Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde etkinlik düzenlediBildirilerBileşen EtkinlikleriEkolojiİklim by Ekoloji Birliği - 6 Haziran 20206 Haziran 20200 Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü‘ndeki etkinlikler kapsamında Ekoloji Birliği ve bileşenleri ile birlikte eş zamanlı olarak bir etkinlik düzenledi.Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ndeki etkinlikler kapsamında Ekoloji Birliği ve bileşenleri ile birlikte eş zamanlı olarak bir etkinlik düzenledi. Altınoluk Antandros Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, önce derneğin çocuk biriminden Aydem Güneş Adıgüzel bir konuşma yaptı. Ardından Ekoloji Birliği‘nin ortak basın açıklaması okundu. Dernek gönüllülerinden Çağatay Küçükgenç ise doğaçlama Dünya Çevre Günü bestesini seslendirdi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili basın metni ise yönetim kurulu üyesi Ela Taşezen tarafından okundu. Etkinlikte Edremit Kent Konseyi başkanı Özlem Aytekin ile Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tuncer’ in ardından diğer katılımcılar da söz aldılar.5 HAZİRANLAR MÜCADELE BİLİNCİNİN YÜKSELTİLDİĞİ GÜN OLACAKKazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinliği kapsamında yapılan açıklama ise şöyle:Ekolojik yıkımın en üst seviyeye çıktığı, bütün canlıların yaşam alanlarının daraldığı, yok edildiği günümüzde, “5 Haziran Dünya Çevre Günü” sermayenin ekolojik yaşam alanlarından çekilerek, doğanın gerçek sahiplerine verilinceye kadar geçecek sürede mücadele bilincimizin ortaklaştırıldığı bir gün olmaya devam edecek.Aşırı kâr hırsı ve ihtiyaçtan fazla üretim ve tüketim atmosferi ısıtıyor, hava sıcaklığı yükseliyor, aşırı iklim olaylarının ortaya çıkması sonucu okyanus seviyeleri yükseliyor, deniz seviyelerinin yükselmesi mülteci sorununu yaratıyor. Mülteci sorununun jeopolitik sonuçlarından ötürü açlık, çatışma ve savaşlar oluyor.Yeryüzünün efendilerinin üretim için yaptıklarıyla çevre değişiyor. Modern teknoloji ile yaratılan sanayii ile her şey zehirleniyor. Yoğun monokültür tarım dayatılarak verimli topraklar çöle çevriliyor. Kalkınmanın, ilerlemenin, refahın ve gelişmişliğin ölçütü gösterilen ve; ‘’Büyük Projeler’’ olarak bizlere sunulan, havaalanları, devasa barajlar, otoyollar, termik ve nükleer santraller, devasa AVM ler, 50-60 katlı enerji yutan kuleler, Kanal İstanbul gibi çılgın projeler tam bir yıkım ve yok etme araçları. Sonuç; Eko-sisteme verilen zararlar, tahrip edilen ormanlar, yok olan biyolojik çeşitlilik ve yok olan canlılar, yok olma yoluna sokulan dünya. Kimin refahı için? Hangi kalkınma?İKLİM HAREKETİNİN SESİ YERELDEN YÜKSELİRDaha az üretmek, daha az tüketmek, daha az kirletmek, doğadan daha az kaynak çekmek gerekir. Yıkıcı ve yok edici- kirletici projelerin acilen durdurulması için Kazdağı Doğal ve kültürel Varlıkları Koruma Derneği olarak yöremizde ve ülke çapında verdiğimiz mücadele sürüyor.Bahçedere ve Kısacık altın madeni projesine karşı kampanya açtık. Çırpılar Termik Santral projesine karşı verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Bölgemizin incisi Eybek Dağında yapılması planlanan RES projesine karşı çalıştık. Bölgedeki diğer STK’larla birlikte Kazdağı ve çevresindeki diğer altın, gümüş vb. metalik madencilik projeleri ve termik santral projeleri ile ilgili kampanyalara desteğimizi ve mücadelemizi sürdürüyoruz. Körfez Bölgesinde derelerin ve deniz suyunun kirlenmesi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Çanakkale Kirazlı’daki doğa kıyımına karşı verilen mücadelenin örgütleyicisi ve yaşatıcısı olmaya devam ediyoruz. İklim değişikliğine karşı “İklim Hareketinin Sesi Yerelden Yükselir” kampanyasını yaptık.Başta hava, su, gıda ve kültür olmak üzere, tüm müştereklerin özelleştirilmesine karşı çıkıyoruz. Yerin altında kalması gereken kaynaklarının tümünün yerinde kalması gerekiyor. Yenilenemez enerji olarak tanımladığımız, doğal gaz, kömür ve petrol (Bu üç fosil yakıt kullanılan enerjinin %80 ni oluşturuyor.) yerine, güneş enerjisine yönelinmesi gerektiğinin mücadelesini veriyoruz. Yenilenebilir enerji olmakla birlikte jes, biyogaz, RES ve HES’lerin yanlış yerlere, yanlış şekilde yapılıyor olmasından dolayı karşı çıkıyoruz. Fosil enerjilere yapılan tüm sübvansiyonların/teşviklerin durdurulmasını, enerji kaynaklarının kamusallaştırılmasını istiyoruz.DOĞAYA KARŞI İŞLENEN TAHRİBATLARA SON VERİLSİN!Toplumsal uyum doğayla uyumu varsayar. Bu nedenle ekolojik sınırı ve duyarlılığı esas alan bir yaşam tarzının koşullarının yaratılması için çalışıyoruz. Yüz yıllardır kurulu olan, özel bir sermaye istemeyen doğal fabrikanın verdiği sebzenin, meyvenin, zeytinin, yemişin yerine ömrü sınırlı olan, ormanlarımızı yok eden metalik madenciliğe, atmosferdeki kirliliğin temel nedeni olan termik santrallere, uygun yere kondurulmayan RES’lere, Kurallara göre işletilmeyen JES’lere , derelerin özgürce akmasına engel olan HES’lere karşı mücadelemizi yükseltiyoruz. Başta kadınlar olmak üzere emek sömürüsüne, insan hakkı ihlallerine, iş ve kadın cinayetlerine karşı, doğa, emek ve demokrasi mücadelemizi , emek ve demokrasi güçleri ile ortaklaştırıyoruz.‘’Doğaya karşı olmak akla karşı olmak’’ olduğu bilinci ile; Yaşasın 5 Haziran Dünya Çevre Günü . Yaşasın doğa. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print