından alanı ziyaretçiye açma hedefiyle cadde üzerinde konservasyon çalışmalarının başlatılması hedefleniyor.

Bazilika: 2018 yılında Bazilika’da, çok kapsamlı bir araştırma ve restorasyon projesi başlatıldı. Yapının mermer cephesine ait mimari elemanları tanımlamayı ve tamir etmeyi hedefleyen bu projede çok ciddi adımlar atıldı, yan koridorlarında yer alan heyecan verici detaylara sahip mozaik zemin kazılarak, korumaya alındı. Buradaki çalışmaların 3 yıl daha devam etmesi planlanmaktadır.

Friz Duvarı: Kapsamlı bir konservasyon ve sergileme projesi sayesinde Güney Agora’dan ele geçmiş olan 120 adet mermer friz bloğu 2018 yılında Aphrodisias Müzesi önündeki meydanda ziyarete açıldı.

Müze Avlu Projesi: 2019 yılında yeni bir projenin tasarım çalışmalarına ve hazırlıklarına başlandı. Bu proje kapsamında Aphrodisias Müzesi içerisinde yepyeni bir müze sergi salonu oluşması hedefleniyor. Sergilenecek mermer heykeltıraşlık eserleri için konservasyon işlemleri ve inşaat çalışmaları 2020 yılının ilk aylarında başlatılmıştı.

Kazılardaki birçok projenin hayata geçirilmesinde, Aphrodisias Antik Kentinin tanıtılmasında ve bu büyük Kültür mirasına sahip çıkılmasında, başta Geyre Vakfı olmak üzere, maddi manevi destek veren birey ve kurumlar önemli rol oynuyor. Müzede ve Ören yerinde, bağışçıların isimleri, hamisi oldukları proje ve eserlerin yanında yer alıyor.