Gezi Davası’nda alınan karara ilişkin siyasi partiler, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri, bir çok meslek örgütü, sanatçı çevreler ve çevre örgütleri tepkilerini ifade ederken, bir açıklama da Ekoloji Birliği tarafından yapıldı. Gezi Direnişi’ne de sahip çıkan Ekoloji Birliği, “Gezi ruhu”na da atıfta bulunarak, “Gezi bir umuttur, umut yargılanamaz, umut bir direniştir” derken,” mahkeme kararının Gezi’nin tertemiz ve haklı direnişini asla lekeleyemeyeceğini belirterek, “Gezi direnişi ve ruhunu savunmaya devam edeceğiz” sözleriyle mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.  

AKP iktidarının dayatmasıyla, sahte deliller yaratılarak, kurgu iddianamelere dayanarak verilen Gezi Davası ile ilgili mahkeme kararı Türkiye ve dünya genelinde yoğun tepkiler oluşturmaya devam ediyor.

Yargılama sürecinde yaşananlarla yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası kamuoyunda tepki çeken ve şimdiden hukuk tarihine bir ‘skandal’ olarak adını yazdıran üçüncü Gezi Parkı Davası ile ilgili karara tepkiler giderek çığ gibi büyüyerek, her kesim tepkisini diler getiriyor ve karara öfkesi ile tepkisini açık mücadele çağrısı ile de ifade etmeyi sürdürüyor.

KARARA KARŞI ÖFKELİ TEPKİLER VE MÜCADELEYE DEVAM ÇAĞRISI

Gezi Davası’nda alınan karara ilişkin siyasi partiler, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri, bir çok meslek örgütü, sanatçı çevreler ile çevre örgütleri tepkilerini ifade ederken, bir açıklama da Ekoloji Birliği tarafından yapıldı.

Açıklamasında Gezi Direnişi’ne de sahip çıkan Ekoloji Birliği, “Gezi ruhu”na da atıfta bulunarak, “Gezi bir umuttur, umut yargılanamaz, umut bir direniştir” derken, “İktidar dayatmasıyla, kurgu iddianamelere dayanarak verilen bu mahkeme kararı Gezi’nin tertemiz direnişini lekeleyemeyecek” görüşlerini dile getirerek, “Bu kararı kabul etmiyoruz! Gezi’nin ve arkadaşlarımızın yanında dimdik durmaya devam edeceğiz.” vurgulamasında bulundu:

Ekoloji Birliği‘nin Gezi Davası hakkındaki mahkeme kararına ilişkin tepki açıklaması şöyle:

GEZİ’Yİ SAVUNUYORUZ, SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

Gezi Davası sonuçlandı. İstinaf Mahkemesi’nin beraat kararına rağmen yeniden görülen davada “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçu nedeniyle Osman Kavala’ya ömür boyu hapis, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye ise 18 yıl hapis cezaları verildi ve kendi istekleri ile duruşmaya gelen dostlarımız tutuklandı.

Gezi bir suç değildir, kararı bir hukuki karar olarak görmüyoruz. Karar, siyasi iktidarın Gezi’ye yönelik rahatsızlığının sonucudur ve siyasidir. Hukuk sisteminin geldiği nokta açısından ülkemiz adına üzülüyoruz.

Gezi, suç değildir, kentin ortak yaşama alanına, demokratik haklara sahip çıkma amacıyla, karar süreçlerine katılma isteğinin haykırıldığı, şiddetsiz muhteşem bir demokratik tepki hareketidir.

Gezi, öncesinde on yıllardır yaşanan kent, çevre ve ekoloji mücadelesi deneyiminin izlerini taşır. Gezi’de yirmi üç yıl önce Konak’tan Aliağa’ya kadar el ele oluşturdukları insan zinciriyle ilk kömür yakıtlı termik santralının engellenmesi, Türkiye ekoloji hareketinin başlangıcı olarak nitelendirebileceğimiz Bergama Köylü Hareketi, Artvin Carettepe’den Kazdağları’na, Munzur’dan Yuvarlakçay’a, Karadeniz’den Akdeniz’e ülkenin her yanında devam eden yaşam alanlarını yağma ve talandan koruma mücadelesinin izleri vardır.

Gezi, kökenleri, inançları, yönelimleri, görüşleri, siyasal yaklaşımları farklı farklı yurttaşların, eşit, özgür, demokratik, yaşanabilir bir ülke özlemiyle buluştuğu bir yerdir.

Gezi suç değildir, hepimiz oradaydık. Tüm bileşenlerimizi ve ekoloji örgütlerini bu hukuk dışı karara karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.

GEZİ’Yİ SAVUNUYORUZ, SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ.

#HepimizOradaydık #GeziyiSavunuyoruz