Ilısu Baraj Gölü’nün sularının ulaştığı Hasankeyf için zamanın tükendiğini belirten Hasankeyf Koordinasyonu, “Yaşanan kıyameti tüm yaşanan tahribatlara rağmen hâlâ durdurabiliriz” diyerek, acil müdahale istedi.

Hasankeyf Koordinasyonu, kültürel ve doğal miras alanları arasında yer alan Hasankeyf için zaman tükendiğini ifade etti. Hasankeyf Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamada Ilısu Barajı‘nda tüm eleştiri ve protestolara karşın su tutma işleminin devam ettiği vurgulandı. Yapılan açıklamada, “Bugüne kadar 35 köyü su altında bırakan Ilısu baraj gölü, evrensel düzeyde en önemli kültürel ve doğal miras alanları arasında yer alan Hasankeyf’e ulaştı” denildi.

Hasankeyf Koordinasyonu‘nun açıklaması şu şekilde:

Dicle Vadisi hazırlıksız yakalandı!

“Hazırlıksız ve bilgisiz yakalanan Dicle Vadisi sakinleri mağdur edilerek yurtlarından göç ettiriliyor. Özellikle Siirt ilinde çok sayıda insan hızla yükselen sular karşısında bazı eşyalarını alamayarak köylerinden acil şekilde çıktı.

Tamamen su altında kalan 85 köy ve kısmen su altında kalan 124 köy için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından sadece 4 yeni yerleşim yerinin yapılması sonucu on binlerce insan, aldıkları yetersiz miktarda tazminatla Siirt, Batman, Diyarbakır ve diğer büyük kentlere göç etmeye başladı. On binden fazla ‘topraksız’ insan ise hiçbir tazminat alamayarak göç etmeye başladı. Bu insanlara ne DSİ ne de kayyımlı belediyeler destek veriyor.

Sular ilçe merkezine yaklaştı!

Aralık ayının son günlerinden Hasankeyf ilçe merkezine yaklaşan sular Temmuz ayından beri yükseliyor. Ağustos ayından beri aileler Hasankeyf’ten tek tek çıkarılırken 40 aile halen Hasankeyf’te evsiz kaldığı ve hayvanları nereye getireceğini bilmediği için yaşamaktadır.

Günde sadece 1 saat su verilen Hasankeyf’te kalan aileler şimdi zorla çıkarılmayla karşı karşıyadır. Eski Hasankeyf’te sadece bir çayevi ve bir bakkal kalmıştır.

İki bin yıllık yapılar çıktı!

Kasım ayında tarihi çarsı iş makineleriyle yıkılınca Hasankeyf bir darbe daha aldı. Çarşının yıkımıyla alt katta 2 bin yıl geriye giden yapılar ortaya çıktı. Bu yapılar için Kültür Bakanlığı tarafından yürütülen ‘kurtarma kazısı’ eleştirilere neden oldu. Diğer alanlarda iş makineleri ile tarihi doku tahrip edilmeye devam ediyor ve Hasankeyf Kalesi etrafında peyzaj açısından bir suç unsuru olan set yükselmeye devam ediyor.

Yeni Hasankeyf’e taşınan insanlar hallerinden hiç memnun değil. Turistler ne eski ne de yeni Hasankeyf’e uğradıklarından, binlerce insan işsizlikle karşı karşıya. Geçim sıkıntısının yanında önemli bir sorun, musluktan gelen suyun içilemez olmasıdır.

Halk su bulmakta zorlanıyor!

Hasankeyfliler hep su içinde yaşarken artık içecek su bulmakta zorlanıyor. İş olanağı yaratılmazsa ve içme suyu sorunu bu şekilde devam ederse insanlar Yeni Hasankeyf’ten de göç etmek zorunda kalacak. Bu durum ortaya çıkarsa Yeni Hasankeyf nüfusunun ezici çoğunluğu yerli insanlar olmayacak. Hasankeyfliler Ilısu Projesi’ne şimdi her zamankinden çok karşı.”

Açıklama bir çağrıyla sona eriyor:

“Herşeye rağmen durdurabiliriz”

“Etkilenen köylüler de yıkım, sömürü ve tahakküm projesi olan Ilısu’ya eleştirilerini her zamandan çok dile getiriyor. Neredeyse bütün bölge halkı Ilısu Projesi’nin kendileri açısından büyük bir kayıp ve zulüm olduğunu görüyor. Dicle Vadisi’nde yaşanan kıyameti tüm yaşanan tahribatlara rağmen durdurabiliriz. Neredeyse bütün bölge halkı Ilısu Projesi’nin kendileri açısından büyük bir kayıp ve zulüm olduğunu görüyor. Dicle Vadisi’nde yaşanan kıyameti tüm yaşanan tahribatlara rağmen durdurabiliriz.

Hasankeyf ve Dicle Nehri için hiçbir zaman geç olmadığını tekrar dile getirmekten yorulmuyoruz. Ilısu Projesi’nin neresinden dönersek dönelim bu bize ve gelecek kuşaklara kazançtır! Tepki bugünlerde tekrar güçlendirilmeli ve hükümetten Ilısu Barajı’nda su tutmanın durdurulması talep edilmelidir. Durum acildir, kaybedecek zamanımız yok.”