Ekoloji Birliği Orta Karadeniz Bölge Toplantısı Sonuç Bildirgesi açıklandıBildirilerBileşen EtkinlikleriEkolojiEtkinliklerimizHaberlerÖne ÇıkanlarRaporlar by Ekoloji Birliği - 18 Mart 202018 Mart 20200 Ekoloji Birliği’nin 14 ve 15 Mart tarihlerinde Ordu Fatsa ve Altınordu’da gerçekleştirdiği Orta Karadeniz Bölge Toplantısı ile ilgili Sonuç Bildirgesi basın ve kamuoyu ile paylaşıldı. Sonuç Bildirgesi’nde; son dönemlerde sermayenin doğa ve yaşama yönelik saldırgan tutumlarının ekolojik yıkımı daha vahim düzeye getirecek düzeye gelmesi karşısında “ekoloji mücadelesinin ortaklaştırılması” vurgulaması yer alıyor. Ekoloji Birliği‘nin 14 ve 15 Mart tarihlerinde Ordu Fatsa ve Altınordu’da gerçekleştirdiği Orta Karadeniz Bölge Toplantısı ile ilgili Sonuç Bildirgesi basın ve kamuoyu ile paylaşıldı. Sonuç Bildirgesi’nde; son dönemlerde sermayenin doğa ve yaşama yönelik saldırgan tutumlarının ekolojik yıkımı daha vahim düzeye getirecek düzeye gelmesi karşısında “ekoloji mücadelesinin ortaklaştırılması” vurgulaması yer alıyor.14-15 Mart 2020 tarihlerinde Ordu’da (Fatsa ve Altınordu) yapılan toplantı verimli geçti ancak virüs tedirginliği katılıma etkisi olduğu görüldü. Toplantıya katılım sağlayanların ise verdikleri haklı mücadeledeki kararlılıkları yaptıkları sunumlarda ve karşı karşıya bulunulan sorunların ifadesinde kendisini hissettirdi.Orta Karadeniz Bölge Toplantısı’nın Sonuç Bildirgesi ile ilgili öne çıkan vurgulamalar ise şöyle: — Fatsa’da yapılan toplantıda yalnızca “Siyanürle altın ayrıştırma işletmeciliğinin etkileri ve neler yapılması gerektiği” üzerine değerlendirmeler yapıldı.— Mücadelenin tek boyutlu olmadığı; kamuoyu yaratmak için basın açıklamalarının yanında hukuksal mücadelenin de olması gerektiği ancak fiili mücadele olmadan hiçbirinin kazanıma dönüşmeyeceği vurgusu yapıldı. Mücadelede her olanağın kullanılmasına dikkat çekildi. — Maden işletmesi öncesi sondaj çalışmalarında da suların kirlendiği, ancak son yapılan ve tahlil sonucu tehlikenin ölümcül olduğu ortaya çıktı. Bu tahlile dayanarak maden işletmesinin kapatılması, yenilerinin engellenmesi için hukuksal sürecin başlatılması konusunda ortak görüş oluştu.— Yeni tahlil, Ekoloji Birliği’nin “siyanürün yasaklanmasına” yönelik çalışmasına kaynak olabileceği ortaya çıktı.— Altınordu’da (Merkez) yapılan toplantıda maden dışındaki diğer sorunlar ele alındı. Samsun Çarşamba Ovası’nı tarım arazisi olmaktan çıkarma girişimi, biyokütle enerji santrali, Samsun Kavak’taki siyanürle altın işletmeciliği girişimine dikkat çekildi. Bölgelerdeki dayanışma ve bilgilendirme konularında da ortak hareket etmenin gerekliliğinin altı yeniden çizildi.— Ordu’da Büyükşehir Belediyesi’nin katı atık tesisinin olumsuz etkilerine karşı çadır direnişi yapan Çaybaşı İlküvez Mahallesi halkı ile dayanışmanın büyütülmesi; hukuksal ve bilgi desteğinin devam ettirilmesi kararlaştırıldı. Ordu Çevre Derneği’nin desteklerinin olumlu yansımaları görüldü. Toplantıya katılan yöre halkın konuşmaları bileşenler bakımından öğretici oldu.— Ordu’daki başta maden ve çöp sorunu birleştirilerek ortak bir miting yapılabilmesi için görüş alışverişi yapılmasına karar verildi.