Türkiye’nin dört bir yanında doğa talanı sürerken, talancı şirketler iktidarın himayesinde ama direnen yurttaşların karşısına iktidar ve yereldeki temsilcileri dikiliyor. Direnenler gözaltına alınıyor, gözdağı veriliyor, komik bahanelerle yüksek para cezaları kesiliyor.

Özellikle pandemi döneminde halkın sokağa çıkma yasağını fırsat bilerek projeleri kapsamında çalışmalarına ve doğa talanına Türkiye’nin dört bir yanında hız veren şirketlerin imdadına siyasi iktidar yetişiyor. Talancı şirketlere karşı yaşam alanlarını ve tarım arazilerini korumak için mücadele eden yurttaşların karşısına kolluk kuvvetlerini şirketlerin özel güvenlik gücü gibi diken siyasi iktidar, yurttaşları yıldırmak için ellerinden geleni yaparken, şirketlerin emrindeymiş gibi çalışıyor. Direnen yurttaşları yıldırmak için gözaltı, baskı ve tehdit yanı sıra komik gerekçelere dayandırılan para cezalarına da başvuruluyor.

Kirazlıyayla‘da baskı, tehdit, gözaltı

Bursa‘nın Yenişehir İlçesi’ndeki Kirazlıyayla Köyü’nde Lübnanlı Meyra Madencilik şirketi tarafından gerçekleştirilen doğa talanına karşı köylüler, uzun süredir mücadele ediyor. 

Mayıs ayının başında maden şirketinin çalışmalarına engel olmak isteyen köylüler, jandarma tarafından otobüslere bindirilerek köylerine geri gönderildiler. Jandarma ise köyü çevirmiş durumda. Köylüler, jandarmanın aldığı ‘önlemler’ nedeniyle hayvanlarını otlatamıyor, ahırlarına gidemiyor, jandarma tarafından çevrilen alanda bulunan mezarlığa dahi ulaşamıyor. Kaymakamlık da köylüleri tehdit ederek, direnişi engellemeye çalışıyor. 

Haziran ayının başında direnen köylüleri görüşmeye çağıran Yenişehir Kaymakamı, görüşmede köylüleri tehdit etmiş, protestoların sürmesi halinde herkese 3’er bin lira para kesileceğini söylemişti. Bu tehditlerle de yetinmeyip, cezaların ödenmemesi durumunda ilçe tarım müdürlüğünün köylülerin arazilerine el koyacağını belirtmişti. Baskılar ve tehditler bununla da sınırlı kalmadı, sonrasında mücadele eden 9 köylü evlerinden gözaltına alındı.

Ekoloji Birliği‘nin açıklaması

JES işgalindeki Aydın‘da şiddet ve yıldırma cezaları

Aydın’da JES’lere karşı mücadeleyi sürdüren yurttaşlar da benzer baskılar ve gözdağına maruz kaldı. Aydın vali yardımcısının, Aydın’da faaliyet gösteren enerji şirketi temsilcileri ile görüntüleri basına yansımış, hatta köylülerin üzerine silahlarla yürüyen adamlarla da fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Saldırılar bununla sınırlı kalmamış, köylüleri yıldırmak için “sosyal mesafe cezası” verilmişti. Aydın’ın Kuyucular ve Beyköy mahallelerinde Karadeniz Elektrik Üretim A.Ş tarafından yapılmak istenen JES’e karşı direnen köylülere, sosyal mesafeye uymadıkları bahanesiyle 3 bin 150’şer lira para cezası kesildi.

17 Nisan tarihinde 35 kişiye kesilen cezaların, Aydın Çevre ve Kültür Koruma Platformu‘nun çağrısıyla 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinliği öncesinde tebliğ edilmesi ise bir yıldırma operasyonu olarak değerlendirildi.

Ekoloji Birliği’nin açıklaması

Kazdağları nöbetine kesilen 70 bin lira ceza, iki kişiye gözaltı

Kaz Dağları‘nda Kanadalı Alamos Gold isimli şirketin maden faaliyetlerine gösterilen tepki tüm Türkiye’de yankı bulmuş, kitlesel eylemler, gösteriler yapılmıştı. Su ve vicdan nöbeti, yaşam savunucularının çadırlı nöbeti ile devam ederken, baskı ve gözdağı ile sindirilmek istendikleri de görülüyor.

Kaz Dağları’nda Kirazlı Balaban tesislerinde 300 günü aşkın süredir su ve vicdan nöbeti devam ederken, pandemi koşullarında da nöbeti sürdüren 5 kişiye  70 bin 850 lira idari para cezası kesildi. Geçtiğimiz gün ise su ve vicdan nöbetine destek veren iki kişi jandarma tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan yurttaşlar, alana girmemeleri koşuluyla serbest bırakıldı. 

Ekoloji Birliği‘nin açıklaması