Buradasınız
Ana Sayfa > Haberler > HDP’li Serpil Kemalbay da, Salihli’de jandarmanın yurttaşlara sert müdahalesini Meclis gündemine taşıdı

HDP’li Serpil Kemalbay da, Salihli’de jandarmanın yurttaşlara sert müdahalesini Meclis gündemine taşıdı

HDP’li Serpil Kemalbay Pekgözegü, Manisa Salihli’de biyogaz enerji santraline karşı nöbet tutan köylülere jandarmanın cop ve biber gazlı müdahalesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu: ‘Kolluk kuvvetlerinin şirketlerin özel güvenlik güçleri gibi şirketlerin lehinde vatandaşların karşısında konumlandırmalarının nedeni nedir?’

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köyünde yapılmak istenen Biyogaz Enerji Santrali ve Gübre Üretim Tesisi’nin iptal edilmesi istemiyle açılan davanın sonucunu beklemeyen şirket jandarma eşliğinde yol yapımına başlamıştı. Köylülerin, yol yapımını engellemek için başlattıkları eyleme jandarma sert bir şekilde müdahale etmişti. Müdahalede bazı köylüler gözaltına alınmıştı.

Önceki gün CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen‘in TBMM’ne verdiği soru önergesi ardından HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü de biyogaz enerji santraline karşı nöbet tutan köylülere jandarmanın cop ve biber gazlı müdahalesini Meclis gündemine taşıdı. Kemalbay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘ya verdiği önergede “Kolluk kuvvetlerinin şirketlerin özel güvenlik güçleri gibi şirketlerin lehinde vatandaşların karşısında konumlandırmalarının nedeni nedir” diye sordu.

Jandarmanın sert müdahalesini Meclis gündemine taşıyan HDP’li vekil Serpil Kemalbay, devletin şirketlerden yana şiddet uyguladığını vurgulayarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, “Şirket, hükümet politikası ve yurttaşlar arasındaki çıkar çatışmalarında halkın hak aramak için demokratik hakkını kullanmasına karşı kolluk neden taraf olmaktadır? Neden yasalara uymayan pratikler sergilemektedir?” diye sordu.

‘KADINLAR TACİZ EDİLEREK GÖTÜRÜLDÜ, YURTTAŞLAR DARP EDİLDİ’

Ülkenin hemen her yerinde kolluk güçlerinin, yaşamı savunmak ve yaşam alanına müdahale edilmemesini isteyen yurttaşlara yönelik şirketlerden yana şiddet uyguladıklarını anımsatan Kemalbay, önergede buna ilişkin bazı örneklere yer verdi. Önergede Salihli‘de yaşananlar ise şöyle aktarıldı:

 “Son olarak 24 Temmuz’da Manisa Salihli’de Çapaklı köyü yakınlarında kurulmak istenen biyogaz enerji santraline karşı nöbet tutarak şirketin iş makinelerinin araziye girmemesi için yol kapatan ve 150 kişiden oluşan  köylülerin karşısına jandarmaları şirketin özel güvenlik gücü gibi diken siyasi iktidarın cop, tartaklama, biber gazı sıkma ve yerlerde sürüklenmesi ile sert müdahale etmesi sonucu köylülerden yaralananlar olmuş ve yaklaşık 30’a yakın yurttaşımız göz altına alınmıştır. Kadınların taciz edilerek götürüldüğü, yurttaşların darp eedildiği, babasını kurtarmak isteyen bir çocuğu jandarmanın kafasına bastıra bastıra sürüklediği, ‘Bizi devletimiz dövdü, karga tulumba aldı’ sözleri kadınların dile getirdiği ve  basında yer alan bilgilerdir.”

Kemalbay, kolluk güçlerinin suçlarının cezasız kalmasının İstanbul Sözleşmesi’nin 5’inci maddesinde yer alan “Devletin, kendi yetkililerinin, görevlilerinin, temsilcilerinin, kurumlarının veya devlet adına hareket eden diğer kişilerin kadınlara yönelik şiddet anlamına gelen fiillerden kaçınmalarını sağlama” yükümlülüğünün açıkça ihlal edildiğini gösterdiğini söyledi.

‘YURTTAŞLARA HUKUKSUZ MÜDAHALE EMRİNİ KİM VERDİ?’

