Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Ekoloji Birliği: Vandal değil, yaşam savunucularıyız. Ekoloji mücadelesi doğayı ve yaşamı savunma mücadelesidir

Ekoloji Birliği: Vandal değil, yaşam savunucularıyız. Ekoloji mücadelesi doğayı ve yaşamı savunma mücadelesidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, doğayı, yeşili, çevreyi savunanlara “Çevreci maskesi takmış vandallar” şeklindeki karalayıcı sözlerine Ekoloji Birliği cevap verdi: “Doğayı ve yaşamı savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz. Ekoloji mücadelesi tamamen meşru ve haklı bir mücadeledir”

Eskişehir’deki Eti Maden Lityum Karbonat Üretim Tesisleri’nin açılış törenine canlı bağlantıyla katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında doğayı, yeşili, çevreyi savunanlara “Çevreci maskesi takmış vandallar” demişti. Erdoğan konuşmasında “Doğa, çevre ve yeşil gibi insanlığın ortak kavramlarının, arkası karanlık birçok marjinalin operasyon aparatı haline getirilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz” derken, “Enerji projelerimizin çevreci maskesi takmış vandallarca engellenmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan’ın çevrecileri ve ekoloji mücadelesini karalama amaçlı açıklamalarına ekoloji örgütlerinden cevap gecikmedi: Erdoğan’in açıklamalarının ardından Ekoloji Birliği de bir açıklama yaparak, ülkemizde tarihin en büyük doğa talanı yaşanırken bu ekolojik tahribatın mimarı olan iktidar sahiplerinin pandemi döneminde bile sermaye ile elele iklim krizini derinleştiren, çevre ve halk sağlığını tehdit eden projelerini sürdürmekte olduklarını belirtti.

Kendi siyasi krizinden çıkamayan iktidarın diğer yandan doğanın talanına karşı, toprağına, suyuna, havasına, geleceğine sahip çıkma mücadelesi verenleri de karalama kampanyası yürütmeye çalıştığını ifade eden Ekoloji Birliği, açıklamasında “Doğayı ve yaşamı savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz. Ekoloji mücadelesi tamamen meşru ve haklı bir mücadeledir” ifadesinde bulundu. Açıklamada. Erdoğan’ın “vandallık” ve “provokatörlük” sözlerini ise siyasi ve ekonomik krizi dolayısıyla zor durumda olan iktidarın bir yandan muhalafetin sesini de kısmaya çalışarak, hem demokrasi ve emek mücadelesini hem de ekoloji mücadelesini karalama ve manipule etme çabası olarak nitelendirildi.

Yarattığı siyasi ve ekonomik çöküşle birlikte bilime aykırı, hukuksuz uygulamalarla dayatılan projelerle tarihin en büyük doğa tahribatını da başlatarak ülkenin geleceğini karartan iktidarın, geleceğe sahip çıkma mücadelesi verenleri karalama çabasının hiç bir anlamı olmayacağını ve iktidarın oyunlarına halkın kanmadığını ifade eden Ekoloji Birliği, Yeni EnerJi ve Madencilik Yasası’nın Veto Edinmesini istediklerine de vurgu yaparak, ayrıca “Paris Anlaşması onaylansın” çağrısını da yineledi. Ekoloji Birliği‘nin açıklaması şöyle:

EKOLOJİ MÜCADELESİ, YAŞAMI SAVUNMA MÜCADELESİDİR!

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Eti Maden İşletmeleri Lityum Karbonat Üretim Tesisleri’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada havasını, suyunu, toprağını savunanları hedef göstererek “vandallık ve provokatörlük” ile suçlamıştır.

Ekoloji mücadelesi, emek ve demokrasi mücadelesi ile birlikte geleceğine sahip çıkma mücadelesidir.

Doğal kaynaklarımız sermayenin yoğun saldırısı altındadır. Sermaye de en büyük desteğini işbirliği yaptığı iktidardan almaktadır.  Ormanlarımız, yer altı kaynaklarımız, sularımız kısaca doğamız kapitalist sistem tarafından meta olarak görülmekte ve sömürülmektedir.

Ancak halkımız gerçekleri görmekte, köylerde ve yaşam alanlarında havasına suyuna toprağına sahip çıkmaktadır. Yükselen ekoloji mücadele karşısında da iktidar ve şirketler paniklemeye başlamıştır.

“VANDAL” DEĞİL, YAŞAM SAVUNUCULARIYIZ!

İktidar ve şirketler ekoloji mücadelesi verenleri kendilerince karalamaya, halkın gözünden düşürmeye çalışıyorlar, ama başaramayacaklar çünkü toprağına, suyuna geleceğine sahip çıkan halk oldukça kararlıdır. Verilen mücadele haklı ve meşrudur.  

Emperyalist-kapitalist saldırıya karşı direnme hakkını kullanan halka ve ekoloji örgütlerine AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan tarafından “çevreci maskesi takmış vandallar”, “arkası karanlık birçok marjinal” denmesini asla kabul etmiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişinin halkının ve yaşamı savunanların yanında olması gerekir.

Cumhurbaşkanı öncelikle iklim krizini hızlandıran karbon salımına yol açan termik santrallar gibi ekolojik yıkım projelerini durdurmalı, susuzluğun ve kuraklığın iyice arttığı bu dönemde aşırı su kullanan ve hiçbir kamusal yararı olmayan ve doğayı tahrip eden metalik madencilik projelerini kapatmalı, Paris Anlaşması‘nın TBMM tarafından onaylanmasına destek vererek karbon salımını azaltıcı tüm tedbir ve önlemleri acilen yerine getirmelidir.”

TALAN VE YAĞMACI SERMAYE ŞİRKETLERİNE DEĞİL, YAŞAMI SAVUNANLARA, HALKINA, KÖYLÜNE SAHİP ÇIK!

Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ne diyor?

insan-halkarı

“İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve tatmin edici yaşam koşulları temel hakkına  sahiptir…” (İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi)

  • “Varlık” tanımı ekosistemleri, doğal toplulukları, türleri ve Toprak Ana’nın bir parçası olarak varolan tüm diğer doğal varoluşları kapsar.
  • Bu Bildirge’deki hiçbir şey tüm varlıkların yahut belirtilen varlıkların diğer doğal haklarının tanınmasını kısıtlamaz.

Anayasamız ne diyor?

TC Anayasası’nın 56. maddesine göre: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” denilmektedir. Buna göre Anayasada, vatandaşların da çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konusunda ödevli olduğu açıkça belirtilmiştir. 

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘nde olduğu gibi Anayamız da “yaşam hakkı”nı temel alan bir düzenlemeyi 17. maddesinde yapmıştır. Anayasa’nın 17. maddesi’nde söz edilen “Yaşama hakkı”ndaki “yaşamak”, yalnızca “canlılık özelliklerine sahip olmak” demek değildir. Bunun yanında bazı özellikleri, hatta koşul ve olanakları içermektedir, ki bu da “sağlıklı yaşama hakkı”nı ortaya koyar. Dolayısıyla 17. madde, daha sonra gelen 56. madde için önemli, öncelikli ve temel bir hakkı da ortaya koyarak göstermektedir.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top