TOD: Orman Yangınlarıyla Mücadelede Başarı, Halkın Güvenini Kazanmak, Personelin İş ve Can Güvenliğini Sağlamaktan GeçerBildirilerEkolojiHukukRaporlar by Ekoloji Birliği - 18 Eylül 20208 Kasım 20200 Türkiye Ormancılar Derneği (TOD), orman yangınları ile mücadeleye ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada “Orman Yangınlarıyla Mücadelede Başarı, Halkın Güvenini Kazanmak ve Personelin İş ve Can Güvenliğini Sağlamaktan Geçer” denildi. Türkiye Ormancılar Derneği, 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kaldığı halde daha şimdiden 2.279 adet orman yangını rapor edildiğini belirtti.Türkiye Ormancılar Derneği (TOD), orman yangınları ile mücadeleye ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada “Orman Yangınlarıyla Mücadelede Başarı, Halkın Güvenini Kazanmak ve Personelin İş ve Can Güvenliğini Sağlamaktan Geçer” denildi.Yapılan açıklamada, oranlara yapılan yanlış müdahale, ormanlar alanların orman vasfı dışına çıkarılarak farklı amaçlar için kullanıma açılması ve ormansızlaştırma şeklindeki siyasi iktidarın ormancılık politikasını eleştiren TOD, 2020 yılında orman yangınlarındaki artışa da dikkat çekti. Derneğin açıklamasında, 2020 yılında orman yangını sayısının ve yanan alan miktarının önceki yıllara göre arttığı vurgulanarak 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kaldığı halde daha şimdiden 2.279 adet orman yangını rapor edildiği belirtildi. TOD tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde:2020 YILINDAKİ ORMAN YANGINLARINDA ARTIŞOrman yangınları; Akdeniz Havzasının kaçınılmaz doğa olaylarından biridir ve her yıl farklı sayıda ve farklı büyüklüklerde orman yangını çıkmaktadır. Özellikle sıcaklığın yüksek olduğu yaz aylarında ve hava neminin %30’ların altına düştüğü dönemlerde yangın riski en yüksek seviyeye ulaşmaktadır.2020 yılı orman yangını sayısının ve yanan alan miktarının önceki yıllara göre arttığı bir yıl olmuştur. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kaldığı halde daha şimdiden 2.279 adet orman yangını rapor edilmiş durumdadır. 23 Ağustos 2020-12 Eylül 2020 tarihleri arasında çıkan/çıkarılan yangınlardan Hatay, Ankara, Kastamonu, Adana ve Osmaniye illerindeki yangınlar oldukça geniş alanlarda etkili olmuştur. Sadece Ankara, Kastamonu ve Antakya’da çıkan yangınlarda yaklaşık 5.000 hektarın, Adana Kozan ve Pozantı ile Osmaniye yangınlarında da 6.000 hektarın üzerinde orman ekosisteminin yandığı tahmin edilmektedir.Önceki yıllarda yanan orman alanı miktarlarının küçük gösterilmeye çalıştığı bilinmektedir. Yanan alanların gerçeğinden az olarak bildirilmesi mesleki güvenilirliği ve saygınlığı azalttığı gibi orman mühendislerinin ve görevli diğer tüm personelin fedakârca çalışmasına gölge düşürmekte, yapılan tüm çalışmaları değersiz ve önemsiz kılmakta hatta itibarsızlaştırmaktadır. OGM’nin şeffaflık ve kamusal denetim açısından yanan alan verilerini mümkün olan en kısa sürede, her yanan ormanalanı için ayrı ayrı ve doğru rakamlarla paylaşması gerekmektedir. Bunun için; her yangın sonrasında Yangın Bilgi Formu ve Yangın Sicil Fişlerinin kamuoyuna açıklanması, hatta yanan alanların haritalarının paylaşılması, kamu denetimi ve ormanların rant için yakıldığı algısının giderilmesi için zorunludur.Günümüzde insan ve orman etkileşiminin giderek artması ve iklim krizinin de etkisiyle yılın her dönemi orman yangınları çıkabilmektedir. Gelecekte de orman yangınlarının sayısında ve yanan alan miktarında iklim krizi nedeniyle artışlar olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle orman yangınlarına müdahaleden sorumlu olan OGM’ nin yangınları söndürme odaklı mücadele yöntemini değiştirip yangın sayısını azaltacak proaktif mücadele yöntemlerine yönelmesi gerekmektedir. Yangın öncesi önlemlerin alınması ve ormanların yangınlara daha dirençli hale getirilmesi yangın sırasında yapılacaklara oranla daha etkili, daha tehlikesiz ve daha ekonomiktir. Orman yangınlarında söndürülmesinde yakıt yükü ve yanıcı madde yönetimi son derece önemlidir. Bundan dolayı yangına hassas