Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Trakya’da ciddi tehlike: Endüstriyel Hayvancılık Tesisleri Zehir Saçıyor!

Trakya’da ciddi tehlike: Endüstriyel Hayvancılık Tesisleri Zehir Saçıyor!

TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıl  kanser ölümlerinde birinci sırada olduğu ortaya çıkan Trakya’da büyük tehlike halen sürüyor. Endüstriyel Hayvancılık Tesisleri zehir saçıyor, dereler, göletler ve topraklar kirletiliyor. 

Son gelişmeler üzerine Trakya Platformu Kırklareli Yürütme Kurulu tarafından basına bir açıklama yapılarak durumun vahametine dikkat çekildi. Trakya Platformu Kırklareli Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem tarafından yapılan açıklamada, “Trakya’da büyük tehlike halen sürüyor. Endüstriyel Hayvancılık Tesisleri zehir saçıyor, dereler, göletler ve topraklar kirletiliyor” denildi. Konuyla ilgili yapılan açıklama ise şöyle:

Endüstriyel Hayvancılık Tesisleri zehir saçıyor!

“Kırklareli Lüleburgaz İlçesi Ovacık Köyü Muhtarlığının daveti üzerine yaşanan çevre kirliliğini yerinde görmek için gittiğimizde, hem gördük hem de kokusunu teneffüs ettik. Gördüklerimiz gelecek adına endişelerimizi arttırdı. Bir de bu işletmelere çiftlik diyorlar. Çiftlik böyle mi olur. Kelime anlamına bakın. Yarattığı kirliliği görünce çiftlik olmadığı anlaşılacaktır.

Bunlar yüzlerce binlerce hayvanın kapatılarak, endüstriyel hayvancılık tesisleri olmuş. Yarattığı kirlilik ise köylünün hayvanlarını otlattığı merayı, Su içtiği hayvan sulama çeşmelerini kirletmiş, meraya hayvan salmak imkansız hale gelmiş. Meraya çıkan hayvanlar Endüstriyel Hayvancılık Tesisinin atıkları ile bataklığa saplanıp kalıyor. Bunlar hayvan çiftliği olsa, merayı, merada ki su kaynaklarını yok eder mi?

Daha büyük bir tehlike ise, Demiryolu boyunca açılmış atık kanalı ve menfezin altında biriken atıklar. Çorlu Tren faciası henüz sıcaklığını korurken, onlarca canımızı kaybettiğimiz bu tren yolu yeni tehlikelere açık hale geliyor ki? Tren bu menfeze yaklaştığında yavaşlıyor. Neden? Menfezin altı sıvı atıklarla dolu.

Endüstriyel hayvancılık tesislerindeki hayvanlar kapalı bir ortamda ve toplu olarak yetiştiriliyor. Ancak küçük aile işletmelerinde hayvanlar dışarıda geziyorlar ve dışkıları da tarımsal gübre olarak geri dönüyor. Kapalı ortamdaki hayvanların gübreleri ise bir yerde toplanıyor ve tamamen zehire dönüşüyor. Geçtiğimiz ay Kırklareli’nde bulunan Şeytan Deresi gitti, daha önce de Teke Deresi’nde şimdi de Ovacık köyü merasında benzer kirlilik.

Ergene Nehri’ndeki kirlilik raporlara bile konu olmuştu

Ergene’yi, Şeytan Deresi’ni kaybettik!

Kirletenlerle ilgili etkin adli ve idari yaptırımlar uygulanmadığı sürece işimiz çok zor. Ama’sız, fakat’sız kayıtsız şartsız yaşam alanları toprak, hava, su kirletilmemeli korunmalıdır. Çünkü biz Ergene’yi kaybettik. Meraları, toprakları da kaybedince nerede yaşayacağız?

Trakya’nın can damarı olan Ergene Nehri’nin ardından bölgedeki dere, toprak ve göletler de kokmaya başladı. Artık tuz kokmaya başladı. Bozulan bir şeyi düzeltecek çare vardır. Ama o çare de bozulmuşsa artık yapacak bir şey kalmaz. İlgili, yetkili kim varsa derhal sürece dâhil olmalı, görevlerini yapmalıdır. En kısa sürede kirliliğin önüne geçilerek kalan temiz su kaynaklarının kayıtsız şartsız korunmasını sağlamaları gerekir.

Doğayı ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz

Anayasa’nın 56. Maddesi “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin ise devletin ve vatandaşların ödevidir.” Anayasamızın bizlere yüklediği ödevler gereği, Kırklareli Kent Konseyi ve Trakya Platformu Bilim ve Hukuk kurullarının destek ve katkılarıyla yaşam alanlarımızı bugün ve gelecek adına koruyup savunmaya devam edeceğiz.

Hayvancılık tesislerinin su kaynaklarına verdiği zararları ilimiz sınırları içerisinde birçok defa gördük. Artık görmek, duymak ve koklamak istemiyoruz. Dünyadaki temiz su kaynaklarının hızla tükendiği bir dönemde, bölgemizdeki temiz su kaynaklarının ve topraklarımızın hızla kirletildiğini görmek gelecek adına endişelerimizi arttırmaktadır. Hayvanların su içemediği bir göleti çeşmeyi, otlayamadıkları meraları kirletenler hakkında en hızlı şekilde etkin adli ve idari yaptırımlar hayata geçirilmelidir.

Hiçbir çıkar ve beklenti gözetmeden samimiyet ve gönüllülük kapsamında yaşamı savunan Lüleburgaz Ovacık köylümüzün yanında olduk, olmaya devam edeceğiz.”

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top