— Artvin, Sinop, Trabzon deneyimlerinin aktarılmasının yararı oldu, Giresun’da bir ekoloji hareketinin oluşturulması konusunda temenni dile getirildi.— Toplantı daha verimli kullanılabilirdi. İki ayrı yerde yapılmasının katılım çeşitliliği bakımından yararı olsa da, organize bakımında sıkıntıları oldu.— Toplantı dağınıklığın giderilmesi, mücadele birlikteliğinin yaratılmasına hizmet edeceği inancı oluşturdu.Ekoloji Birliği Orta Karadeniz Bölge Toplantısı açılış konuşması Ekoloji Birliği Orta Karadeniz Bölge Toplantısı, Ekoloji Birliği eş sözcüsü Coşkun Özbucak‘ın açılış konuşması ile başladı. Sözlerine Bölge Toplantısına katılanları selamlayarak başlayan Özbucak, konuşmasında şunları vurguladı:Bergama buluşması ile başlayan süreç“Ekoloji Birliği; yerellerde mücadele eden dernek ve platformların bir araya gelmesiyle bir mücadele örgütü olarak kuruldu. Bergama, Eskişehir ve Ankara’da yapılan toplantılarla ete kemiğe büründü. Artık ayakları yere basan ülkenin ekoloji mücadelesinde kendini kabul ettiren bir konuma geldi. Daha yapılacak çok işimiz var. Ülkenin dört bir tarafındaki bileşenimiz var ancak bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Örgütlenmenin kolay olmadığının bilinciyle emin adımlarla ilerliyoruz. Aramızda bileşenimiz olmayan ekoloji mücadelesi verenler de var. Bu dernek ve platformların da Ekoloji Birliği’ni tanıdıktan sonra bileşen olacaklarına inanıyorum.Ekoloji Birliği‘nin yerellerde mücadele eden dernek ve platformların bir araya gelmesiyle oluştuğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Altı ayda bir tüm bileşenler bir araya gelip kararlar alır, yapılacakları belirler. Seçilen (oluşturulan) yürütme kurulu da çalışmaları yürütür. Yerellerin kendi özgünlüklerini, özerkliklerini, karar alma ve uygulama haklarını korur, müdahale edilmesine izin vermez. Vurguladığım gibi mücadele örgütüdür. Ortak değerlerimiz, kararlarımız üzerinden dayanışma içinde mücadelenin birleştirilmesi için çaba harcanıyor.Ekoloji mücadelesinin ortaklaştırılması hedefiAnkara’da bir miting yapmak istedik, izin verilmedi. Ankara Valiliği tarafından mitinge bir gün kala yasaklandı. Bir miting alacağımız var onu da mutlaka yapacağız! Şu an “Maden ve Enerji Çalıştayı” ön çalışmalarımız devam ediyor. Fatsa’da yapılan toplantı çalıştayımızın hazırlığı özelliğini de taşıyor. İlkini Muğla’da yaptığımız bu ön toplantıları Fatsa gibi birkaç farklı yerde daha yapmayı planlıyoruz. Ekoloji Birliği, bölge toplantılarıyla mücadelenin ortaklaşmasını hedefliyor; dayanışma olanaklarının yaratılmasını amaçlıyor. Ekoloji Birliği bileşeni olan ya da birlik dışındaki dernek, platform ve henüz örgütleşmemiş ekoloji hareketlerinin birbirini daha iyi tanıma olanağını sağlıyor. Yeni bölge toplantıları Orta Karadeniz Bölge Toplantısı’nın ikincisini Ordu’da yapıyoruz. Birincisi Samsun’da yapılmıştı. Ege Bölgesi yaptı, Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi Nisan ayında yapacak. İstanbul’daki arkadaşlarımız zaman zaman bir araya geliyorlar. Özellikle de Kanal İstanbul Projesine yönelik mücadele birlikteliği sağlanmış, planlı olarak çalışmalar devam ediyor.Fatsa ve Altınordu olarak iki toplantı