Turnasuyu Vadisi tehdit altında. Irmağın kaynağına yakın yerde vurulan hançer nedeniyle kanadı kırılmıştı vadinin.
Avcı fırsatı yakaladığını sanarak avının üzerine çullanmak için fırsat kolluyor.

Turnasuyu Irmağı üzerinde HES projesiyle kanadı kırık Turnasuyu Vadisi’ne son darbeyi vurmaya çalışan avcı sert kayaya çarptı. Silahı gri tepti. İki kez “ÇED Gerekli Değil” onayı aldı ama sevinci kursağında kaldı. Turnasuyu Vadisi ilkbaharın olanaklarıyla yarasını iyileştirme çalışırken avcı uslu durmadı. Yeniden proje yaparak Turnasuyu Vadisi’ne savaş açtı.

Vadiyi korumak isteyen halk bu duruma razı olmadı. “Halkı bilgilendirme toplantısı” yapılmasına yönelik homurtular yükselmeye başladı. Ordu Çevre Derneği olarak daha önceki sürecin deneyimi ile girişimler başlatıldı. Önceki iki davada yer alanlarla bağlantı kuruldu. “Halkın bilgilendirme toplantısı”na katlım hazırlıkları tamamlandı.

Yola çıkıyoruz

Erenli’ye gitmek için Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe (Kendisi Ordu Çevre Derneği üyesidir.), Avcılar Atıcılar İhtisas Kulübü Başkanı Kadir Engin, ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, muhtarlar ve bir grup yurttaşla Turnasuyu Cami yanında buluştuk.

Önceki iki davanın öncesi “halkı bilgilendirme toplantısı” herkesin katılımı kolaylaştırmak için merkezi bir mahallede yapılırken bu kez en uzak mahalle tercih edilmişti. Amaçları az sayıda katılımcıyla işi oldubittiye getirmekti ama başaramadılar. Halk her koşulda Turnasuyu’nun öldürülmesine izin vermeyecekti.

Umduğumuzdan da uzaktı mahalle. Araçtaki söyleşide kararlılık ve neşe kendini belli ediyordu. Toplantıya on dakika geç ulaşabildik. Toplantıyı hemen başlatmışlar. Biliyorlar ki bizler erken gitmiş olsaydık toplantı salonuna (kahvehane) girişin olmaması gerektiği konusunda halkı ikna edecektik ama olmadı. On dakika nedeniyle toplantının yapılmasına engel olamadık.

“Halkı bilgilendirme toplantısı” ÇED sürecinin başlangıcını oluşturuyor. Toplantının yapıldığı salona girmeyip dışarda durulması projeye karşı olduğunu belli eden bir eylem biçimi. Geç kaldığımız için toplantı başlamıştı. Bu duruma üzüldük. Turnasuyu’nu kurtarma girişimine bir adım geriden başlamış olduk ama iş daha yeni başlıyordu. Salona girip yanlış bilgilendirmeye müdahale ettik.

“Su kabarması”

Toplantıda bir ilkle karşılaştık. Şirket adına sunum yapan mühendis Türkçemize yeni bir sözcük kazandırdı. Proje hakkında bilgi verirken “Baraj” sözcüğü yerine “su kabarması yeri” deyince ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Bu ne demek açıklar mısın? Projede böyle bir sözcük var mı?” diye sorunca görevli şaşırdı. Güldük ama mutlu da olduk. HES şirketi yeni bir sözcük kazandırdı dilimize!

Toplantıyı yöneten Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlileri bizleri iyi tanıyorlar. İşin istedikleri gibi gelişmeyeceğini bildikleri için sunumun bitmesini istediler. Sunumda verdikleri bilgilerin işi geçiştirmeye yönelik olduğu belli olunca ORÇEV Başkanı Gönül sunum yapanın yanına gidip halka dönerek şirketin niyetini, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu anlatıp, sunum yapanın doğru söylemediğini belirtti.

Her ağızdan ses

Bizim dışımızda on – on beş kişi vardı. Halktan yalnızca bir kişi ve köyün muhtarı konuşuyordu. Diğerlerinden toplantı bitene kadar ses çıkmadı. Bizimle birlikte olanlar ve orada bize katılanlarla iki kişi ve divan arsında hep birlikte bağırarak yapılan bir tartışma gelişti. Divan ne yapacağın şaşırdı.

“Sen karışma başkan”

Tartışmalar devam ederken Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe söz aldı. Sorunun kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Gülyalı halkı su gereksinimi buradan karşılıyor. Bu konuda tarafım ve halkımın çıkarını korumak benim görevim.” dediğinde bir kişi “Başkan sen bu işe karışma” diye seslendi. Salondan tepki sesleri yükseldi hemen. Başkan Tepe konuşmasını sürdürerek, “Ben şimdi taraf olmazsam, gerçekleri burada anlatmazsam yarın halk yakama yapışır. Ben belediye başkanıyım. Bu benim asli görevim. Görevimi yapmak zorundayım” diyerek HES projesine karşı olduğunu söyledi. Salondakiler alkışla karşılık verdi.

Tarım yok ediliyor

Toplantıda Avcılar Atıcılar İhtisas Kulübü Başkanı Kadir Engin de konuştu. Bölgenin tarım bölgesi olduğunu hatta suya bağlı olan fındık, kivi, çilek yetiştiriciliği ve seracılık yapıldığını; yaban hayvanların ırmaktan yararlandığını söyleyerek sert konuşmasıyla tepki gösterdi.

Katılım imzası atar mısınız?

Salonda tartışmalar sürerken içeri girip çıkmalar da oluyordu. Dernek Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül ile yan yanayken iki genç yaklaştı yanımıza. Dernek Başkanına, “Toplantıya katılım imzası atar mısınız?” diye kağıt uzattı.Başkan “Olur mu buraya imza atmam. Ben imza atacağım ama itiraz dilekçesine” dedi.
Gençlere sordum: Bu işte yeni misiniz? diye
Aldığım yanıt “ Hayır” oldu.
Onlara: Bizimle dalga mı geçiyorsunuz, yoksa cahilliğe mi veriyorsunuz? Biz toplantıya katılımı engellemeye çalışıyoruz, siz bizi toplantıya katılmış göstermek istiyorsunuz. Kimseden imza istemeyin, dedim. Diğer insanlara da imza atmamalarını söyledim.

Tutanak

Toplantıya katılımı engelleyemedik ama halkı kandırmalarını engelledik. Toplantıya bizden önce girenlerin çoğunluğu da bizimle birlikte oldu. HES projesine karşıyız diye tutanak tutup imza altına aldık. Fotoğrafını çekip tutanağı divana verdik. Onların tuttuğu tutanağın da fotoğrafını çektik. Bunlar hukuksal süreçte işimize yaracak.

Dönüş

Tartışmalar dışarda da devam etti. Artık dönüş zamanıydı. Ordu Çevre Derneği ve Gülyalı Belediye Başkanlığı birlikte bir gün sonraya halkı bilgilendirme toplantısı düzenleme kararı aldı. Araçlarımıza bindik, geri dönüşe geçtik. Yolda köprüde durarak ırmağın fotoğrafını çektik.

Beton köprünün yanında bulunan tahta köprü yılardır yıkılmamış, direnmeye devam ediyor.
Aynı halkın direnci gibi.
Yukardan aşağı inerken şehir ve denizi de doyasıya seyrettik…