Yazının başlığına göre “Ormanla yurt savunmasının ne ilgisi var?” diyerek farklı düşünen de olabilir. Nereden bakıp değerlendirdiğinize bağlı. Bana göre ormanı korumak yurt savunmasını da aşıyor aslında. Ekolojik denge bakımından evrensel bir savunma kapsamına da giriyor ormanı savunmak, korumak.

Bu nedenle orman yangınlarına yönelik tavır, “yurt savunması” anlayışı kapsamında ele alınmalı.

Geçen haftanın en önemli olaylardan biri orman yangınıydı. (Konya’da katledilen aileyi unutmuş değilim) Ancak geçmişi yeniden yaşadık. Sınıfta kaldık.

Yıllarca her orman yangınlarında aynı açıklamalar yapılıyor. Eksiklikler bir bir vurgulanıyor ancak iktidarlar hiçbir sorumluluk üstlenmeden günü geçiştirmeye çalışıyor.

Bugün de geçmişin yinelenmiş tutumuyla karşı karşıyayız. Ormanlar sıcaklar nedeniyle doğallığı içinde de yanabilir ancak Türkiye’de ormanların yakıldığını biliyoruz. Bu yangın başka oldu. Bu kadar geniş alanda yangın olmamıştı.

Orman yangınlarına yönelik önlemleri “yurt savunması” olarak görmek gerektiğinden özellikle silahlanmaya ayrılan bütçeye orman yangınlarına önlemlerini de eklemek gerekir. Bakanın açıkladığı gibi çürümeye bırakılmış yangın uçaklarına kuşlar yuva yapmış. Bu açıklama bile acizliğin, beceriksizliğin itirafıdır. Böyle durumda istifa etmesi insani bir davranış olurdu. Rusya’dan alınan S-400’lere ve diğer silahlara verilen para ile kaç tane yangın uçağı alınırdı sorgulanmalı. Ormanları koruyarak yalnızca yurt savunmasına değil; ekolojik koruma nedeniyle tüm canlılara hizmet yapmış oluyoruz.

İklim değişikliğinin nedenlerinden birinin de ormanların yok edilmesi olduğu bilinen bir gerçek. Ekoloji mücadelesi verenler olarak bizler; maden, HES, taş ocakları gibi çalışmalar nedeniyle yok edilen ormanların olumsuz yansımalarından söz ediyorduk. Yangınlarının olumsuz etkilerini değerlendirdiğimizde bunların yüzlerce katı olduğu görülmektedir.  Çünkü orman yangınları yalnızca ağaçların yanmasıyla sınırlı değil. Börtü böcekler yok oldu. Tüm canlılar katledildi. Ağaçlar yeniden dikilebilir. ancak ekosistemin yeniden oluşmasını sağlamak olanaksız.

Dediğim gibi yangın çıkabilir, bilerek yakılabilir. Bunun sorumlularını ortaya çıkarmak iktidarın yükümlülüğü. Sorgulanması gereken ve asıl olan yangınlara karşı iktidarın sınıfta kalması. Bu konuda yıllarca önlem alınmıyor.

Yeniden vurgulamam gerekirse, ormanları korumak “yurt savunması” yanında “ekosistemi korumak” özelliğini taşıyor. Orman yangınlarına karşı önlem alınmamasını, ülkenin savunmasına ve bağımsızlığına ilgisiz kalmak olarak değerlendirmek de yanlış olmaz.