‘Ormanları arsa ofisine dönüştüren yönetmelik kaldırılmalıdır’BildirilerBilimHukuk by Ekoloji Birliği - 25 Ocak 202125 Ocak 20210 Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği tarafından yapılan açıklamada ‘Bu yönetmelikle ormanlar deyim yerindeyse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın arsa ofisine dönüşmektedir’ denildi.Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği 7 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” hakkında bir açıklama yayınladı.Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmasını talep eden dernek, “Bu yönetmelikle ormanlar deyim yerindeyse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın arsa ofisine dönüşmektedir” ifadelerini kullandı.ANAYASAYA AYKIRIYapılan açıklamada yönetmeliğin Anayasa’nın 169’uncu maddesinde bulunan “aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen” ifadesinin daraltıcı anlamının yok sayıldığı ve Anayasa’ya aykırı olduğu söylendi.Anayasa’nın 169. Maddesinde; “Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile… şehir, kasaba köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz” hükmü yer alıyor.YÖNETMELİKTE NELER VAR?Yapılan açıklamada yönetmelikle getirilen değişiklikler şu şekilde aktarıldı:Madde 4.C ile “Bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yer”in tanımı, üzerinde ağaç toplulukları bulunmayan, ormancılık faaliyetleri ve ekonomisi yönünden orman kurulmasında yarar olmayan yerler olarak belirtilmiştir.Madde 4.O ile “Tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan arazi” ise, toprak derinliğinin 20 cm’den az olduğu veya arazi meylinin %12’nin üzerinde olduğu araziler ile tuzluluk, alkalilik ve drenaj sorunu nedeniyle mevcut haliyle tarımsal ürün yetiştirilemeyecek araziler olarak tanımlanmıştır.Madde 4.R ile orman sınırları içerisinde en az beş adet olmak üzere toplu yapılar, özel iş yerleri, kamusal binalar ile ahır, samanlık, ambar, avlu, yol ve tesisler gibi müşterek olarak kullanılan yerler “yerleşim yeri” olarak nitelenmiştir.Madde 8’de “Bu Yönetmeliğe göre yapılacak orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine; ilgili valiliğin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Milli Emlak Dairesi Başkanlığı ve Milli Emlak Müdürlüğünün söz konusu sahanın bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğünden talepte bulunması üzerine başlanır. Her mahalle veya köy için talebin ayrı ayrı yapılması gerekir.” denmiştir.YENİ YAPILAŞMA HEDEFİ HALİNE GETİRİLDİAçıklamada bu değişikliklerin yol açacağı sorunlar ise şu şekilde sıralandı:Ormanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni yapılaşma hedefi haline getirilmiş, inşaat sektörüne ve yap-satçılara gün doğmuştur. Yakında müteahhitlerin ormanın içinde, ağaçların arasında, kuş sesleri eşliğinde konut reklamlarını dinleyeceğimiz anlamına gelir.Üzerinde ağaç topluluğu bulunmayan, ormancılık ekonomisi açısından yararsız görülen; bunun yanı sıra sözüm ona kayalık, taşlık ve verimsiz olarak nitelenen yerlerin doğal mı olduğuna, insan eliyle mi açıldığına bakılmayacaktır. Dahası, orman içi açıklıkların barındırdığı bitki, böcek, hayvanlar ile orman ekosisteminin ayrılamaz bir parçası olduğu göz ardı edilmiştir. Hayvanlar ve böceklerin beslenip çoğaldığı orman içi açıklıklar, orman ekosistemi için yaşamsal önemdedir. Üzerinde ağaç bulunmuyor ve ekonomik yönden orman kurulmasında yarar bulunmuyor diye orman içi açıklıkların “orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yer” olarak nitelenmesi, bilim ve fen ile taban tabana zıttır.Orman içi açıklıkların yapılaşmaya açılması ile orman ekosisteminin parçalanacağı ve sonunda yıkıma uğrayacağı gerçeği görmezden gelinmiştir.20 cm’den daha az toprak derinliğini gerekçe göstererek ormanı arsaya çevirmek bilim, fen ve etik dışıdır. Ormanlar genellikle dağlık, sarp ve yerleşime elverişli olmayan yerlerde bulunurlar. Taşlık, kayalık bir yerde 20 cm’ye yakın toprak varsa, orada orman olur. Günümüzde orada orman bulunmaması, güçlü olasılıkla insan eliyle ormansızlaştırıldığının göstergesidir. Yeniden ormanlaştırılabilir.Yönetmelikte Anayasa’nın 169. Maddesine aykırı olarak yer alan, “28.04.2018 tarihi itibari ile üzerinde yerleşim yeri bulunan veya yerleşim yeri oluşturulması uygun olan” ifadesiyle ormanların yerleşime açılması orman cinayetidir.Anayasa’ya ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu yönetmeliğin uygulanmasının toplum vicdanını yaralayacağının belirtildiği Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği‘nin açıklaması şu sözlerle sona bitiyor:“Yönetmelik gecikmeksizin yürürlükten kaldırılmalıdır. Ormanı, doğayı, toprağı seven herkesi bu konuda duyarlı davranmaya ve bu konuyu gündemde tutmaya çağırıyoruz.”Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print