Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan Phaselis antik kentinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması planlanan halk plajı ve çevre düzenlenmesi projelerine karşı açılan ikinci davada da mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Peyzaj Mimarları Odasının açtığı davanın ardından çıkan ilk yürütmeyi durdurma kararının ardından Bakanlık projede değişiklik yapıldığını öne sürerek çalışmalara devam etti. Projedeki değişiklikleri görmek isteyen vatandaşlara ise yeni proje ile ilgili herhangi bir bilgi verilmedi. İkinci yürütmeyi durdurma kararını ve Phaselis’i bundan sonraki süreçte neler beklendiğini Phaselis’e Dokunma Hareketi üyelerinden Erol Malçok açıklamalarda bulundu.

“BİZİM KAYGIMIZ BUNLARIN BÜYÜK TİCARİ İŞLETMELERE DÖNÜŞMESİ”

İlk yürütmeyi durdurma kararı ardından projeye devam eden Bakanlık tarafından bölgeye girişlerin yasaklandığını söyleyen Malçok, “Yasal hakkımız olmasına rağmen revize projeyi görmek istedik ama bizimle paylaşmadılar. Oysa yeni projenin tekrar koruma kurulu tarafından gözden geçirilmesi ve tekrar ihaleye çıkması lazım” dedi. Yetkililerin iş makinesi kullanmadıklarına ilişkin söylemlerine değinen Malçok, “Birinci yürütmeyi durdurma kararından sonra Bostanlık koyundaki inşaatlarda da yine iş makineleriyle çalışmalar yapıldı. Yetkililer ‘Yalnızca kazma kullandık’ gibi açıklamalar yapsa da Bostanlık Koyu’nda jandarmanın arkasında kepçe makineleri gezerken görüntüler var” dedi. Bostanlık koyunda yapılan işletmelerin antik kentin dokusuna uygun olmadığını belirten Malçok, “Bu koya beton künkler ve demir profillerle dış tuvalet ve büfe yaptılar. Büfe de, önüne platform yapılıp, platform üstüne masalar ve sandalyeler atılarak kafeteryaya çevrildi. Bizim en büyük kaygımız, bunların büyük ticari işletmelere dönüşmesi. Bizim tepkimizle, inşaatı dış tuvalet ve büfeyle sınırladılar, medyaya bu şekilde aktarıldı. Biz bununla kalacaklarını düşünmüyor ve inşaat şirketine güvenmiyoruz” dedi.

“480 METRE KARE BETONUN SADECE 210 METREKARESİNİ KALDIRDILAR”

Seçim öncesi antik kentteki çalışmanın hızlandığını belirten Malçok şunları söyledi: “Şirket zaten bu zamana kadar yapacağını yaptı, inşaatı seçime yetiştirmeye çalışıyorlardı. Duş, tuvalet ve büfeyi bitirdiler. Sahilin hemen arkasındaki yeşil alan üzerine çizilmiş büyük otopark projesi bizim tepkimizle iptal edilmişti. Şimdi söylediklerine göre ormanın içine cepler yaparak bir otopark alanı yaratacaklarmış. Orman yolunu, asfalt yola çevirdiler. Dünya kadar insan oradan sahile gidecek. Ceplerin otopark alanı olarak yeterli olacağını sanmıyoruz. Bu nedenle yeni bir yeri otopark alanı ilan edip çalışma yapıp yapmayacaklarını takip etmeye çalışıyoruz. Daha önce ‘Biz demir profille ahşap kaplama yaptık’ şeklinde açıklama yaptılar. Fakat biz Alacasu koyundaki çalışmalarda da beton zemin çalışmaları yapıldığını biliyoruz çünkü elimizde bu çalışmalar yapılırken kaydedilmiş görüntüler var. Bakan bu görüntülerin üzerine Habertürk’te katıldığı bir programda beton zemini kaldırtacağını açıklamıştı ancak bütün zemin kaldırılmadı. 480 metrekare betonun sadece 210 metrekaresini kaldırdılar ve demir profiller bu zeminin üzerine inşa edildi”. Antik kentteki çalışmaların koruma kullanma dengesini gözeterek, kalıcı değil portatif olması gerektiğini hatırlatan Malçok, “Biz jeneratörle çalışacaklarını düşünmüştük ancak oraya elektrik çekildi. Böylece inşaatı istedikleri kadar büyütebilecekleri bir pozisyona getirdiler. Bu sebeple gözümüz orada” dedi.

Son yürütmeyi durdurma kararının bir ara karar olduğuna vurgu yapan ve geri kalan sürecin nasıl işleyeceğinin henüz bilinmediğinden bahseden Malçok, “Biz bu mücadeleyi çok az kişiyle yürüttük. İnsanların gözünün, kulağının orada olması lazım. Özellikle şunu vurgulamak lazım; arkeologlar, tarihçiler, bu kültürel mirasla ilgilenen akademisyenler, öğrenciler ilgi göstermeli bu konuya. Phaselis mücadelesi büyüyerek devam edecek. Proje tamamen iptal edilene kadar, peşini bırakmayacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

Evrensel