Buradasınız
Ana Sayfa > Özer Akdemir > Mezopotamya Su Forumu: Yaşam için su, barış için su!

Mezopotamya Su Forumu: Yaşam için su, barış için su!

1nci Mezopotamya Su Forumu’nun (MSF) sonuç deklarasyonu yayınlandı.

6-8 Nisan 2019 tarihleri arasında Irak Kürdistan Bölgesel yönetiminin Silemanî (Süleymaniye) kentinde gerçekleştirilen 1. Mezopotamya Su Forumu’nun (MSF) sonuç deklarasyonu yayınlandı. Deklarasyonda MSF’deki tartışmaların özeti tek cümle ile ifade edildi; ” Yaşam için su, barış için su!”.

5 FARKLI ÜLKEDEN 150’Yİ AŞKIN KATILIM

Dicle’yi Yaşatma Kampanyası ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin de dahil olduğu bir çok sivil toplum örgütü tarafından iki yıllık bir hazırlığın ardından Süleymaniye Üniversitesinde gerçekleştirilen MSF’de çok sayıda sunum ve atölyeler düzenlendi. Fotoğraf sergisi, müzikli bildiriler gibi renkli etkinliklerin de yer aldığı MSF’ye çoğunluğu Mezopotamya çevresindeki ülkeler olmak üzere dünyanın değişik bölgelerindeki 15 farklı ülkeden 150’nin üzerinde kişi katıldı. MSF’de yapılan sunumlar ve konuşmalarda devletlerin yıkıcı ve sömürücü su politikaları ortaya konulurken, sular üzerindeki antidemokratik karar mekanizmaları eleştirildi. Suyun ve barajların hegemonya aracı olarak kullanılmasına yönelik politikalar da konuşmalarda eleştirilen en önemli konuların başında geldi. Forumda tüm bunlara karşı alternatif yaklaşım ve somut öneriler sunulup tartışıldı. Üç gün boyunca canlı tartışmaların yapıldığı MSF’de 2. Mezopotamya Su Forumu’nun Amed’te (Diyarbakır) yapılması kararlaştırıldı.

MEZOPOTAMYA DA SU SALDIRI ALTINDA

“Mezopotamyada su saldırı altında” başlığını taşıyan MSF sonuç bildirgesinde sulara yönelik tehdit ve tahribatlara dair şunlar dile getirildi; şu şekilde sıralandı; “Aşırı su çekilmesi; sulak alanlar ve bataklıkların kurutulması; ormansızlaştırma; çok fazla sulama projeleri; yetersiz drenaj edilmiş araziler; yüzeysel pestisit ve gübre akışı; endüstri ve konutlardan gelen atık suların yetersiz veya hiç arıtılmaması sonucu oluşan kirlilik; akarsulara yaygın şekilde büyük ve üst üste yapılan küçük (HES’lı ve HES’siz) baraj ve setler; yer altı sularının artan şekilde sömürülmesi; akarsuların kanallara yönlendirilmesi; su havzaları arası su transfer sistemleri ve fosil yakıtlara dayalı iklim değişikliğinin tahribatları kaygı verici şekilde su döngülerini bozup yerel ve bölgesel düzeyde ciddi su kıtlığına neden oldular.”

SUSUZ YAŞAM MÜMKÜN DEĞİL!

Bu saldırıların insan ve bütün canlıların kolektif varlığı açısından tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen bildirgede “Mezopotamya’da suyun savunulması ve tüm canlıların suya erişimi bugünlerde kritik bir sivil sorumluluktur; susuz yaşam mümkün değildir.” denildi. Suyun kültür, maneviyat ve inançların da yaşamsal bir unsuru olduğunun belirtildiği bildirgede Çok sayıda efsane, mitoloji, hikaye, şarkı, şiir, ibadet ve dansların su etrafında şekillendiğine dikkat çekildi. Mezopotamya havzasında akarsuların aktığı dört devlet olan Türkiye, Irak, Suriye ve İran’daki siyasi iktidarların şirket çıkarları ve askeri amaçlarla bölgenin akarsularını ve ekosistemini kirletip tahrip eden politikalar izledidiklerine vurgu yapılan bildirgede şöyle denildi; “Yüz binlerce insan, baraj ve diğer su yapılarına alan açmak amaçlı zorla yerinden göç ettirildiler. Akarsu ekosistemleri ciddi oranda tahrip edilip çok sayıda bitki ve hayvanın varlığını ve çok sayıda insanın sağlığını tehdit eder hale gelindi; bununla beraber ekonomik ve sosyal adaletsizlikler arttı”. Tüm bunlara karşı Mezopotamya’nın her tarafında çevresel ve sosyal adalet hareketlerin, temiz ve güvenli suya erişmek için anayasal haklarını hayata geçirmek amaçlı kampanyaların yürütüldüğünün aktarıldığı bildirgede; bu hareketlerin birçok çok durumda tutuklanma veya kötü muameleye maruz bırakıldığı dile getirildi.