Serpil Kemalbay Pekgözegü, önergede Bakan Süleyman Soylu‘ya şu soruları yöneltti:

  • “Şirket, hükümet politikası ve yurttaşlar arasındaki çıkar çatışmalarında halkın hak aramak için demokratik hakkını kullanmasına karşı kolluk neden taraf olmaktadır? Neden yasalara uymayan pratikler sergilemektedir?
  • Çapaklı köyü yakınlarında kurulmak istenen Biyogaz Enerji Santraline karşı nöbet tutarak şirketin iş makinelerinin araziye girmemesi için yol kapatan yurttaşlara hukuksuz müdahale emrini kim vermiştir?
  • Yurttaşlara kötü muamele eden, şiddet uygulayan ve orantısız güç kullanan görevlilere ilişkin olarak herhangi bir idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?
  • Demokratik haklarını kullanırken insanlık onurunu zedeleyen muamele ve tacize maruz kalan kadınların  ifadeleri doğrultusunda  ilgililer hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Kadınlara şiddet ve tacizi uygulayan kolluk görevlileri halen görevdeler midir?  Görevde iseler neden hala görevden alınmamışlardır?
  • Manisa‘nın Salihli ilçesi Çapaklı Köyü yakınlarında köylülerin zor kullanılarak uzaklaştırıldıkları müdahale sonrası her bir araca jandarma erleri oturtularak iş makinelerinin geçirildiği iddiaları doğru mudur?  
  • Köylülerin Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı’na yasaları çiğneyen şirket hakkında şikâyette bulunması üzerine yetkililerin şirketin yasayı çiğneyen, haksız hukuksuz çalışmalarını durdurması gerekirken,  tam tersini yapmaları, şirketin iş makinalarını, araçlarını sahaya sokmak için kolluğun köylüyü gözaltına alması, şiddet uygulaması yönündeki  hukuksuz müdahale emrini veren  mülki idare amirlerinin söz konusu şirketle çıkar ilişkisi mi vardır? Haklarındaki şikayetler doğrultusunda mülki idare amirlerine yönelik herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
  • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Bakanlığınıza bağlı  Jandarma Genel Komutanlığı arasında imzalanan Kadına Yönelik Şiddet ve 6284 sayılı Kanun kapsamında tutulan verilerin paylaşılmasına ilişkin protokol uyarınca bölgede kolluk güçlerince kadınlara uygulanan şiddet ve taciz nedeniyle herhangi bir tutanak tutulmuş ve veriler ilgili bakanlık ile paylaşılmış mıdır?
  • Kolluk güçlerini eğitmek ve evrensel hukuka ve insan hakları normlarına her koşulda kayıtsız şartsız uymasını sağlama görevi ve yükümlülüğü kimin sorumluluğudur? Bu görevi/sorumluluğu yerine getirmeyenler anayasal haklarını kullanan halka şiddet uygulanmasından, işkence yapılmasından, tacize uğramalarından sorumlu olanlar hukuk önünde hesap verecek midir?
  • Jandarmaya biber gazı sıkması talimatını siz mi verdiniz” diye kendisine soru soran köylü kadına  mandalina yiyerek “Farzet ki ben verdim. Özür dilerim! Biber gazından bişey olmaz yaa” diyen,  Jeotermal santral işletmecileri ve yetkilileri ile yapmış olduğu yat gezisi görüntüleri basında yer alan ve halkın yaşam hakkına, sağlığına, haklarına karşı ciddiyetsiz, sorumsuz ve saygısız tutumu nedeniyle bulunduğu görev unvanı ile uyuşmayan Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat hakkında herhangi bir idari soruşturma açılmış mıdır?
  • Yıllardır jeotermal santrallerinin çevre, sağlık, tarıma etkilerinin tartışıldığı Aydın’da Vali Yardımcısının JES şirketi yetkilileri ile yat keyfi yaptığı fotoğrafları basına yansımışken, Vali yardımcısının aynı zamanda JES projelerinin tarıma etki kararlarının değerlendirilip karar verildiği Toprak Koruma Kurulu‘na başkanlık yapıp hem de Vali yardımcılığına devam etmesi etik ilkelerle bağdaşmakta mıdır?
  • Kolluk kuvvetlerinin şirketlerin özel güvenlik güçleri gibi şirketlerin lehinde vatandaşların karşısında konumlandırmalarının nedeni nedir?
  • Uygulanan cezasızlık politikalarından vaz geçerek kolluk kuvvetlerinin yurttaşlara pervasızca uyguladığı şiddete engel olmaya yönelik Bakanlığınızın herhangi bir çalışması bulunmakta mıdır?”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü geçen yıl da Salihli ilçesi Hacıbektaşlı mahallesinde süren Jeotermal Elektrik Santrali’ni protesto eden yöre halkına jandarmanın sert müdahalesini de yine Meclis gündemine yine taşımıştı.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top