gerçekleştiriyoruz. Orta Karadeniz Bölgesi’nin ekolojik sorunlarını ortaya çıkarıp birbirimizden deneyimler kazanarak mücadelemizi büyüteceğiz. Belki yaşadığımız sorunların adı farklı. Kimimiz nükleer santrallerle, biyokütleyle; kimimiz HES’lerle, taş ocaklarıyla; kimilerimiz de siyanürle, madenle, deniz dolgularıyla, çöplerle uğraşıyoruz. Ancak gördüğümüz zarar aynı; Yaşam alanlarımız yok ediliyor, ranta açılıyor. Kapitalist sistemin yağmalamasıyla karşı karşıyayız.Burada yapacağımız görüş alışverişleriyle daha güçlü bir biçimde mücadele alanlarımıza döneceğimize olan inancımı vurgularken, sizleri yürütme kurulu adına yeniden selamlıyorum. Hepimize kolay gelsin.” ORÇEV (Ordu Çevre Derneği) sunumuEkoloji Birliği’nin Orta Karadeniz Bölge Toplantısı‘nda, evsahipliği yaparak toplantının gerçekleşmesini sağlayan ORÇEV (Ordu Çevre Derneği)’nin de ayrıca faaliyet raporunu da yansıtan kapsamlı bir sunumu yer aldı. ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül tarafından çeşitli başlıklar altında katılımcılara yönelik yapılan sunum ise şu şekilde:Türkiye’de ekoloji sorunları 1980’lerin ortasında konuşulmaya başlandı. 1990 başlarında ise Bergama Altın İşletmesi madenciliği ile ivme kazandı. 2000’li yılların başlarında tırmanmaya başlayan EKOLOJİ TAHRİBATI bugün ise ZİRVEYE ULAŞTI.Küresel ısınmaya karşı batı ülkeleri fosil yakıtları, nükleer santralleri kaldırmaya çalışırken ülkemizde ise tam tersi olmakta. Vahşi kapitalizmi yaşamaktayız. O nedenle GRİLİKLERLE GEÇİRECEK ZAMANIMIZ YOK. KARARLILIKLA MÜCADEL ETMEK ZORUNDAYIZ. KARARSIZLIK BİZLERİ MÜCADELDEN DÜŞÜRÜR.ORÇEV olarak dört yıla yakın, toplamda ise 11 yıldır mücadele ediyoruz. Ekoloji mücadelesi vermekteyiz. Mücadele HES’lerle başladı; taş ocakları, madenler ve deniz dolgularıyla devam etmekte. Ekoloji mücadelesini verirken o yöredeki insanlarla ve Ordu’daki sendika, dernek, parti ve odalarla birlikte olamaya çabaladık. Son altı yıldır ise, OBB’NİN KIYI DOLGULARI YAPMAKTA. Belediye başkanı değişti ama anlayış değişmedi. Belediye Meclis kararı yok, encümen kararı yok, proje yok ve diğer kamu kurumlarından onay almadan dolgular devam ediyor. Açmış olduğumuz davalardan tamamın kazandık ama bu kararlara uymuyor. Mahkeme kararlarını yok sayıyorlar. Ordu’da yaşanan bu hukuksuzluk aslında ülkemizde yaşanan hukuksuzluğu anlatmaktadır.Bu nedenle de ülkemizin her bölgesinden gelen tepkiler ekoloji mücadelesini daha güçlü olmasına neden oldu. İki yıl önce de Ekoloji Birliği 65 yerel örgütlerin birleşmesiyle kuruldu. Bir yıl önce Bölge Toplantısı Samsun’da yapılmıştı. Bugün de Ordu’da yapılmaktadır. Bugün burada bölgesel sorunlarımızı tartışıp çözüm yolları arayacağız. Sorunları tek tek ele alırsak:1 – Fatsa’daki altın arama ve siyanürle ayrıştırma işletmeciliği: Bölge tamamen maden sahası ilan edilmek istenmekte. 1- Neden mevcut maden sahası üç kat büyütülmek istenmekte? 