Hekimhan’ın Türkiye’nin demir ihtiyacının yüzde 70’ini karşıladığını belirten Belediye Başkanı Turan Karadağ, altın madeni ve siyanürle ayrıştırma işlemine karşı olduklarını söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kayısı cenneti Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı Deveci Mahallesi’nde altın-gümüş-demir madeni ocağı projesi için ruhsat verildi. Ocak projesine karşı çıkan Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ, “Siyanürle toprağımızı buluşturmayacağım. Burası kayısının, cevizin ana yurdu. Hayvancılık da yapıyoruz. Halk çok para kazanmak değil, doğamızla toprağımızla baş başa kalmak istiyor” dedi. 

Dinçarslan Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Malatya’nın Hekimhan ilçesi Deveci Mahallesi’nde altıngümüş ve demir ocağı projesi için ruhsat aldı. Proje tanıtım dosyasını ilgili kurumlara sunan şirket Malatya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlaması için başvurdu. Şirketin aldığı ruhsatın geçerlilik süresi 10 yıl. Dinçarslan, ruhsat alanı içerisindeki 24 hektarlık sahada altın, gümüş ve demir ocağı projesini gerçekleştirmek için Malatya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak ÇED sürecini başlattı. Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre; Valilik 16 kuruma proje hakkındaki görüşlerini sordu. Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ kendisinin projeye itiraz ettiğini söyledi. 

Karadağ, Hekimhan ilçesinin demir yönünden Türkiye’nin yüzde 70’ini karşılayan bir rezerve sahip olduğuna dikkat çekerek “Burada demir işletiliyor. Biz madene karşı değiliz ama yeni bir ruhsat alınmış. Ruhsatın içeriğinde altın ve siyanürle ayrıştırma var. Yazıyı 15 kurumdan görüş alıp bize de göndermişler. Biz de imzalasaydık ÇED raporu alacaklardı. Hem canlıya hem doğa hem de toprağımız için biz bunu imzalamadık” diye konuştu.

‘KARŞISINDA DURACAĞIM’

Projeyle ilgili şirket yetkililerinin söz konusu yazıyı imzalamasını istediklerini ifade eden Karadağ özetle şöyle devam etti: “Biz imzalamayınca ÇED raporunu da alamadılar. ÇED iptal olmuş ama ruhsatları duruyor. Altını siyanürle ayrıştırmak çok zararlı. Burası tarım alanı. Hem buranın halkı hem de 65 muhtar da bu projeye karşı. Siyanürü toprakla buluşturmayacağım. Kim ne derse desin kabul etmem. Hâlâ gelip gidip imzalamamı istiyorlar. Ben burada olduğum sürece bunu imzalamayacağım. Karşısında duruyoruz. Kim baskı yaparsa yapsın karşısında duracağım.”

‘MADEN OLURSA GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALIRIZ’

Hekimhan Güvenç Köy Muhtarı Feyzullah Çelebi, maden aramasını damdan düşer gibi öğrendiklerini belirterek, “Zaten haberimiz olsa da böyle bir şeye izin vermeyiz” diyor. Çelebi, büyüklerinden, atalarından kalan hayvanlarıyla yaşadıkları bu toprakların zehirlenmesine seyirci kalmayacaklarını söyleyerek, “Altını siyanürle arayacaklar. Arama yapacakları yer içme suyuna 600 metre, içme suyunda 300 metre uzaklığında yine yakın mesafede kaynak suyu var. Siyanür içme suyumuzu zehirleyecek, sulama sularını zehirleyecek. Hayvanlarımız ölecek. İnsan sağlığına zararı var. Nasıl izin veririz” şeklinde konuştu. Köylerinde tüm hayatlarının toprak ve hayvancılık olduğunu, siyanürle arama yapılmasıyla burada yaşama imkânları kalmayacağını, göç yollarına düşmek zorunda kalacaklarının altını çizerek, “Altın için bizim topraklarımız ölecek, yaşam ölecek nasıl izin verelim” dedi.

‘SADECE HEKİMHAN DEĞİL BAŞKA KÖYLER DE ETKİLENİR’

Maden araması yapılacak olan köylerden Basak Köy Muhtarı Halil Tatlı da maden aramasından Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu için Hekimhan Belediyesi’ne yazı gönderildiğinde haberleri olduğunu söyledi. Kolin Şirketi’ne arama için ruhsat verildiğini öğrendiklerinde 20 köy muhtarının içinde olduğu Han Yolu Platformu’na konuyu taşıdıklarını belirten Tatlı, “Arama yapılacak bölgeye yakın içme ve sulama sularına, hayvana, toprağa zarar gelecek. Ben sadece adı geçen köylere zararı olacağını düşünmüyorum. Arama yapılınca kalan atıklar Tohma Barajı’na oradan da Fırat’a karışırsa çok geniş bir alan yayılır” şeklinde konuştu. Muhtar Tatlı, köylünün de Hekimhan Belediyesi’nin de Malatya Belediyesi’nin de maden aramasına karşı olduğunu vurguladı.

Siyanürün yanı sıra dinamitle de arama yapılacağına dair duyum aldıklarını söyleyen Tatlı, evlerin çatlayacağını, yıkılacağını, oturulamaz hale geleceğine dikkat çekerek, “Biz bu topraklarda doğduk, büyüdük. Ve bu toprakları koruyacağız. Ne olursa olsun burada madene izin vermeyiz” dedi.

Hekimhan’ın Deveci, Basak, Güvenç, Karaköcek ve Aşağısaz köylerini etkileyecek altın, gümüş ve demir madenine karşı köylüler birleşti. Han Yolu Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformu, ÇED süreci başlayan madene karşı dayanışmaya çağırdı. Doğayı talan edecek maden arama çalışmaları karşısında yayımlanan açıklama ise şöyle:

“İlgili şirket proje tanıtım dosyasında ruhsat alanındaki üretim maliyetini dikkate alarak cevher çıkarım faaliyetini patlamalı açık ocak işletme yöntemi ile gerçekleştirme kararı almıştır. Günümüzde altını diğer minerallerden ayırmak için siyanürleme yönteminin kullanıldığı bilinmektedir.

Yanı başımızda Erzincan İliç’te kuşların ve diğer yaban hayvanları siyanürün karıştığı kaynaktan su içmeleri sonucu öldüğünü biliyor musunuz?

Hiçbir zenginlik bir canlının hayatından daha değerli değildir. Bizler sağlıklı yaşamak, sağlıklı yaşlanmak ve sağlıklı ölmek istiyoruz. Doğamızla, kültürümüzle huzur içinde yaşadığımız bu topraklarımızı gelecek nesillerimize atalarımızdan aldığımız gibi bırakmak istiyoruz. Doğal çevremize yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmiyoruz. Hekimhan ilçesi, Deveci, Başak, Güvenç, Karaköcek ve Aşağı Saz mahallerinin arazileri altın, gümüş ve demir madeni arama ve işlemek için projelendirilmiş durumda. Yarın çok geç olabilir, yarın ağlamamak için, o güzel Malatyamız, doğamız, sağlımız ve geleceğimiz için siyanüre hayır. Malatya’da siyanür istemiyoruz. Tek davamız doğamızdır.”