Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Kanal İstanbul protesto edildi: İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı yok

Kanal İstanbul protesto edildi: İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı yok

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu tarafından, “Katıl Durduralım, İstanbul’u Kurtaralım” sloganıyla yapılan çağrı ile çok sayıda İstanbullu, Bakırköy Meydan’ında bir araya gelerek, Kanal İstanbul projesini protesto ettiler. İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı yok vurgusunun yapıldığı protesto etkinliğinde Sazlıdere’ye yürümek isteyen eylemcilere polisin engel olması üzerine, grup oturma eylemi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, “Çılgın proje” diye bahsettiği ve “İnadına yapacağız” dediği projeye karşı çıkan gönüllülerin oluşturduğu sivil toplum örgütü Ya kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Erdoğan’ın katılımıyla, Kanal İstanbul’un başlangıç noktası olan Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma töreni ile eş zamanlı olarak Bakırköy Özgürlük Meydanı‘nda protesto gösterisi gerçekleştirdi. Yaşam savunucularına CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da katılımlarıyla destek verdi.

Toplanmanın başlamasıyla birlikte kalabalık, polis ablukasına alındı. Meydanın etrafı polis ablukasına alınırken, projenin ilk köprüsünün temel atma töreninin gerçekleştiği Sazlıdere‘ye yürümek isteyen protestoculara polis engel oldu. Grup, polisin engellemesinin ardından oturma eylemi yaptı. Protesto etkinliğinde Kanal İstanbul’a Hayır konulu pankartlar açılırken, müsilaj nedeniyle can çekişir hale gelen Marmara Denizi’ne de dikkat çeken pankartlar yer aldı.

İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı yok vurgusunun yapıldığı protesto etkinliğinde “Kanal temeli atıyoruz’dan ‘Kanal üstündeki köprülerin ilkinin temelini atıyoruz’a doğru kıvrıldı sözler. Günlerdir ana akım medyada dil döküp, kanalın ne kadar faydalı olacağını anlatmaya çalışıyorlar. Anlatamıyorsunuz. Çünkü İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı yok. Boğazdaki gemi trafiği azalacak diyorlar. Bakanlık verileri bile bu trafiğin azaldığını, boğazda yaşanan gemi kazalarının azaldığını gösteriyor” denilirken, şu vırdulamalar yapıldı: “Kanalın iki yakısına yeni şehir kurup nüfus yerleştirmekten bahsediyorlar. İstanbul, kendi nüfusunu ve betona dönmüş kendi ilçelerini taşıyamıyorken, yeni yapılaşmalar kentin ölüm fermanı demek.”

KANAL İSTANBUL MİLLETİN PROJESİ DEĞİL, BİR RANT VE YIKIM PROJESİDİR

Ya kanal Ya İstanbul Koordinasyonu gönüllüsü Koray Türkay, yaptığı konuşmada, “Kanal, rant projesidir. Halkların çıkarına herhangi bir şey yoktur. Bugün özgürlük meydanında buralardayız ve etrafımızı polis bariyerleri ile çevirerek, akıllarınca bu mücadeleyi halktan kaçıracaklarını  zannediyorlar. Güvenlik birimi bu bariyerlerle aslında bir itirafta bulunuyor. Burada yaşamı savunanları, doğayı savunanları, suyu, Marmara Denizini savunanları halktan kaçırıyoruz, doğanın katledilmesini avunuyoruz diyorlar” ifadelerini kullandı.

Yapılan basın açıklamasında, İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacı olmadığı vurgulandı. İktidarın Kanal İstanbul tezlerinin örneklerle çürütüldüğü açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Bütün bunlar ve daha fazlası belgelenmişken, milyonlar size itiraz ediyorken göz göre göre yalan söylemeyin artık! Peki bugün temeli atılacak olan nedir? Henüz kanal projesinin ÇED dosyasına ve İstanbul Çevre Düzeni Planlarına açılan davalar devam ederken, ortada bir ihale yokken, ortada bir proje yokken Beştepe’deki Saray’ın müteahhidi Rönesans Holding’in İstanbul’un su havzasında kurduğu şantiye nedir?