2- Neden sondajlar yapılmaya devam edilip ruhsatlandırılıp ihale yoluyla şirketlere satılıyor? Bu da gösteriyor ki, siyanür tehlikesi büyüyecek. O halde ekoloji mücadelesi verenler amasız, fakatsız birlikte olmak zorunda. Farklılıklarına rağmen birlikte olmak zorundayız.2 – HES’ler: Ordu’da bir zamanlar mantar gibi patlayan HES’lerde durgunluk dönemi olmuştu. Şimdi yeniden hızlanmaya başladılar. Buna örnek: Turnasuyu’na 2 HES, Melet’e üç HES. Yerleşim yerine uzak olması, kış aylarında duyuruların yapılması dikkat çekici. Boşaltılmış olan köylerde bu mevsimde köylerde kimse olmamakta. Köylerde okullar, sağlık ocaklarının kapatılıp tarımın da değersizleştirilmesi bir planın parçasıydı.ORÇEV ne yaptı? Turnasuyu HES’te halkı bilgilendirme toplantısına Gülyalı Belediyesiyle birlikte katılarak protesto edildi. Gülyalı Belediye Başkanıyla birlikte HES işletmeciliğini anlattık. Daha sonra ise Belediye ile beraber mahallelerde halkı bilgilendirme toplantıları yaptık.Ayrıca Ordu-Giresun Çevre Yolu projesi kavşağı Gülyalı kumsalını yok ettiği için Gülyalı Belediyesiyle birlikte dava açtık.Mesudiye’de yapılacak üç HES’le ilgili İstanbul’da bulunan kırka yakın Mesudiye köy derneğiyle iki toplantı gerçekleştirdik. Sonuçta ise, halkı bilgilendirme toplantılarına girmeyip protesto edip, HES’i istemediğimize dair rapor tutturduk.3 – Taş ocakları: Yine Mesudiye’de taş ocağı açma projesi var. Onula da ilgili toplantı yaparak bilgilendirme toplantısına girilmemesi kararı verildi ve uygulandı.Taş ocakları neden oluyor? Yol yapımı, deniz dolguları ve betonlaşmak için açılıyor. Zarar görenler ise, o yöredeki köylüler. Dinamit patlatıldığı için heyelanlar oluşmakta; evlere zarar vermekte; tarım arazileri ve su kaynakları zarar görmekte. Yer altı suları kaybolmaktadır. Bu zararlar gözüktükten sonra o yöredeki insanlar tepki göstermekte ama sonucu değişmiyor.4 – Deniz dolgusu: İlimiz kıyılarını korunması açısından örnek gösterilen bir özelliği vardı ancak Ordu büyükşehir olduktan sonra bu özelliğini kaybetmeye başladı. OBB, altı yıldır deniz dolgusu projesi üretmektedir. Hem de Belediye Meclisi ve encümen kararı yok. Onaylı proje yok. Yasal duyuru yok. ÇED yok, yok oğlu yok. OBB’ye açtığımız davaları kazandık. Ama mahkeme kararlarına uyulmuyor. Hukuksuzluk devam etmektedir. Deniz manzaralı bir otoparka sahip bir şehir ve yasadışılığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED kararı olmadığı için OBB’ye 72 bin TL ceza kesti. Yaşanabilir bir şehir için tüm partilerle, sendikalarla, derneklerle, odalarla birlikte olma çabamız devam etmekte. Bu çalışmalarımızı çoğu zaman birlikte yapmaktayız.5 – Çöp: Şehrimizin önemli sorunlarından biri de çöp. Yerinde ayrıştırma olmadığı için vahşi depolama yapılıyordu. Ya boş araziye ya da dere yataklarına boşaltma yapılıyordu. Yerinden ve kalıcı çözüm üretilmiyor. Çaybaşı İlküvez Mahallesi’nde yapılan “Ordu Büyükşehir Katı Atık Tesisi” halkı isyan ettirdi. Proje 2015 yılında yapılıyor ama “ÇED Gerekli Değildir” kararı veriliyor. Yöre insanları dava açıyor. Mahkeme ÇED alınması yönünde karar veriyor. ÇED alınıyor ama eksiklikler bilirkişi tarafından belirleniyor. 2. dava Ordu İdare Mahkemesi tarafından ret ediliyor ve Danıştay’a itiraz yapılıyor. Dava şu anda devam ediyor. OBB sonra bilirkişi raporuna uymuyor. Halk da üç aya yakın süredir çadır direnişini sürdürüyor. Ordu İl Sağlık Müdürlüğü ve Samsun İl Sağlık Müdürlüğü ÇED’e aykırılıkları saptıyor, suların içilemez olduğunu raporlarla tespit ediyor.OBB, çöp alanında imar değişikliği yapmak istiyor; askıya çıkıyor. Dernek olarak ve Ordu’daki partiler, sendika ve dernekler yöre halkının 468 itiraz dilekçesini 11.02.2020 tarihinde OBB’ye teslim ettik.Baskılar durmuyor. 