Brüksel’de düzenlenecek NATO Zirvesi öncesi yazılı bir açıklama yapan Ekoloji Birliği, yeryüzünü kendilerine göre şekillendirmeye çalışan Dünya devlerinin, egemenlik politikalarının bir savaş örgütü olarak tanımladığı NATO’ya ve dünyaya dayattığı savaş politikasına yönelik eleştirilerde bulundu. 

Türkiye’nin dört yanından çok sayıda ekoloji örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Ekoloji Birliği, dün Brüksel‘de düzenlenecek NATO Zirvesi öncesi basın açıklaması yaptı. NATO Zirvesi öncesi yazılı bir açıklama yapan Ekoloji Birliği, yeryüzünü kendilerine göre şekillendirmeye çalışan dünya devlerinin egemenlik politikalarının bir savaş örgütü olarak tanımladığı NATO’ya ve dünyaya dayattığı savaş politikalarına yönelik tepki ve eleştirilerde bulundu. 

İklim krizi, küresel ısınma, kuraklık tehdidi ve pandemi pençesindeki dünyanın; yeni savaşçı politikalara tahammülü kalmadığı, daha büyük yıkım getirecek savaş rüzgarları değil, barış rüzgarları esmesini sağlayacak, ekolojik restorasyon oluşturacak ulusal ve uluslararası ekonomi politikalarına ihtiyacı olduğunun belirtildiği açıklamada, savaşların bir sonucunun büyük ekolojik yıkım getiren etkilerine değinilerek, savaş politikalarının sona erdirilmesi çağrısında bulunuldu.

NATO 2030 vizyon belgesinde Enerji Güvenliği, İklim ve Yeşil Savunma, İnsan Güvenliği, Kadın, Barış ve Güvenlik, Pandemi ve Doğal Afetler gibi başlıkların yer aldığı da hatırlatılan açıklamada, “NATO, kurulduğu günden bu yana ülkeler arası barışı sağlamayı vaat eden askeri ve siyasi bir örgüt olarak empoze edilmeye çalışılsa da güçsüz ülkeler üzerinde egemenlik kurmanın bir aracı olmuş, bir çok savaşa ve katliama neden olmuştur. NATO, bir barış örgütü değil, savaş örgütüdür” denildi.

SAVAŞ, EN BÜYÜK EKOLOJİK YIKIMDIR!

Savaşların tüm yeryüzünde yaydığı yıkımın aynı zamanda ekolojik yıkım da olduğunu belirten Ekoloji Birliği, açıklamasında şunları vurguladı:

“Yüzyıllardır süren savaş politikaları, enerji ve maden politikaları ile birleşince, ekolojik yıkım daha da arttı. Kimyasal ve nükleer silahların üretimi için doğal yaşama müdahale edildi. Savaşlarda kullanılan silahlar, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları, Çernobil, Fukuşima kazaları doğanın yok olmasına, binlerce insanın ölmesine, milyonlarca insanın kanser olmasına, psikolojik hastalıklara neden oldu. Bu durumdan yoksullar, kadınlar, çocuklar daha fazla etkilendi. Doğada yaşam mücadelesi vermeye çalışan diğer canlılar savaşın yıkıcı etkilerine maruz kaldı. Yabana yapılan müdahaleler nedeniyle Covid 19 gibi salgınlar meydana geldi.”

BARIŞ, HEMEN ŞİMDİ!

Yanlış tarım, enerji ve maden politikaları ile savaş politikalarının ekolojik yıkımlar ve iklim krizinin başlıca nedenleri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Geleceğimizin garantisi için bu politikalardan acilen vazgeçilmelidir” çağrısı da yer aldı.

Tüm doğa ve yaşam savunucuları ve savaş karşıtlarının aynı gün Brüksel’de NATO Zirvesine karşı çeşitli eylemlilikler düzenlemekte olduğu ve hem alanlarda hem de dijital ortamda bir araya gelip tepkilerinin dile getirildiği belirtilen açıklama, şöyle sonlandırıldı:

“Bizler de Türkiye’li yaşam savunucuları olarak, bir savaş ve ekolojik yıkım örgütü olan NATO’nun dağıtılmasını ve savaş politikalarının son bulmasını istiyoruz. Savaşı değil, toplumsal barışı; iklim krizini değil, iklim adaletini savunuyoruz.
Barış hemen şimdi!”