MSF’nin sonuç bildirgesinde yer alan bazı maddeler şöyle;

  1. Yıkıcı ve sömürücü su politikalarına karşı durulması, özellikle kadınların ve diğer bastırılan kimliklerin üzerindeki yükün görünür kılınarak, bunun altındaki nedenlere dikkat çekilmesi,
  2. Fırat ve Dicle sularının adil şekilde insan ve tüm varlıkların yaşamı için paylaşılmasının sağlanması amaçlı, yasal bağlılığı olan uluslararası hukuka göre müzakere edilmiş sözleşmeler için desteğin harekete geçirilmesi.
  3. Suyun hegemonya kurulması amaçlı silah olarak kullanılmasına karşı çıkılmasının yanı sıra suyun işbirliği ve sürdürebilir barışın aracı olmasının sağlanması. Mezopotamya’daki akış yukarı devletlerin akış aşağıda yaşayan halkların suya erişim haklarını kabul etmeleri gerekmektedir.
  4. Türkiye ve İran devletlerine, son yıllarda artan şekilde Suriye ve Irak’a akan suların kesilmesinin durdurulması çağrısını yapıyoruz
  5. 12 bin yıl geçmişi olan antik kent Hasankeyf’i su altında bırakacak Ilısu Barajı’nın durdurulmasını ve benzersiz bir doğal ve kültürel mirasa sahip olan Güney Irak’taki Mezopotamya Sulak Alanlarının yok olmasının önüne geçilmesi çağrısını yapıyoruz.
  6. Su yönetimini demokratikleştirecek siyaset ve uygulamaları geliştirmek için ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde ittifakların kurulması.
  7. Suyun kullanılmasının küçük bir azınlığın değil herkesin kolektif haklarının temel alınarak sağlanması…

Su Forumu’na katkı sunan ana kuruluşlar:

  • Dicle’yi Yaşatma Kampanyası (Save the Tigris Campaign – STC)
  • Humat Dijla (Dicle Savunucuları), Irak
  • Mezopotamya Ekoloji Hareketi, (MEH), Kuzey Kürdistan
  • Irak Sivil Toplum Dayanıima Girişimi (ICSSI), Irak
  • Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Türkiye
  • Cömert Zağros’u Halk Savunma Kampanyası, İran
  • Waterkeepers Iraq (Irak Su Savunucuları), Irak Kürdistan Bölgesi
  • Make Rojava Green Again (Rojava’yı Yeniden Yeşillendir) Kampanyası, Rojava/Kuzeydoğu Suriye
  • Ekoloji Birliği (EB), Türkiye
  • Dağları İzleme (Mountain Watch), İran
  • DOZ Enternasyonal, Kuzeydoğu Suriye
  • TMMOB Diyarbakir (Amed) Odası, Türkiye
  • KAREZE Çevre Örgütü, İran
  • Lübnan Eko Hareketi, Lübnan
  • Sınır Tanımayan Nehirler (Rivers Without Boundaries), Kuzeydoğu Asya
  • Su, Toprak ve Çevreyi Savunma Hareketi (MODATIMA), Şili
  • Un Ponte Per, Italya
  • Corner House, Birleşik Krallık
  • Uluslararası Nehirler (International Rivers), ABD
  • Su Gaspı İzleme Kuruluşu (Water Grabbing Observatory), Italya
  • İtalya Su Hareketi Forumu, Italy
Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top