13 köylü gözaltına alındı. 8 kişiye yurtdışı yasağı getirildi. Bu nedenle 12.03.2020 tarihinde Ünye’de yine derneğimizin önerisiyle partiler, sendika ve derneklerle Ünye Cumhuriyet Meydanı’nda çadır direnişçilerinin gözaltına alınmaları yöre insanlarının da katılımıyla protesto edildi.Hafta içinde ise, ÇED’e aykırılıklarla ilgil Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçeler verilecek. ORÇEV olarak mücadele edenlere hukuksal ve yasal gereksinimlerini karşılamaya çalışıyoruz.Çıkarılan dersler ve öneriler:Mücadele sürecimiz bildiğiniz gibi bir gerçeği yeniden gözler önüne serdi. Ekoloji mücadelesi; yaşam alanlarımıza sahip çıkma yönteminin nasıl olması gerektiği konusunda zaman zaman tartışmalar yapıyoruz. Bugün yapacağımız gibi. Küçük farklılıklarımız olsa da öncelikler konusunda ayrışmalar da yaşıyoruz. Bu mücadelemizin doğasında var. Bunlar anlayışla karşılanmalıdır.Mücadele biçimi tek değildir. Bazen farklı bölgelerde farklı mücadele biçimleri olmalıdır. Mücadele etmek için örgütlü olmak, kararlı olmak, planlı olmak; deneyimlerden yararlanmak, tüm örgütlerle birlikte hareket etme ve hukuki yardım almak da olmalı. Yani örgütlü, fiili mücadele ve hukuki mücadele olmalı.Kararsızlık yok, kararsızlık zaman kaybı ve mücadeleyi kaybetmektir.” Ekoloji Birliği‘nin Orta Karadeniz Bölge Toplantısı‘nda yapılan diğer sunumlardan bazıları da şöyle: Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş: “Maden sahası çevresinde derelerden alarak Kanada’da yaptırdığımız tahlil tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Sular çok kirli, ağır metal oranları çok yüksek. Yalnızca sular değil, biriken katmanlardan da alınan numunelerde ağır metaller bulundu. Bu durumda siyanürle altın ayrıştırmasının yasaklanmasını isteyeceğiz. Yalnızca su değil, toprak birikintilerden de örnekler alındı. Sularda alüminyum 9 bin, bakır 80, demir 80 kat fazla. Arselik 6-7 kat, kadmiyum 5 kat fazla.”Sinop Nükleer Karşıtları Platformu (Sinop NKP) Sözcüsü Zeki Karataş: “Birlikte mücadele önemli. Sorun yalnızca Fatsa’nın değil, Türkiye’nin sorunu olduğunu bilmeliyiz. Tüm yerel mücadeleleri birleştirmek gerekir.” dedi.Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ, Samsun Çarşamba Ovası’nda yapılmak istenen biyokütle enerji santralinin ovaya ve sağlığa yönelik tehditlerini anlatan sunum yaptı. Özdağ, “Fatsa’daki beş yıllık deneyim var. Tespit edilen etkiler var. Bu deneyimlerin Samsun Kavak halkıyla paylaşılması önemli. Mücadelenin ortaklaştırılması zorunluluktur.” Artvin Çevre Platformu adına konuşan Adem Çiftçi, Cerrattepe deneyimini anlatarak, ”Sorunu yaşayan her kesimi birleştirmek gerekir. Mücadeleden başka yol yok. Her taraf maden sahası oldu. Sesimizi yükseltmeliyiz. Miting yapılmalı.” dedi. Çaybaşı İlküvez Mahallesi halkının çöp alanı ile ilgili isyankar çığlığı Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print