yörelerin fonksiyonel amenajman planlarının hazırlanmasında orman yangınları özellikle dikkate alınmalıdır.ORMAN TALANI: ORMANLARIN MADENCİLİK İLE ENERJİ TESİSLERİNE AÇILMASISon yıllarda sayıları hızla artan ormanlık alanlardaki madencilik, enerji tesisi, çöplük gibi ormancılık amacı dışındaki kullanımların yangınlara neden olduğu görülmektedir. Örneğin; 2019 yılında enerji tesislerinden 94 adet ve çöplüklerden 39 adet yangın çıkarken, sigaradan çıkan yangın sayısı 46 adet ve piknik ateşinden çıkan yangın sayısı ise 28 adet olarak açıklanmıştır.Görüldüğü üzere en çok bilinen yangın nedenlerinden çok daha fazlası orman içinde izin verilen ormancılık amacı dışındaki faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. Kısacası bu izinler; neden oldukları habitat parçalanmaları, biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuzluklara ek olarak orman yangınlarının da artmasına yol açmaktadır.Orman yangınları ülkemizin bir gerçeği olup gelecekte yangın riskinin daha da yüksek olacağı dikkate alındığında, OGM’ ye ait uçak ve helikopter filosunun kurulması ve bu konudaki uzmanlarının yetiştirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu konuda gerekenler gecikmeden yapılmalıdır.Orman yangınlarıyla mücadele son derece dikkat gerektiren teknik bir iştir. Yangının her aşaması, yangın sevk ve idaresinden sorumlu yetkilinin emriyle yürütülmelidir. Tarım ve Orman Bakanı sayın Bekir Pakdemirli ile ilgili olarak “Karşı ateş emri verdi”, “Yangının sevk ve idaresini yaptı” şeklindeki reklam kokan haberlerin basında yer alması orman yangınlarıyla mücadelenin kişi propagandasına indirgenmesinden başka bir işe yaramayacaktır.TEKNİK PERSONEL ve YANGIN İŞÇİLERİNİN GÜVENLİĞİ SORUNUKamuoyu orman yangınları ile mücadele eden “ateş savaşçıları” olan teknik personel ve yangın işçilerinin şartlarını yeterince bilmemektedir. Yangınla mücadele eden personel günlerce bir yangınla mücadele edip söndürdükten sonra bir diğerine koşmaktadır. Özellikle büyük orman yangınları sırasında yüzlerce kilometre ötedeki yangınlara gitmekte, ayaklarının tozuyla yangına atılmakta ve bundan da hiçbir zaman çekinmemektedirler. Ancak personel sayısının eksik olması ve bir kısmının sözleşmeli olması, uzmanlık ve deneyim gerektiren orman yangınları ile mücadele gibi teknik konularda zafiyet yaratabilmektedir. Yangın işçilerinin sayısal yetersizliği, mevcut personelin gerekenden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalmasına, bu yüzden yangınlara etkili müdahale edilememesine, hatta kontrol altına alınmış olan yangınların yeniden başlamasına vb. yol açmaktadır. Orman yangın işçilerinin çalışma şartları mutlaka iyileştirilmelidir. Özellikle büyük yangınlarda, bu işçilere sağlıklı koşulların sağlandığı geçici merkezler oluşturulmalıdır.Bugüne kadar teknik personel ve orman yangın işçilerinden 116’sı yangınlarla mücadele ederken hayatlarını kaybetmiş-şehit olmuşlardır. Yüzlercesi de yaralanmıştır. Hayatlarını kaybeden tüm personeli rahmetle anıyoruz. Yangınlara müdahaleden sorumlu kurum olan OGM’nin de her yangın sonrası ateş savaşçılarına minnet duygularını ifade ettiğini görüyoruz.Ancak OGM’ nin sorumlu kurum olarak daha fazlasını yapması;▪ Demokles’in kılıcı haline gelen sözleşmeli personel alımlarından vazgeçmesi,▪ Orman yangın işçilerini daimî kadroda işlendirmesi,▪ Uzmanlaşmaya önem vermesi,▪ Yangınlarda görev olan tüm personele sürekli eğitim vermesi,▪ Meslek içinde ehliyet ve liyakat şartlarını uygulaması sorumluluğunun gereğidir.Türkiye Ormancılar Derneği olarak, her orman yangınından dersler çıkarılması gerektiğini ve yangınla mücadelenin söndürülen her yangından sonra başladığını düşünüyoruz. Üzerimize düşen kamusal denetimi yapmaya, orman yangınları dâhil her türlü ormancılık konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğimizi, ormanlarımızın korunması ve geliştirilmesi konusunda Orman Genel Müdürlüğü ile kurumsal iş birliğine hazır olduğumuzu kamuoyuna saygımızla duyururuz.Kaynak: TOD Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print