26 Haziran’da atılacağı söylenen temel Kuzey Marmara Otoyolu’nun (KMO) bağlantı yollarından biri olan Nakkaş- Başakşehir kesiminin Sazlıdere üzerinden geçen kısmıdır. Kanal İstanbul ÇED raporuna göre köprüler inşaat sürecinin 4.aşaması olarak planlanmıştır. Bu köprünün olmayan kanalın üzerinden geçmesi planlanmaktadır. Geçen sene yaz aylarında Yap İşlet Devret yöntemiyle 8 Milyar liraya Rönesans Holding’e ihale edilen bu yol projesi de daha öncekiler gibi hazine garantisi kapsamındadır ve eğer yapılırsa devlet her araç geçişi için Rönesans Holding’e halkın cebinden ödeme yapacaktır.”

KANAL İSTANBUL’A DA PROJENİN OLDU-BİTTİYE GETİRİLMESİNE DE İZİN VERMEYECEĞİZ

Yapılan ortak açıklamada ayrıca şunlar yer aldı: “KMO, İstanbul’un ve Marmara’nın kuzeyindeki ormanları, tarım alanlarını, yerleşim yerlerini bir bıçak gibi ikiye ayıran ve etrafında yeni yapılaşmalara davetiye çıkaran bir katil projedir. Kullanılmayan ve cebimizden garanti ödemesi yapılan 3. Köprü de KMO’nun bir parçasıdır. Halka pandemi yardımı verilmezken 2020 yılı için Kuzey Marmara Otoyolu’nu işleten ortaklığa 2 milyar 150 milyon TL araç geçiş kapsamında ödeme yapılmıştır.

Şimdi bu katil projenin bir bağlantı yolunun viyadük köprüsü, henüz yol bile ortada yokken Sazlıdere’nin üzerine yapılıyor. Sazlıdere barajı İstanbul’a içme suyu sağlayan en önemli havzalardan birisi. Su havzasının üzerine otoyol yapmak, ardından da kanalla o suyu tamamen yok etme planı yapmak halk ve doğa düşmanlığından başka nedir?

Bir kez daha söylüyoruz. Sahte temel atma törenleriyle, yalan propaganda yöntemleriyle kanal projesini oldu bittiye getirmenize izin vermeyeceğiz. İstanbul kanal istemiyor!”

EN ÇILGIN PROJE, BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİNİ SIFIR CAN KAYBIYLA ATLATILACAK PROJELER GERÇEKLEŞTİRMEKTİR

Öte yandan, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, bilim insanlarının ve muhalefetin tüm itirazlarına rağmen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanın Erdoğan’ın da katılımıyla temel atma töreni gerçekleştirilecek olan Kanal İstanbul’a ilişkin basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, deprem riski çok yüksek olan İstanbul’un, mevcut durumda bile deprem toplanma alanları, ulaşım güzergahları “yok edilmişken”, Kanal İstanbul’la bir de ikiye bölünmesinin, afet müdahale olanaklarının karşısında büyük bir engel oluşturacağı ifade edildi. “Afet esnasında, ikiye bölünmüş bir kentin her iki yakasına arama kurtarma ekipleri nasıl ulaşacaktır? Her iki yakasına yardımlar nasıl ulaşacaktır? Afet sonrasındaki yoğun ulaşım hareketliliği, yapılması düşünülen 8 adet geçiş köprüsünden ne kadar akıtılabilecektir” şeklinde soruların cevaplarının olmadığı savunuldu.

Kanal İstanbul’un bir ulaşım ve kentleşme projesi olmadığının vurgulandığı açıklamada, “Kanal İstanbul’un ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmayacağı gibi çok büyük yükler getireceği açıktır. Bu projeden sadece gayrimenkul spekülatörleri ve rant çevreleri kazançlı çıkacaktır. Kanal İstanbul inşa süreci dışında istihdam yaratmayacaktır. Kanal İstanbul, afet öncesi ve sonrası açısından, zaten hazırlıksız olan kenti tümüyle kaos içine sokacaktır. Marmara ve Karadeniz`in sorunlarını artırıp doğaya geri dönülmez zararlar verecektir. Kanal İstanbul yokluğuyla değil varlığıyla bir beka sorunu yaratacaktır. Siyasal iktidar çılgın bir proje gerçekleştirmek istiyorsa, en çılgın projesi, beklenen İstanbul depremini sıfır can kaybıyla atlatılmasını sağlayacak projeleri gerçekleştirmek olmalıdır” denildi.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top